En Sıcak Konular

“Bir çete var, adı BÇG”

0 0 0000 00:00 tsi
“Bir çete var, adı BÇG” 28 Şubat sürecinde ön planda yer alan bir kurum: Batı Çalışma Grubu… O dönemde “irtica” karşıtı kimi önlemlerin altında ismi kalın harflerle yazalı olan bu kurum aslında neydi? Mümtaz’er Türköne’nin söyledikleri tartışma yara

28 Şubat’ın yıldönümüne bir hafta kaldı. Kimileri için “gerekli” olan bu “askeri müdahale” yıldönümü yaklaştıkça yeni boyutlarıyla ortaya çıkıyor ve tartışma konusu haline geliyor. Peki 28 Şubat aslında neydi ve nasıl bir süreç yaşadı? Mümtazer Türköne’nin Aksiyon dergisine verdiği röportajın önemli bölümlerini alıntılıyoruz:

“BÇG Deniz kuvvetlerinde…”

Çok şaşırtıcı bir şey… TSK içinde karacıların ezici bir hakimiyeti vardır. 28 Şubat sürecini hazırlayan örgüt ise Deniz Kuvvetlerinde kuruluyor.

Refahyol hükümetinin örgütlenen ve faaliyete başlayan bir çete var TSK’nın içinde. Adı da BÇG. Çete, çünkü hiçbir legal dayanağı yok, kurumlar içinde bir yeri yok.

“İrtica belgeleri” komik!

Yani bir irtica tehdidi var, bir de irtica tehdidi gerekçe gösterilerek başlayan Türkiye’yi ayağa kaldıran bir süreç… Ve delil olarak kullanılan 1) gazete kupürleri, 2) Faik Bulut’un kitabı, 3) Gerçekten üniversitelerde lisans düzeyinde bile ders ödevi olarak kabul edilmeyecek tipte bir analiz.

İktidar mücadelesi dediğimiz şey de siyasal gücü, siyasal karar yetkisini almak değil; “devlet içindeki bu ekonomik güce hakim olma mücadelesidir” şeklinde tezahür ediyor. 28 Şubat, özellikle büyük sermayenin devlet içindeki bu ekonomik gücü tasarruf etme isteği ile başlayan ve daha sonra bu süreçte biraz da oyuna gelerek rol alan TSK içindeki bazı oluşumlar, çeteler, BÇG gibi gruplar, işte Deniz Kuvvetleri komutanı gibi böyle bir süreçte ismi akla en son gelmesi gereken birinin birden bire ön plana çıkması gibi böyle bir manzarayı ortaya çıkartıyor.

Yeni 28 Şubat’lar başlar mı?

Türkiye bazı şeyleri de tüketti. İrtica tehdidinin devlet içindeki iktidar mücadelesinde bir payanda olarak kullanılması epey aşındı. Daha ikna edici gerekçelere ihtiyaç duyuluyor. Şimdi siyasal mücadele daha çok milliyetçilik üzerinden yapılıyor. ben, Türkiye’de geçmişin hesabı görülmediği, geçmişin hataları düzeltilmediği takdirde bu tür hataların gerçekleşme ihtimalinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Siz, bir kanunsuzluk var ise bunu hukuk önünde, devletin kurumlarını harekete geçirerek yargılamıyor, cezasının da vermiyorsanız, benzer araçları kullanacak adamların her zaman önü açık delmektir. Çeteleri mahkum etmeden yeni çetelerin oluşmasına engel olamazsınız. Hiç olmazsa kamu vicdanında bunu mahkum etmek lazım. Mesela bu andıçların ne olduğu ortaya çıktı; ama andıçlar ile ilgili en küçük bir tasarrufta bulunulmadı.

iyibilgi.com



Bu haber 295 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,027 µs