En Sıcak Konular

İşte benim medyada özlediğim nokta budur

13 Ocak 2010 23:55 tsi
İşte benim medyada özlediğim nokta budur 
Erdoğan, Moskova ziyareti dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan, "Özellikle bu son olayda yazılı ve görsel Türk medyasının durduğu nokta, benim bir başbakan olarak özlediğim noktadır. Bu birliktelik, bu beraberlik Türkiye'yi çok daha olumlu yerlere taşır. Bundan dolayı da medyamıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Biz bugüne kadar neysek bundan sonra oyuz. Kendisine bu noktada çeki düzen vermesi gereken varsa bu da İsrail'dir. Kendisine o çeki düzen vermesi lazım. Ve bölgede daha adil, daha barıştan yana olması lazım' dedi.

Erdoğan, Moskova ziyareti dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, 'İsrail'in özür dilemesiyle Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşme sürecine girer mi? İlişkilerin kopma noktasına geldiği şeklinde açıklamalar da yapıldı' şeklindeki ifadesi üzerine Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin asırlara mütecaviz devletler silsilesi içerisinden geldiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923'ten bu yana 86 yıllık bir devlet geçmişi olduğunu vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

'Geleneğimize baktığımız zaman asırlara mütecaviz. Dolayısıyla bu konularda nasıl hareket edileceği noktasında Türkiye'den alınması gereken dersler var. Bu dersi alamayanlar tavırlarını ona göre belirlemeli, bundan sonraki süreçlerini de ona göre ayarlamalıdırlar. Yoksa biz göreve geldiğimizden bu yana tüm komşularımızla bu denli bir dostluk oluşturmaya çalışırken ve İsrail'e bir Başbakan olarak ziyaretimi yaptım ve ziyaretimden dönüşümde de bazı şeyleri açıkladım, hatırlarsanız. O günden bugüne hiçbir zaman kin, nefret, böyle bir şey de gütmedik. Ancak 2009'un başındaki o arzu edilmeyen tablodan sonra bir farklı gelişme sürecine girdik. Ve burada da zaten aklıselim ile tüm olayları takip edenler kimin nerede durduğunu gayet iyi gördüler. Fakat ben bu süreçte bir şeyi gördüm. Özellikle bu son olayda yazılı ve görsel Türk medyasının durduğu nokta, benim bir Başbakan olarak özlediğim noktadır. Bu birliktelik, bu beraberlik Türkiye'yi çok daha farklı yerlere, çok daha olumlu yerlere taşır. Bu şekilde birlik beraberlik içinde olunduğunda nelerin yapılabileceğini, nelerin sağlanabileceğini gayet iyi gördük. Bundan dolayı da ben medyamıza, yazılı görsel hepsine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bunu bizim her tür siyasi, askeri, ekonomik, ticari tüm bu olaylarda aynı şekilde başarmamız lazım. Siyasi partileri birbirine vuruşturmak gibi bir şeyin içerisine de girmemek lazım. Yani uzlaşmayı sadece siyasi partilerin liderlerinden beklemeyelim. Bu konuda bir zemini hazırlama hususunda medyaya düşen görevler olduğunu görüyor ve buna inanıyorum. Bunu birlikte başarmamız lazım.'


-'BU OLAYLAR YAŞANMASIN İSTİYORUZ'-

Başbakan Erdoğan, İsrail noktasında hafta sonunda şu anda koalisyondaki siyasi partilerden birinin lideri olan, geçmişte İsrail'de başbakanlığı bulunan Ehud Barak'ın Türkiye'ye geleceğini ifade ederek, Barak'ın, Milli Savunma ve Dışişleri bakanlarıyla görüşeceğini söyledi.

Erdoğan, 'Sanıyorum bu konuları da görüşecekler. Ama dediğim gibi biz bugüne kadar neysek, bundan sonra oyuz. Kendisine bu noktada çeki düzen vermesi gereken varsa bu da İsrail'dir. Kendisine o çeki düzen vermesi lazım. Ve bölgede daha adil, daha barıştan yana olması lazım. Ve Filistin ile olan münasebetlerinde de aynen İsrail-Suriye arasında 5 raunt yürüttüğümüz süreçte nasıl başarılı bir süreç yürüdüyse ve bu süreci biz tam noktalamaya ramak kalmıştı ki malum olaylar oldu. Bu olaylar yaşanmasın istiyoruz, bizim istediğimiz bu' şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, 'Brezilya'da devletin komutanlara yönelik bir soruşturma başlatması üzerine komutanlar istifa ettiler. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Brezilya örneğini göstererek TSK komutanlarına istifa çağrısı yaptı. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz' sorusuna karşılık da Erdoğan, şunları kaydetti:

'Buna vereceğim cevap aslında çok ağır olur da bunu ben aldığım terbiyeyle hiçbir zaman eş tutmam. TSK'nın komuta kademesi inanıyorum ki sayın Baykal'ın bu tahrik dolu hezeyan dolu açıklamalarına hiçbir zaman kalkıp da cevap dahi vermez. TSK'yı bu noktada eğer 3-5 kişi olarak görüyorsanız, o zaman Baykal gibi bunun cevabını verirsiniz. Ama, TSK 3-5 kişi değildir. TSK şu anda yaklaşık 800 bin kişiden oluşan bir topluluktur. Bu, erinden ta en üst kademede Genelkurmay Başkanı'na kadar bir bütündür. Biz olayı böyle değerlendiriyoruz.'


-'SİVİL DİKTA... NEYMİŞ O?'-

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, 'Baykal'ın 'sivil diktaya doğru gidiyoruz', Bahçeli'nin ise 'AK Parti erken seçime gitmeye mecbur olacak' şeklinde açıklamaları var, bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?' sorusu üzerine de 'Sivil dikta... Neymiş o? Söyle ya nasıl bir şey bu? Sen böyle bir şeye inanıyor musun? Var mı böyle bir şey?' diye sordu.

Türkiye'de şu anda hiç bir dönemde yaşanmayan demokratik bir süreç olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bakın, burada hep birlikte oturuyoruz, konuşuyoruz. Rahat rahat her istediğimiz konuda dertleşiyoruz. Soru cevaplıyoruz. 'Bir taneden fazla olmaz'. Var mı böyle bir şey? Yok. 'İstediğiniz kadar sorun' diyoruz. Dikta rejimlerinde bunlar sipariş üzerine olur. Yani birilerine sorular sordurtulur. Diğerleri de cevap verir. Burada herhalde sipariş üzerine değiliz. İsteyen istediği gibi sorusunu sorsun. Bu noktada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Ama son zamanlarda bir moda bu. Ne deniyor; 'İşte tek parti faşizmi'. Yani bu tür şeyler. Madem böyle bir şey var. Böyle bir şey varsa ve sayın Baykal'a göre AK Parti oylarını ciddi manada zaten düşürmüş, eritmiş, öyle bir noktaya gelmiş, 26'ya düşmüş. Kendisi ile MHP'nin oyları 39'u buluyor. O zaman niçin sivil dikta olsun? İşte sıra size geliyor. Bak ne güzel '26'ya düşmüş' diyorsun. Bütün kamuoyu araştırmacıları da size böyle bir oy da vermiş. Niye heyecanlanıyorsun? Sabret 1.5 sene daha. 1.5 senede daha da erir ve 1.5 sene sonra rahat rahat iktidara gelirsin. Bunlar hezeyan. Ak Parti'nin onların beklediği, arzu ettiği yerde olmadığını çok iyi biliyorlar. AK Parti açık ara öndedir ve açık ara önde olmaya devam edecektir. Rahatsızlıkları buradan geliyor. Ve ikide bir Sayın Bahçeli'nin de çıkıp 'erken seçim, erken seçim', onun 'erken seçim, erken seçim'... Biliyorlar ki Türkiye'de erken seçim filan olmayacak. Türkiye normalleşme sürecine girmiştir. Gelişmiş ülkeler nasıl süresinde seçimleri yaparlarsa Türkiye'de AK Parti iktidarları da süresinde seçim yapmayı bunlara öğretiyor.'


-'BUNLAR İSTİKRAR PARTİLERİ DEĞİL, YAMA PARTİLER'-

Başbakan Erdoğan, MHP'nin ortağı olduğu hükümetin 5 yıl görev süresi varken 3,5 yıl dayanabildiğini ifade ederek, '1.5 yıl önceden ne yaptı? Erken seçime gitti. Bıraktı, kaçtı. Sayın Baykal'ın zaten içinde olduğu, başında diyemeyeceğim, içinde olduğu hükümetler de zaten hiçbir zaman süresinde hükümet edemediler. Buna alıştıkları için hala bu alışkanlıklarından kurtulamadılar. Zannediyorlar şimdi yine aynı şekilde gidecek. Bakın bu istikrarsızlıktır. Bunlar istikrar partileri değil, bunlar yama partiler. Biz güven ve istikrar hükümeti kurduk ve bu güven ve istikrar bizi bugünlere getirdi. Daha iyi günlere de hep beraber milletçe gideceğiz' şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, 'Türkiye ile Rusya arasında nükleer enerji işbirliği konusunda ne tür adımlar atıldı?' sorusu üzerine de Erdoğan, nükleer enerji santrali kurulmasıyla alakalı olarak Türkiye ve Rusya taraflarının teknik çalışmaları başlattıklarını ve bu teknik çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Erdoğan, 'Tabii bunun bir yol haritası var. Ve bu yol haritası çerçevesinde çalışmalar devam edecek. Öyle zannediyorum ki bu yılın ortalarına kadar bu işi neticelendiririz. Tabii bunu hükümetler arası bir anlaşma şeklinde eğer mutabık kalınırsa gerçekleştireceğiz, devreye sokacağız. Temennimiz odur ki Meclis tatile girmeden bunu neticeye kavuşturup hemen adımları atarız' dedi.

VİZELERİN KARŞILIKLI KALDIRILMASINA OLUMLU BAKTILAR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Gerek sayın Medvedev, gerekse sayın Putin, vizelerin karşılıklı olarak kaldırılması konusundaki teklifimize olumlu baktılar, 'Çalışmaları başlatalım' dediler ve çalışmalar şu anda Rusya ile vizelerin kaldırılması konusunda başlıyor' dedi.

Erdoğan, Moskova ziyareti dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde yaptığı açıklamada, Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin'in Türkiye'ye 6 Ağustos 2009'da gerçekleştirdiği ziyarete iade maksadıyla Moskova'ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirdiğini söyledi.

Ziyaretin dün akşamki kısmında Rusya'daki 200'ü aşkın Türk iş adamıyla bir toplantı yaptıklarını ifade eden Erdoğan, Türk iş adamlarının orada oluşturdukları dernekler, orada temsilci olarak bulunan kuruluşlar ve STK temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Rusya'daki yatırımlarla ilgili şu anki durumu değerlendirme fırsatı bulduklarını kaydetti.

Erdoğan, bu sabah da önce Demokrasi Akademisi'nde Türkiye'nin dış politika yapılanmasını, dış politikadaki yaklaşım tarzını ve geçen 7 yıllık süre içerisinde nasıl geliştiğini anlatma fırsatını bulduklarını dile getirerek, akademisyenler ve öğrencilerle yaptıkları bu toplantıda, Türkiye'yi dış politika noktasında tanıtma fırsatını yakaladıklarına inandığını aktardı.

Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile görüştüklerini de hatırlatan Erdoğan, bu görüşmenin, Türkiye-Rusya ilişkileri, ama ağırlıklı olarak bölgesel sorunların müzakere edildiği bir toplantı şeklinde geçtiğini anlattı.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Toplantıda ayrıca Ermenistan-Türkiye, Azerbaycan, Kıbrıs sorunu, İran, Irak, Pakistan, Afganistan ve bütün bu bölgedeki sorunları değerlendirme imkanı bulduk. Kafkasya ile ilgili gelişmeleri değerlendirme fırsatını bulduk ve bunun yanında Rusya-Türkiye arasındaki ikili ilişkileri de siyasi, askeri, ticari, ekonomik, kültürel alanlarda karşılıklı olarak değerlendirdik. Bu toplantımız da dar kapsamlı bir toplantı şeklinde olması hasebiyle verimli bir toplantı halinde gerçekleşti.'

Ardından Putin ile bir toplantıları olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun, Türkiye-Rusya ikili ilişkilerinin öne çıkarıldığı bir toplantı olduğunu ve daha çok ekonomi ağırlıklı konuları görüştüklerini söyledi.


-ENERJİ KONUSUNDA ADIMLAR-

Erdoğan, enerji konusunu da görüşme imkanı bulduklarını, Türkiye'nin şu anda doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 70'ini Rusya'dan temin ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

'Bunun yanında şu anda atmakta olduğumuz adımlar var. Samsun-Ceyhan, ham petrolle alakalı atacağımız adım. Bir diğeri, nükleer enerji ile ilgili atacağımız adım. Bu konuda ön çalışmalar şu an yapılıyor ve bu çalışmaların değerlendirilmesini, bir müzakeresini yaptık. Gerek BOTAŞ'tan gelen arkadaşlarımızın çalışması, gerekse Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın muhataplarıyla yaptığı çalışmalar yoğun bir şekilde gerçekleşti. Diğer ilgili bakanlarımızdan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da muhataplarıyla görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerle birlikte bu ziyaretimizi en güzel şekilde değerlendirmenin gayreti içerisinde olduk.'

Rusya ile 2008 sonu itibariyle 38 milyar dolar gibi bir dış ticaret hacmine sahip olunduğunu, küresel kriz nedeniyle bu yıl yüzde 40 gibi bir düşüş söz konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, fakat tekrar bir toparlanma dönemine girildiğini, gelecek 5 yıl için 100 milyar dolarlık bir hedef koyulduğunu bildirdi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Her iki tarafta da bu irade şu anda mevcut. Sayın Putin'le yaptığımız basın toplantısında bu irade beyanını orada zaten açıkça koyduk. Buna yönelik olarak da birçok alanda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Fakat hepsinden önemlisi gerek Medvedev'e, gerekse sayın Putin'e vizelerin karşılıklı olarak kaldırılması konusundaki teklifimiz. Bu teklifimize her ikisi de olumlu baktılar, 'çalışmaları başlatalım' dediler ve çalışmalar şu anda Rusya ile vizelerin kaldırılması konusunda başlıyor. Dışişleri bakanlarımız bu talimatları almış durumdalar. İnşallah Mayıs veya Haziran'da sayın Medvedev'in Türkiye'ye bir ziyareti olacak ve bu ziyarette stratejik işbirliği toplantımızı yapacağız. Daha önce Rusya'nın Almanya ve Fransa ile yapmış olduğu anlaşmalar var. Bu toplantımızda benzeri bir anlaşmayı da aramızda gerçekleştireceğiz. Bu, bizim Suriye, Ürdün, Lübnan, buralarda yapmış olduğumuz çalışmaların belki değişik bir versiyonu olacak. Türk-Rus İş Konseyi'ni de İstanbul'da toplayacağız ve bu toplantıya temenni ederiz ki bu vizelerin kaldırılmasını bir taç olarak o gün imzaları atar ve yerleştiririz. Bütün gezimiz bu şekilde tamamlandı.'

aa



Bu haber 670 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,425 µs