Çamur diplomasisi bir yere kadar

13 Ocak 2010 18:34 tsi
Ortadoğu’da etkinliğini kaybettikçe hırçınlaşan İsrail Türk elçiye muamelesiyle baltayı taşa vurdu. Her adımıyla kendisini izole eden Tel Aviv yönetimi büyük bir ihtimalle değişecek. Tarihin cilvesi: Erdoğan’ı koltuğundan etmeye çalışan şahin

Cevdet Batu’nun analizi

On yıl önceden bugüne baksaydık her halde yaşananlar bize “uçuk bir filmin senaryosu” gibi gelirdi… Sözkonusu uçuk senaryo Türkiye ile İsrail arasında bozulan ilişkilerden kaynaklanmıyor. Uçuk senaryo “Türkiye’nin İsrail’i dize getirmesi…”

İsrail eskiden bu ülkede at oynatırdı, psikolojik operasyon çekerdi, hükümetler indirirdi.  Daha birkaç yıl öncesine kadar İsrail, Hamas’ın siyasi liderini Ankara’ya çağıran hükümeti tefe koyardı… İsrail’İn içerideki uzantıları harekete geçer, “doğuya mı dönüyoruz” tartışmaları başlar, Davos sonrasında CHP’li Onur Öymen’İn ifade ettiği gibi “Erdoğan medeni dünyadan koptu” eleştirileri birbiri ardına sıralanırdı. İktidarla çatışan İsrailliler askere dönük umutlarını korur, “bizim derdimiz Erdoğan’la, Türkiye dostumuz” itirafları yaparlardı. Onlara göre silahlı kuvvetler “laikliğin teminatıydı.”

İSRAİL’İN GÖRDÜĞÜ GERÇEK

O günler geride kaldı artık… İsrail’in, Türkiye başbakanını hedef almayı bir kenara bırakarak doğrudan Türk diplomasisini ve devletini hedef almasının ardında yatan temel neden artık Türkiye içindeki kurumlararası ihtilafa oynayamayacağını anlamış olmasıdır. İsrail, silahlı kuvvetler üzerine oynayarak, basındaki kalemlerini harekete geçirerek, ABD’den medet umarak Erdoğan’ın söylemlerinde somutlaşan Türk dış politikasını değiştiremeyeceğini anladı. Daha doğrusu bunun bir devlet politikası olduğunu geç de olsa kavradı. İsrail Türk diplomasisini, yani devletin yurtdışındaki yüzünü, yani devletin ve milletin kendisini bu yüzden hedef aldı. Bu tartışmalar sürerken Genelkurmay’ın bugün Kurtlar Vadisi’nin baş karakteri Memati’yi ağırlaması, gazilerle yapılan etkinliğe onu da katması tesadüfi mi? İsrail diplomatik nezaketin dışına çıkan, aptalca bir adımla güya Türkiye’ye mesaj verdi… Genelkurmay’ınki de mesaj değil mi?

TEL AVİV’İN ÇAMUR SİYASETİ

Şu fotoğrafı net bir şekilde çizelim: İsrail, ABD’nin Irak’tan çekilmesinin  kesinleştiği 2006’dan beri ortadoğuda hızla zemin kaybediyor. Lübnan’da Hizbullah’a diş geçiremeyen, Gazze’de Hamas’ı deviremeyen İsrail’in askeri caydırıcılığının bölgede bir önemi kalmadı… Psikolojik olarak yenilmezliği ortadan kalkan İsrail, hemen sınırına ulaşan ve üzerinde baskı kuran Türk yumuşak gücünden oldukça rahatsız… Bu rahatsızlığını anlamsız ve akılsız politikalarla dışa vuruyor. Ortadoğu’da sınırları yıkan, toplumları diyaloğa geçiren, barışçıl politikaları herkes tarafından takdir toplayan Türkiye’ye karşı “çamur” siyaseti yapıyor…

HAARETZ’DEN AÇIK UYARI

Ama çamur siyasetinin de bir sonu var… Zira İsrail’de hiçbir zaman istikrar kazanmayan siyaset biraz da kaderin cilvesi Türkiye ile atışma başlayınca yeniden kızışıyor. Haaretz gazetesi editoryal yazısında büyük harflerle “Türklerin sesine ve eleştirilerine kulak verin” diye yazarken, hükümetin yayın organı denebilecek şahin gazete Jerusalem Post Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon’un siyasi kariyerini bitirdiğini yazıyor. Dışişleri Lieberman’ın hakkındaki suç dosyaları yeniden ısıtılırken İsrail’deki aşırı sağcı hükümetin sarsılacağı yapılan analizler arasında. Olmaz demeyin… Tel Aviv’i bölgeden iyice uzaklaştıran, dünyadan koparan, ABD ile straeji makasını her geçen gün açan bu hükümet, Türkiye ile yaşanan gerilim sonrasında dağılma noktasına gelirse şaşırmayın. Kaderin cilvesi… Türkiye içinde operasyon yapıp, Reşadiye’de saldırı emri verenler koltuklarını bir bir kaybedebilir… Ortadoğu’da ve dünyada denklem yumuşak güçten yana çünkü… Çamura yatan, sürekli mızıkçılık yapan, insan öldürmekten imtina etmeyenlerden yana değil…

www.iyibilgi.com

Bu haber 839 defa okundu.