sansürsüz konuştu | " /> sansürsüz konuştu | "/>

En Sıcak Konular

MİT müsteşarı sansürsüz konuştu

11 Ocak 2010 09:16 tsi
MİT müsteşarı sansürsüz konuştu Ankara bürokrasisinden rastlamadığımız ölçüde renkli tartışmalar...

Doğrusu gazeteci olarak asli görevim Dışişleri Bakanlığı’nı övmek değil sorgulamak, yeri geldiğinde eleştirmek... Ancak bu hafta bakanlık o kadar önemli bir organizasyona imza attı ki, burada bir iki kelime etmeden geçemeyeceğim.

Dışişleri  geçen  hafta yurtdışında görev yapan 200’e yakın büyükelçiyi Ankara’da beş günlük bir ‘beyin fırtınası’ için topladı. Toplantıdan medyaya yansıyanlar sadece Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açılış ve kapanış konuşması ve elçi ailelerinin Mardin’e yaptığı hafta sonu gezisinden kareler oldu.

Politikaları sorguladılar
Oysa Dışişleri’nin bu organizasyonu çok farklı nedenlerden dolayı takdire şayan. Bürokrasi kültürümüz maalesef genelde ceketinin önünü ilikleyip ‘Emredersiniz efendim’ demek üzerine kurulu. Bürokraside ‘sorgulayıcı akla’ yer yok, ‘tartışma kültürü’ne hiç yok!

Dışişleri’nin beyin fırtınasında ise gerçek bir diplomasi akademisi gibi heyecanlı tartışmalar yaşanmış, elçiler çekinmeden her konuya girmiş, mevcut politikaları tartışmış, gerektiğinde sorgulamış, yeri geldiğinde isteyenler itirazlarını sıralamış...

İlk duyduğumda, her Dışişleri ne kadar çağdaş bir kurum olsa da, bürokratların Avrupa ya da Amerika’daki muadilleri gibi serbest bir tartışma ortamı bulabildiklerine inanmakta zorlandım. Ankara’da sistem sorgulama değil biat üzerine. Ama eşeledikçe geçen haftaki seminer ve atölye çalışmalarında gerçekten  böyle bir tabloda yaşandığı ortaya çıkıyor.

Bakanlar sunum yaptı
Toplantıya katılan diplomatların anlatımıyla, farklı başlıklardaki atelye çalışmalarında, ‘eksen kayması’ iddialarından Suriye’yle ilişkiler ya da İran gibi konulara kadar dış politikada birçok başlık mercek altına yatırılmış.

Büyükelçilerden bir bölümü, çekinmeden hükümetin İran politikasını eleştirmiş, Suriye’yle ilişkileri sorgulamış. Elçiler ilk defa kilit bakanlarla uzun atölye çalışmalarında bir araya gelmiş, aralarında Cemil Çiçek, Beşir Atalay ve  Egemen Bağış’ın da aralarında olduğu siyasilerin ‘son derece iyi hazırlanmış’ sunumlarını dinlemiş,  sorular yöneltmiş.

Elçiler aynı zamanda geçen hafta Ankara’da olan ve kendi coğrafyalarında bölgesel güç sayılan Brezilya, Almanya ve Japonya dışişleri bakanlarına sorular yöneltmiş, Filistin lideri Mahmud Abbas’ı ‘Filistinliler arasındaki görüş ayrılıkları’ konusunda sorgulamışlar.

Workshop’larda elçiler arasında zaman zaman felsefi ayrılıklar öne çıkmış, bunlar serbestçe dillendirilmiş. Örneğin ‘Türkiye Avrupa Birliği’ne girmeli mi?’ konusunda bakanlığın ‘Avrupacı’ isimlerinden Avrupa Konseyi’ndeki elçimiz Deryal Batıbay ve ‘şahin’lerden MGK Genel Sekreteri Tahsin Burcuoğlu tamamen farklı görüşleri savunmuş, tartışmışlar.

Ancak beyin fırtınasının en ilginç seansı, MİT Müsteşarı Emre Taner ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Kürt sorunu ve demokratik açılımla ilgili ardarda yaptığı sunum olmuş. MİT Müsteşarı kamuoyuna çıkmayan, medyadan uzak duran bir isim. Bu toplantıya katılarak ilk kez MGK dışı bir platformda bizzat mimarı olduğu demokratik açılımı anlatmış oluyor. Hem de sivillere!

MİT açılımı ilk kez anlattı
Müsteşar, sansürsüz bir biçimde PKK’nın geldiği noktayı, Kuzey Irak’taki dinamikleri, Kürt meselesinin farklı boyutlarını ve bölge ülkelerinin etkisini anlatmış. Taner, PKK’nın yapılanmasından ‘dağdan indirme’ planındaki son gelişmelere kadar onlarca soruya açık cevaplar vermiş. İki bakan da diplomatlara sorunun ‘yalnız askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini’ vurgulamış, açılımın ‘içi boş’ olmadığını, atılan adımları sıralayarak kanıtlamış.

Dinleyenlerin ağzından Taner’in sunumuyla ilgili ‘Çok etkileyiciydi’, ‘Gerçekten ikna edici’ sözlerini duydum.

Bence büyükelçiler zirvesinin tek falsosu, Dışişleri’nin toplantı sonunda uluslararası zirvelerde olduğu gibi bir ‘bildirge’ yayımlama gereği hissetmiş olması. Katılımcılar farklı ülkeler değil, bireyler. Amaç bir beyin fırtınası ve değerlendirme seansı ise, ille de bunu resmiyete döküp ‘İşte aldığımız kararlar’ diye bir siyasi deklarasyona gerek yok.

Ancak yine de Dışişleri’ni kutluyorum. Sadece dış politikaya eğildikleri için değil, Ankara’da esamesi okunmayan özgür tartışma ortamını kendi bünyelerinde yakaladıkları için.

Aslı Aydıntaşbaş / Milliyet



Bu haber 1,339 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,499 µs