En Sıcak Konular

Kansere yeni umut: Ses teknolojisi

0 0 0000 00:00 tsi
Kansere yeni umut: Ses teknolojisi Ses tedavisi kanser vakalarında cerrahi müdahaleye alternatif olacak. Japonya, Amerika, Malezya ve Çin’de uygulanan yöntemde uygulama sonrasında hemen iyileşme süreci başlıyor. Dr. Murat Baş, yöntemin özelliklerini ve hangi tümörlerde uygulanabilece

Dr. Murat Baş, ses teknolojisiyle kanser tedavisinde büyük başarı sağlandığını açıkladı.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Dr. Baş, "Konformal" tedavilerin gündemde olduğu modern tıbbın, sadece hastanın tedavi edilmesiyle değil, yan etkilerinin azaltılması, tedavi uygulamalarının daha rahat yapılabilmesi ve ağrısız, acısız girişimlerin uygulanabilmesine yöneldiğini söyledi.

21. yüzyılın teknolojisi olarak ifade edilen "Ses Teknolojisi"nin insanda tedavi amaçlı olarak kullanılmasının yeni bir yöntem olmamasına rağmen, kanserde kullanılmasının henüz çok yeni olduğunu belirten Dr. Baş, "Yoğunluklu Odaklanmış Yüksek Frekanslı Ses (HIFU) ya da 'Ultrasonik Tedavi' dalgasının taşıdığı enerji, insan vücudu üzerinde şimdiye kadar 'açık cerrahi müdahale'lere gereksinim gösterdiğinden pek kullanılmamaktaydı. Bilgisayar yazılım ve donanımlarının gelişmesiyle ayrıca, yarı iletken malzeme teknolojilerinin hızlı ilerlemesi mümkün olabilmiştir.

Daha önce, cerrahi müdahalelerin zor ve imkansız olduğu durumlarda iç kanamaları durdurmak amacıyla geliştirilen bu tür cihazlar, şimdi kanserin yok edilmesinde veya kontrol altına alınmasında kullanılmaya başlanmıştır. Cihazın temel çalışma prensibi, transducer (ses kaynağı) adı verilen piezoelektrik kristallerin ürettiği ses enerjisinin istenen bölge üzerinde odaklanarak, odak bölgesinde oluşan temel etkisine dayanmaktadır.

Odaklanacak bölge (tümör), ileri görüntüleme sistemleri (USG/Doppler-Ct-MRI) ile tespit edilir. Bölgeye odaklanan ses dalgalarıyla hedeflenen hücreler 60 derecenin üzerinde bir sıcaklığa 0.2 saniye gibi kısa bir süreç içerisinde ulaştırabilmektedir. Odak bölgesine yoğunlaşan termik enerji hedef bölgesi dışında bir etki göstermektedir" dedi.

Dr. Baş, ses dalgasının odaklandığı bölgedeki etkinin 3 şekilde meydana geldiğini belirterek, şu sıralamada bulundu:

"Hipertermik (ısı) etkisi; 0.2-1 saniye içerisinde 65-100 derecelik bir ısıya ulaşan hücrede koagülasyon nekrozu (pıhtılaşmayla ölüm) meydana gelmektedir.
Kavitasyon; yüksek frekanslı ses dalgaları nedeniyle hücre içerisindeki sıvıda oluşan kabarcıklar ve yüksek ısı duvarları hücreyi tahrip ederek yıkılmasına neden olur ve hücre parçalanır.
Kan damarlarının tahribi; ses dalgaları, tümör içindeki 2 milimetreden daha küçük çaptaki kan damarları ve kapillerler tahrip olur. Bu kanser hücresini besleyen damarların yok olması nedeniyle iskemik nekroza neden olur."

Yoğunluklu Odaklanmış Yüksek Frekanslı Ses (HIFU) sisteminin yararları

Dr. Murat Baş'ın açıklamasına göre, HIFU sisteminin avantajları şöyle:

• Girişimsel bir teknik değildir (Non-invazif).
• Sadece kanser odağı tahrip edilir.
• Vücutta kesi olmaz, ses dalgasına bağlı hasar oluşmaz.
• Vücuda uygulanacak herhangi bir kateter ya da probo ihtiyaç yoktur.
• Ses dalgası yolu boyunca önüne çıkan doku ve hücrelerde tahribat yapmaz.
• Kan değerlerinde düşme ya da değişiklik oluşmaz.
• Neredeyse hiç acısı olmayan bir işlemdir.
• Uygulama sonrası iyileşme süreci hemen başlar.
• Hedef üzerinde eşit doz dağılımı sağlanır.
• Hedefteki tümör dokusu yok olurken, çevre dokularda etki görülmez.
• Yapılan tedavinin etkinliğini ve hedef güvenirliliğini 3 boyutlu olacak (CT veya MR ile) şekilde tayin etmek mümkündür.
• Tedavi tümör şekline ve boyutlarına bağlı değildir.
• 2 milimetreden küçük çaplı damarların imha edilmesini sağlayarak tümörün kanlanmasını, dolayısıyla da beslenmesini durdurur.
• Cerrahi müdahalenin herhangi bir nedenle yapılamadığı durumlarda, HIFU tedavisi kolaylıkla uygulanır.
• Hedef üzerinde uygulanan ses dalgasının dozu, gerçek zamanlı ve geri dönüşümlü olarak tespit edilebilir, izlenebilir.
• Bağışıklık sistemi üzerinde etkilidir; Lenfositlerin hedef dokuya ulaşmasını ve lenf fosiküllerinin oluşumunu sağlar.
• Tedavi edilen dokuda CD4, CD8 ve NK hücrelerinin sayısı artar. Lokal bağışıklık güçlenir.
• Tedavi güvenirliği yüksektir; hayati göstergeler (Nabız, tansiyon, solunum sayısı ve ateş) tedavi esnasında sabit kalır, değişmez.
• Tedavi sonrasında parçalanan tümör hücrelerinin, tedavi alanı içinde yayıldığı gözlenmemiştir.
• Tedavinin tolere edilemeyecek yan etkisi yoktur veya çok azdır.
• Radyoaktivite söz konusu değildir.
• Kullanıcıların üzerinde zararlı etkisi yoktur.
• Çevresel hasar oluşturmaz.

Tedavinin uygulandığı tümörler

Cerrahi uygulamalardaki stres, travma, kanama, yavaş iyileşme ya da muhtemel tümör ekimi, HIFU tedavisinde görülmez.

Radyoterapi (Şua tedavisi) esnasında, radyasyon hasarı, kan değerlerinde düşme, kemik iliği ve bağışıklık sistemi baskılanması HIFU tedavisinde görülmemiştir.

Ayrıca HIFU tedavisinde, radyoterapideki gibi radyasyona duyarlı ya da duyarsız şeklinde tümör seçiciliği de söz konusu değildir.

Tedavinin, meme kanserleri, kemik tümörleri, karaciğer kanserleri, yumuşak doku kanserleri (kas, yağ, bağ dokusu), böbrek kanserleri, karın alt boşluğu tümörleri (Pelitonea Tümörler), retroperitoneal tümörler (karın zarının arkasındaki yerleşmiş tümörler), pankreas kanserleri, metastazlar (başka bir bölgeye yayılmış, atlamış tümörler), ilerlemiş kanserlerde palyatif amaçlı, klasik cerrahi uygulanmış, solid tümörlerde nüksleri önlemede veya nükslerin tedavisinde, ameliyat edilmesi herhangi bir nedenle uygun olmayan tümörlerin tedavisinde, yetersiz ameliyat, radyoterapi uygulanmış rezidü (bakiye) tümörlerin tedavisinde, iyi huylu rahim tümörlerinde (myoma gibi) uygulandığı bildirildi.

Tedavinin uygulanmadığı tümörler

• İçi boş (mide, bağırsak gibi) organ tümörlerinde
• Mediastinal (göğüs orta boşluğu) tümörlerinde
• Medula spinalis (omurilik) tümörlerinde

HIFU tedavisi uygulanamaz.

Dr. Baş, "HIFU tedavisi bu haliyle, yakın gelecekte tümör tedavisinde cerrahiye ciddi bir alternatif olacağa benzemektedir. Ülkemizde cihazın satışını yapan distribütör firma (Meteks) bulunmasına rağmen, maalesef HIFU tedavisi ülkemizde henüz uygulamaya başlanmamıştır.

Bugün dünyada henüz birkaç merkezde (Japonya, Amerika, Malezya, Çin vb) uygulanan HIFU, tümör tedavisinde yeni bir çığır açmıştır. Yapılacak daha fazla sayıdaki bilimsel ve klinik çalışmalarla HIFU, tümör tedavisinde önemli bir yer edineceğe benzemektedir.

Tam Tıp



Bu haber 334 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,835 µs