çılgına çeviren ihtimal | " /> çılgına çeviren ihtimal | "/>

En Sıcak Konular

Demirel'i çılgına çeviren ihtimal

8 Ocak 2010 14:16 tsi
Demirel'i çılgına çeviren ihtimal "Demirel, şu sıralar yine konuşmaya başladı; kozmik aramalardan rahatsız. Nasıl rahatsız olmasın ki..."

Türkiye’de ulus-devlete ekonomik ve siyasi geleceklerini bağlamış kesimlerin ikinci bir şansı var mı? Sorumuz bu; aslında bu soru şu sıralar olan bitenin ve bütün bu olan bitenden kaynaklı tartışmaların özeti gibi. Eksen kayması tartışmasından, kurumlar arası çatışma tartışmasına kadar olan tüm tartışma, haber ve görüşler buraya dayanıyor.

...

Asya balkanlaşmasını, ulus-devletler üzerinden kontrol etmek ve küresel krize de dayanarak örtülü bir içe kapanma dönemi geliştirmek, Obama iktidarına karşı strateji geliştiren, demir-çelik, silah, petro-kimya gibi geleneksel kontrol sanayilerinin siyasi temsilcilerinin yeni hedefidir.

Şimdi tam burada Türkiye’ye dönelim. Türkiye’de Obama ekibini ikinci kere seçtirmemek ve bu stratejiyi hayata geçirmek isteyen güçlerin temsilcileri kimler olabilir; yani “ikinci bir şans” yakalamak isteyenler kimler?

Demirel, şu sıralar yine konuşmaya başladı; kozmik aramalardan rahatsız. Nasıl rahatsız olmasın ki, bir zamanların “sivil” bir numarası olarak kanla yazdıkları kirli tarihin, ölmeden ortaya çıkma ihtimali onu çılgına çeviriyor ve kendi geçmiş konumunu ele veren konuşmalar yapıyor. Demirel, ırkçı-yağmacı ulus-devleti yaratan önemli bir figürdür. Bugün hâlâ konuşabiliyor ve siyasi bir partiyi yönlendirebiliyorsa, onun temsil ettiği çıkar çevreleri, sözünü ettiğimiz ikinci şans umutlarını kaybetmemişler demek ki.

Bugün bütün bu değişimlerin en önemli ve en kısa vadeli ekonomik sonuçlarından birisi, Türkiye ve İran’ın dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz geçiş ve işleme merkezi olmasıdır.

Ceyhan, yalnız bölgenin değil dünyanın en önemli enerji merkezi olacak. İran’da ise 70’li yıllardan kalan rafineriler yenilenecek, enerji maliyetleri düşecek. Pazarlar ulusal olmaktan çıkıp bölgesel ve küresel olacak. Banka ve finans sistemleri yenilenip, ulusal değil bölgesel nitelik kazanacak. Şimdi soruyorum; “rakipsiz oluruz, tekel oluruz” diyerek, eski teknoloji tekel bir rafineriye ve çok şubeli, artık çağdışı, yerli marka bir bankaya milyarlarca doları gömenlerin de ikinci bir şansları, bu durumda, var mı? Yine bu durumdaki bir dev sermaye yapısı, bu durumu görüp ikinci şans için Demirel’li yıllara dönmek istemez mi; dönmek için neler yapabilir; hangi yazarları, hangi medya grubunu nasıl kullanır?

Türkiye, şimdiye değin, küresel silah şirketlerinin en önemli müşterisiydi. Bırakın Kore’yi Kıbrısları hemen 1996 yılına gelin. 1996-2000 yıllarında, Türkiye, Tayvan ve Suudi Arabistan’dan sonra en büyük silah alıcısıydı. O yıllar, Doğu ve Güneydoğu’da çatışmaların sürekli yükseltildiği, ülkeden barışın uzak tutulduğu yıllardı.

Şimdi ise, silah üreticisi tekellerin akbaba gibi üzerinde uçuştuğu bir ülke olmaktan çıkmaya çalışıyoruz. Aslında bütün bu kıyamet biraz da bundan kopmuyor mu sizce; silah tekellerinin ikinci bir şansı olabilir mi; olmalı mı?

Türkiye, AB ülkeleri içinde, kamu harcamalarının bileşimi açısından bakıldığında kamu harcamalarını etkin kullanamayan –refah yaratan bileşimi seçmeyen- en alt gurubun üyesi.

Bu gurubun ortak özelliği, savunma harcamalarının yüksek, eğitim ve sağlık harcamalarının göreli olarak düşük olmasıdır. Bugün Sayıştay’ın fiili olarak Savunma bütçesini denetlemesine imkân yok.

Şimdi savunma harcamalarının denetlendiği, gereksiz askerî harcamalar yerine eğitim ve sağlığa bütçe ayıran bir Türkiye yerine, asker vesayetinde ve ordusu kendi yurttaşlarıyla savaşan bir Türkiye isteyenlerin ikinci bir şansı olmalı mı?

Bir dahaki yazı Demirel’in yerini alan Baykal ve onun solunda yer tutmaya çalışan zevatla ilgili olacak. Bakalım onların ikinci şansları var mı?

Cemil Ertem / Taraf'daki köşesinden ilgili kısım



Bu haber 3,814 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,431 µs