En Sıcak Konular

Erzincan Savcısı: "Hiçbir kurum ben terletemez"

5 Ocak 2010 20:05 tsi
İSMAİLAĞA cemaati ve Fethullan Gülen hakkında soruşturması elinden alınan, hakkında 26 yıl hapis istemiyle Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, bir ulusal gazetede iki gündür yayınlanan haberleri ̵

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji eski Bakanı Hilmi Güler, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın telefonlarının dinlenmediğini vurgulayan Cihaner, “Soruşturma işlemlerinin tamamı, ilgili mevzuata uygun olup her hangi bir kişi, kurum ya da soru beni terletemez. Devam eden ve biten soruşturmalarla ilgili olarak 3'üncü Ordu Komutanlığı ya da MİT Müdürlüğü ile hiçbir yazışma ya da resmi, gayri resmi bilgi alış verişi yapılmamıştır” dedi.

Bir gazetenin 4 Ocak 2009 tarihli sayısında, ‘Tam iki yıl aradım bir şey bulamadım’ manşeti ile yayınlanan habere cevap gönderen Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, manset ve alt başlıkların kendi içinde çelişkili, gerçeklere aykırı, kişisel onur ve saygınlığa saldırı niteliği taşıdığını belirtti. Soruşturma sırasında örgütlenmenin silahlı olduğuna ya da Anayasayı ihlal suçunu işlediğine dair bir delil elde edilmediğini kaydeden Cihaner, izinsiz eğitim kurumu açma, yardım toplama kanununa muhalefet, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, sahtecilik, muhtelif seçim, çocukların cinsel istismarı gibi suçlarla ilgili deliller elde edildiğini anımsattı.

BİTİRİNCE HABER VERECEKTİM DEMEDİM

Soruşturmayı Adalet Bakanlığından gizlediği yolundaki iddiaları yanıtlayan Cihaner, soruşturmaların ‘gizli’ olduğunu, herhangi bir merciden izin alınması zorunluluğu bulunmadığını hatırlattı. HSYK’ya sunduğu savunmasının hiçbir yerinde “Bitirince haber verecektim” diye bir beyanının olmadığını anlatan İlhan Cihaner, Adalet Müfettişlerinin sordukları sorular karşısında terlediği iddiası hakkında ise, “Sorulara konu olan soruşturma işlemlerinin tamamı ilgili mevzuata uygun olup her hangi bir kişi, kurum ya da soru beni terletemez” diye konuştu.

Yine aynı gazetenin 5 Ocak 2009 günü ‘Ne geliyor, ne gidiyor’ başlığı ile yayınladığı haberle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, gönderdiği ayrı cevap ve düzeltme yazısında ise şu görüşleri savundu:

“Haberin genelinde Ordu, Jandarma ve MİT mensupları ile birlikte ‘sahte tanık ve sahte delil oluşturduğumuz’ bir komplo hazırladığımız gibi akıl dışı ve olgulara ters iddialar ileri sürülmektedir. Ayrıca soruşturma sırasında bir takım usulsüzlükler yaptığım iftirası da yazılmıştır. Yaptığım soruşturmalarda Ulaştırma Bakanı, İstanbul Belediye Başkanı ve Enerji eski Bakanı Hilmi Güler’in telefonları dinlenmemiştir.

Soruşturmanın gizliliği kalkmış, dava açılmış ve her bir işlem Adalet Müfettişlerince incelenmişken, teknik olarak gerçekleşmesi mümkün olmayan ‘yasa dışı’ dinleme iddialarını ısrarla ileri sürmeniz ‘iftira’ kavramını bile aşmaktadır. Devam eden ve biten soruşturmalarla ilgili olarak 3'üncü Ordu Komutanlığı ya da MİT Müdürlüğü ile hiçbir yazışma ya da resmi, gayri resmi bilgi alış verişi yapılmamıştır. Esasen Ordu komutanlığı ve MİT’in adli bir görevi de yoktur. İddia edilen ‘andıcın yürürlüğe konulması’ safsatası ilk kez soyut olarak 6 ay kadar önce gazetenizde ‘tamamen soyut bir iddia olarak’ yayınlanmıştı. Şimdi ortaya çıkan ‘gizli tanığı’ önceden bilmeniz sanırım ‘astrolojinin’ ilgi alanına girer! Hakkımda dava açılmasına neden olan iddialardan birisi yürüttüğüm cemaat soruşturmalarında yetkisiz olduğumdur. Yani müfettişlere göre cemaatler anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışan, silahlı örgütler iken benim bu yapılanmaları TCK 220'nci madde kapsamında basit örgüt olarak değerlendirmemdir.

Halen bu hukuki iddiamın, açılan davalara soruşturmalara rağmen arkasındayım. Hal böyle iken Ordu, MİT ve Jandarma görevlileri ile cemaatleri silahlı göstermek gibi, soruşturmaları yetki ve görev alanımın dışına çıkaracak, cemaatleri terör örgütü kapsamına sokacak bir komplo peşinde olmam akıl dışıdır. Altı ay önceden basında çıkan haberlere, dört ayı aşkın süren teftiş ve soruşturma sürecine, dinlenen telefonlarıma ve yapılan fiziki takiplere rağmen bu yönde bir delil elde edilememişken, tüm basının ve kamuoyunun dikkatleri Erzincan’a toplanmışken Jandarma ve MİT görevlileri ile iddia edilen, hele hele masum insanları ve güvenlik birimini suçlu gösterecek bir komplo yer almamız ancak patolojik bir yaklaşımla açıklanabilir. Benzer haberleri Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarması hakkında da ileri sürmeniz, bu haberleri gazeteniz sahibi hakkında soruşturma yapan adli birimlere karşı yıpratma amaçlı yaptığınızı göstermektedir. Sizleri uymayı taahhüt ettiğiniz basın - meslek ilkelerine ve hukuka uymaya davet ediyorum.”

Hürriyet



Bu haber 619 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,890 µs