Geri dönüşü yokmuş...

4 Ocak 2010 10:00 tsi
Yabancı bir diplomattan TSK yorumu: "Bize göre ordunun durumu ‘irreversible’ gözüküyor”

İlk duyduğumda birkaç ay önceydi. Türkiye’yi yakından izleyen yabancı bir diplomatla sohbet ediyorduk. Konu, askerin durumu, Ergenekon’la zedelenen imaj ve TSK’nın kendisine yönelik karşı-istihbarat çabaları karşısında çaresiz kalışıydı. Henüz Genelkurmay Başkanı ‘Bize karşı asimetrik savaş var’ açıklamasında bile bulunmamıştı; ancak Ankara’yı yakından takip eden herkes durumun farkındaydı.

‘Geri dönülemez’
İşte muhatabım o anda ilginç bir cümle kullandı. ‘Bize göre ordunun durumu ‘irreversible’ gözüküyor’ dedi. Yani İngilizce ‘geri dönülemez’ kelimesini ‘Bize göre TSK eski siyasi gücünü artık yeniden toparlayamaz’ anlamında kullandı.

Bana çok çarpıcı geldiği için ‘irreversible’ lafını not ettim. Ardından yurtdışında bir konferansta bir başka yabancı uzmanla konuşurken laf dönüp dolanıp askerin dertlerine geldi. Unutmayın ki dış dünya Türkiye’yi neredeyse bizim kadar iyi takip ediyor, kimin kiminle mücadele ettiğini biliyor. ‘Nasıl görüyorsunuz bundan sonraki aşamayı?’ diye sorduğumda aynı cevabı aldım. ‘Ordunun durumu irreversible gözüküyor. Ellerindeki tek kart darbe. Onu da yapamayacaklarına göre, siyasette etkin olma güçleri azalmış gözüküyor.’

Provokatif olabileceği düşüncesiyle konuştuğum kişilerin hangi ülkelerden olduğunu yazmıyorum. Ama o zaman bu zamandır yabancı diplomat, gazeteci ve uzmanlarla sohbetlerden de edindiğim izlenim şu ki, dış dünya, hesaplarını yaparken TSK’nın artık siyaset arenasında eski gücüne erişemeyeceği varsayımından hareket ediyor.

Yabancı güçlerin değerlendirmesi, bizler için sürpriz değil. Serinkanlı bir analiz, TSK’nın isteyerek veya istemeyerek siyasette gücünü kaybettiğini, medya yapısındaki hızlı değişimden nasibini alarak kamuoyunda ‘caydırıcı’ olmaktan çıktığını, Ergenekon sürecinde kimi haklı, kimi tamamen haksız ithamlarla yıprandığını, kendine yönelik komploları bertaraf edemediğini, karargâh ve komuta kademesinin iletişim güvenliğini sağlayamadığını gözler önüne seriyor.

Tabii burası, her zaman sürprizlere açık bir coğrafya. Anlıyorum ki yabancı diplomatların yılsonunda kendi merkezlerine yolladıkları değerlendirmeler, Ankara’da hükümetin asker-sivil ilişkisiyle ilgili yaptığı analizle örtüşüyor.

Hükümet çevreleri de ‘normalleşme’ diye nitelendirdikleri bu trendin artık geri dönüşü olmayan bir mecraya girdiği, yalnız siyaset değil toplum nezdinde de askerin yıprandığı izleniminde.

Aslı Aydıntaşbaş / Milliyet

Bu haber 641 defa okundu.