En Sıcak Konular

Rusya ve Türkiye, İran konuşuyor

0 0 0000 00:00 tsi


Dün Ankara'da temaslarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov için İran ve bölgesel siyasete daha fazla zaman ayırmak o kadar önemliydiki, stratejik rolü olan enerji işbirliğini feda etmemek için yaratıcı bir çözüm bulundu. Rusya Enerji Bakanı Viktor Krishtenko, 29 Mayıs pazartesi akşamı basına ilan edilmeden İstanbul'a uçtu. Enerji Bakanı Hilmi Güler de aynı işi Ankara'dan yaptı. İki bakan ve heyetleri gece saat 22'00 civarında buluştular ve üç saate yakın konuştular. Kolay değil, 1972'de Podgorni'nin Ankara ziyareti sırasında 80 milyon dolar olan iki ülke ticaret hacmi, şimdi 200 katına ulaşıp 16 milyar dolara yaklaşmışsa, bu büyük ölçüde enerji işbirliğine bağlı. İstanbul'da İkinci Mavi Akım gaz hattından Samsun-Ceyhan petrol boru hattına dek pek çok konu, başka bir yazı konusu olmayı hak edecek ayrıntıda ele alındı.

Böylece Lavrov dün Ankara'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve diğer Türk yetkililerle daha fazla siyaset konuşacak zaman buldu. Bugün İstanbul'da aslında yedi saat olan programını iki-üç saate indirerek, bir başka önemli toplantı için Viyana'ya uçmak için bu kısıntıyı yaptı.

Viyana'daki toplantının konusu İran. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin dışişleri bakanları ile, İran diplomasisinde kilit rol oynayan Almanya'nın dışişleri bakanı bir araya gelerek İran'ın görüşmelere yeniden başlayabileceği açıklaması değerlendirilecek.

O toplantının ardından, gece saatlerinde Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Ankara'ya gelecek.

Steinmeier'in ziyareti, tıpkı Lavrov'un ziyareti gibi, İran üzerine gelişmelerden önce planlandı. Ancak Avrupa Birliği çerçevesindeki ikili konular bir yana, Steinmeier'in Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşmelerinde öne çıkan uluslararası konu yine İran ve Viyana toplantısının (alınabilmişse) sonuçları olacak. Viyana toplantısı önemli, çünkü nükleer programını uluslararası kontrole açma karşılığında İran'a önerilecek pakette nelerin yer alacağı konuşulacak. İran'ın Rusya ve Çin'in de mutabakatıyla oluşacak böyle bir paketi geri çevirmesi halinde, belki de yaptırımların yer alacağı bir BM kararına bir adım daha yaklaşılmış olacak. BM yaptırımlarının uygulanması Türkiye'ye hem önemli rol biçiyor, hem de zorda bırakıyor.

Dışişleri Bakanı Gül, daha önce Türkiye'nin İran konusunda ancak bir BM kararına uyabileceğini söylemiş, ondan daha az bir uluslararası koalisyona yanaşmayacağının işaretini vermişti.

Türkiye, İran konusunda temkinli bir çizgi izliyor; bu da doğal. Türkiye ve İran çok eski komşular, birbirlerinin dostluğu bir yana, rekabetine, hatta iç dengeleri açısından belki düşmanlığına bile muhtaç durumdalar. Gül, dünkü basın toplantısında "ABD'nin Türkiye'den İran'a yönelik askeri bir talebi olmadığını" ve zaten Türkiye'nin önünde böyle bir durum olmadığını söyleyerek konuya açıklık getirdi. Üst düzey bir Türk diplomatına göre İran, Türkiye-ABD ilişkilerinde Irak'tan çok daha büyük bir sınav olacak.

Bu nedenle Türkiye, İran diplomasisinin tam ortasında.

Türk medyasının bir kısmında uluslararası ilişkiler 'arabulucu değilsen devre dışındasın' sığlığında ele aldığı için görülmüyor ama, Ankara cidden devrede. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın 26 Nisan'daki Ankara ziyaretinden itibaren Türkiye'nin dahli giderek artıyor. MGK Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan'ın önce İsrail, sonra Rusya'ya ziyaretleri, Dışişleri bakanı Gül'ün Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed El Baradey ve Lavrov ile telefon görüşmeleri, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin hafta başında, Lavrov'un dün ve Steinmeier'in yarınki temasları, keza Sezer'in önümüzdeki haftalardaki İsrail ve Rusya ziyaretlerinin önemli konusu İran. Rusya, Türkiye ve İsrail'in Uzakdoğu'ya yönelik enerji projeleri, ABD'nin dikkatini fazlasıyla çekmiş durumda. Enerji-siyaset denklemi ne ABD'siz, ne Rusya'sız, ne de İran'sız kurulabiliyor

Rusya ile ilişkilere gelince, üst düzey bir diplomatın deyişiyle 'Neredeyse stratejik işbirliği denecek boyutta'. Diplomat, 'Aslında artık bu tür üst düzey ziyaretler olmadan da her konuyu sürekli ve düzenli görüşüyoruz' diyor. Lavrov'un dünkü basın toplantısında "Gül ile omuz omza, yan yana duruyoruz demesi" bu yeni dengeyi doğrular nitelikte.

Bu haber 188 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,049 µs