En Sıcak Konular

Türkiye'nin artan etkisi hangi planın parçası?

5 Ocak 2010 15:10 tsi
Türkiye'nin artan etkisi hangi planın parçası? "Yeni neocon politik hattı, soğuk savaş gerilimini, ABD’nin denetleyeceği ulus-devletler üzerinden devam ettirilmesine dayanmaktadır. Brzezinski, bu ulus-devletlerin bölgesel olarak güçlenmesine göz yumulmasını da önermektedir. "

Brzezinski’nin 2007 baskısı son kitabı üç Amerikan Başkanı döneminde Amerika’nın siyasi ve ekonomik hegemonyasını özetliyor. Kitap kesinlikle “satranç tahtası” kadar başarılı değil.

Baba Bush, Clinton ve ikinci Bush dönemlerini ele alan Brzezinski, kitabına İkinci Şans* adını vermiş. Amerika’nın ikinci bir şansı olduğuna inanıyor. Ama bu ikinci şansın, Bush dönemi politikalarının çok önemli bir değişim geçirmesiyle ve Amerikan hegemonyasının “biraz” törpülenerek yakalanacağını iddia ediyor.

Brzezinski’nin kitaptaki en önemli tesbiti içine Türkiye’yi de alan ve Çin’e kadar uzanan yeni bir “Asya-balkanlaşma” haritası çizmesi. Bu harita, Ankara’dan başlıyor; sonra Arap yarımadasını, K. Afrika kıyalarını oradan da tüm Kafkasya’yı içine alarak, Rusya’nın sonsuz ama enerji yatağı bozkırlarından geçiyor ve Çin’in kaynayan bölgelerine uzanıyor. Bütün bu bölge, bilindiği gibi, ilkönce Baba Bush’un sonra da George W. Bush’un yeni bir Amerikan hegemonyası kurmak için “savaş bölgesi” ilan ettiği yeni balkanizasyon alanıydı.

Brzezinski, “içerden” biri olarak bir önceki ABD yönetiminin, yani neoconların, bütün bu çok geniş bölgede, ilkönce bölgesel iç savaşlar sonra da bölgesel bir topyekûn savaş çıkartarak yeni bir hegemonya ve dünya düzeni kurmayı tasarladıklarını söylüyor.

Ancak bu kitabında, Ortadoğu için, İngilizlerin “sömürgeci-imparatorluk” çözümünün şimdi daha yerinde olacağını ortaya atıyor. Yani “balkanlaşmanın” sürekliliği ama bu sürekliliğin sürekli işgal ve savaştan ziyade, “politik istikrar”la sağlanması. Brzezinski’nin bu “politik istikrarı” ve “yumuşak balkanlaştırma” politikası, Brzezinski’ye göre, Amerika’nın ikinci şansı.

Bu anlamda Brzezinski, oğul Bush’un Irak’ta sonlanan ve sürgit işgale-savaşa dayanan politikasını akılcı bulmuyor ve eleştiriyor. Bu politikanın, kısır ve Amerikan gücünü törpüleyen yanından bahsediyor.

Kitabın 2008 sonrası olarak adlandırılan bölümünde de bu stratejinin ipuçları var. Ama Brzezinski bütün neoconlar gibi bakıyor. 2007’de yüzünü iyice gösteren küresel krizle birlikte su yüzüne çıkan, “büyük değişimi” göremiyor. Bu anlamda kitap, “satranç tahtası” kadar isabetli öngörüler geliştirebilmiş değil. Burada bizim üzerinde durmak istediğimiz iki nokta var. Birincisi, Brzezinski’nin 2008 kriziyle birlikte değişen durumu, tam anlamıyla olmasa bile, görmüş olması ve buna uygun “yeni” bir neocon stratejisi geliştirmeye çalışması.

İkincisi ise, Çin faktörüne öykünerek, bunu, Amerika üzerinden, yeni bir model olarak ele alması.

Şimdi Brzezinski’nin, örtülü olarak, ortaya attığı yeni neocon stratejisi bizim “yerli” statükocuların, ulusalcıların şu sıralar savundukları ve yapmaya çalıştıkları her şeyle birebir örtüşüyor. Şöyle ki: Brzezinski, Ankara’dan başlayarak Kafkaslardan Çin’e uzanan geniş bir “balkanlaşma” haritası çiziyor ve buralarda demokrasi olmaksızın –büyük ölçüde mevcut durumu koruyarak- bir yeni “siyasi istikrar” statükosu öneriyor. İşte bu, neoconların ve onların yerli temsilcisi ulusalcıların ikinci şansı. Yani Afganistan’da kontrollü bir Taliban, Türkiye’de bir türlü “çözülmeyen” ama sürgit bir savaşa dönüşmeyecek, dolayısıyla baskıcı bir rejimi destekleyecek bir Kürt sorunu. Havuç ve sopa politikaları ikileminde denetim altında bir İslâmi hareket çemberi. Aynı zamanda, ulus-devletler arasında, gerektiğinde ABD’nin araya girerek yatıştıracağı, gerilim politikaları. İsrail-Türkiye ve Türkiye-Irak-İran gerilimlerinin ve tabii ki Yunanistan-Türkiye itişmesinin devam ettirilmesi. Şimdi Türkiye ve Yunanistan bu politik hattı terk etti. Yalnızca İsrail, yeni neocon politikalarına uygun olarak gerilim politikasını sürdürüyor. İsrail’in bütün bu süreçte Türkiye’ye sataşacağını göreceğiz.

Brzezinski, Çin kalkınmasını statik bir ulus-devlet kalkınması zannediyor. Bu büyük bir yanılgı. Çin kalkınmasının, Avrupa’nın savaşa ve ulus-devlete dayanan kalkınmasının tam anlamıyla küresel bir alternatifi olduğunu göremiyor. Kissinger, Çin “tehdidi” için şunları yazmaktadır: “Çin’in askerî bütçesi, Amerika’nın askerî bütçesinden yüzde 20 daha azdır. Çin’in orta vadede sergileyeceği tehdit, askerî değil, siyasi ve iktisadi olacaktır.” Çin, 2004’te “dört hayır-dört evet” geliştirmiştir: Hegemonyaya, güç kullanmaya, bloklaşmaya, silahlanmaya hayır, karşılıklı güvene, zorlukları yenmeye, işbirliğine ve sıcak çatışmalardan kaçınmaya evet.

Yeni neocon politik hattı, soğuk savaş gerilimini, ABD’nin denetleyeceği ulus-devletler üzerinden devam ettirilmesine dayanmaktadır. Brzezinski, bu ulus-devletlerin bölgesel olarak güçlenmesine göz yumulmasını da önermektedir. Ona göre, Bush yönetimi bu anlamda hem ekonomik hem de siyasi olarak çok önemli hatalar yapmıştır.

Bugün Türkiye’de, bırakın ırkçı sağı ve artık nasyonal-sosyalist parti olan CHP’yi, kendisini “sosyalist-sol” zanneden birçok yapı bile, farkında olmadan Brzezinski’nin yeni ulus-devletçi neocon politikalarını savunmaktadır. (Devam edeceğiz.)

* Second Chance (Three Presidents and the Crisis of American Superpower), Zbigniew Brezezinski, New York. 2007

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 1,060 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,473 µs