Enerjide yapılan sinsi planlar sonucu Arap ülkelerinin bütün tabii zenginlikleri, petrolleri boru hatlarıyla İsrail'e akacak! Peki boru hatlarının bir ağ gibi sardığı Türkiye bu planın taşeronu mu? i" /> Enerjide yapılan sinsi planlar sonucu Arap ülkelerinin bütün tabii zenginlikleri, petrolleri boru hatlarıyla İsrail'e akacak! Peki boru hatlarının bir ağ gibi sardığı Türkiye bu planın taşeronu mu? i"/>

En Sıcak Konular

Enerjide sinsi oyun: İpler İsrail'in eline geçiyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Enerjide sinsi oyun: İpler İsrail'in eline geçiyor!

Enerjide yapılan sinsi planlar sonucu Arap ülkelerinin bütün tabii zenginlikleri, petrolleri boru hatlarıyla İsrail'e akacak! Peki boru hatlarının bir ağ gibi sardığı Türkiye bu planın taşeronu mu? i

İslâm ülkelerinin tabii zenginlikleri boru hattı ile yeni Roterdam da denilen İsrail'in Hayfa Limanı'na aktarılıyor. Sıra Rusya ve Hazar'da

Maden Tetkik Arama eski daire başkanlarından jeoloji ve petrol yüksek mühendisi Tufan Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin birinci perdede Ortadoğu petrollerinin denetimi sağlandıktan sonra sıranın Rus ve Hazar petrollerinin denetimine geleceğini söyledi. Erdoğan, "Ceyhan'a BTC ve SCP petrol boru hatları ile taşınacak petrolün, Ceyhan'da hiç vakit geçirmeden CAP boru hattı ile İsrail'e gitmesi için anlaşmalar yapan yetkililerin, kendi ayağımıza nasıl kurşun sıktıklarının farkındalar mı?" diye sordu.

Suud petrolü de İsrail'e

Suudi petrollerini Akdeniz'e taşımak için, 2. Dünya Savaşı sonrasında ABD ordusunun desteği ile yapılan Trans-Arabistan (TAP) petrol boru hattı da hayata geçiriliyor. Bir ucu Lübnan'a, bir ucu da İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nden Hayfa'ya giden bu hat, günde 2 milyon varil Suudi petrolünü İsrail'in Hayfa limanına taşıyacak. Günlük kapasitesi 1 milyon varil olan Rumeyla-Hayfa boru hattının eklenmesi ile Hayfa'ya günde toplam 3 milyon varil Güney Irak ve Suudi petrolü taşınması hedefleniyor.


Maden Tetkik Arama (MTA) eski daire başkanlarından jeoloji ve petrol yüksek mühendisi Tufan Erdoğan, 55 yıldır çalışır durumda olmayan Kerkük-Hayfa ve Musul-Hayfa petrol boru hatlarının onarımı ile İsrail'in Hayfa Limanı'na günde 5 milyon varil petrol taşınacağını belirterek, "Irak'ta petrol üretiminin günlük en fazla 3 milyon varil olması planlandığı şu sıralarda, sadece Kuzey Irak'ta bu kadar yüksek kapasiteli hatların yapılması, gelecek 20 yılda hiçbir şeyin şansa bırakılmadığını gösteriyor." diye konuştu.

Erdoğan, hatların devreye girmesi ile günlük kapasitesi 1 milyon varil olan Kerkük-Yumurtalık hattına da gerek kalmayacağını söyleyerek, "İşte bu da Türkiye'nin kalesine atılan ilk goldür' ifadelerini kullanıyor.

Suudi petrolleri de İsrail'e taşınacak

Erdoğan, BOP kapsamında Suudi Arabistan petrollerinin de unutulmadığına dikkat çekerek, " İkinci Dünya Paylaşım Savaşı sonlarında, Suudi petrollerini Akdeniz'e taşımak için, ABD ordusunun inanılmaz desteği ile yapılan Trans-Arabistan (TAP) petrol boru hattı, uzun süredir kapalı. Bir ucu Lübnan'a, bir ucu da İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nden Hayfa'ya giden bu hattın onarılarak yeniden hayata geçirilmesi çalışmalarına başlandı bile. Bu hat, günde 2 milyon varil Suudi petrolünü İsrail'in Hayfa limanına taşıyacak" şeklinde konuştu.

Erdoğan, söz konusu hatta günlük kapasitesi 1 milyon varil olan Rumeyla-Hayfa boru hattının eklenmesi ile Hayfa'ya günde toplam 3 milyon varil Güney Irak ve Suudi petrolü taşınacağını kaydederek, "Bu sıralarda İsrail kaynaklı haritalarda, Hayfa'nın adının altına "Yeni Rotterdam" yazılması boşuna değil" diye konuştu.

BOP'un ikinci perdesi BTC de açıldı

Petrol mühendisi Tufan Erdoğan, birinci perdede Ortadoğu petrollerinin denetimi sağlandıktan sonra sıranın Rus ve Hazar petrollerinin denetimine
 geleceğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı'nın dayandığı Azerbeycan'daki uluslararası AIOC konsorsiyumunun Azeri-Çıralı-Güneşli sahalarının üretimi günlük 360 bin varili buldu. Bunun günde 100 bin varillik bölümü Azpetrol'ün Sangaçal terminalinden demiryolu
 ile Gürcistan'ın Karadeniz'deki Batum limanına gönderiliyor. Günlük 146 bin varili Bakü-Supsa petrol boru hattına veriliyor. 82 bin varillik bir kısmı da, her gün Bakü-Novorosissysk petrol boru hattı ile yine Karadeniz'e çıkıyor. Kalıyor geriye günlük 32 bin varil. Günlük kapasitesi 1 milyon varil olan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattına giren işte bu 32 bin varil! Bu nedenledir ki aylardır doldurulan hattaki petrol daha yeni sınırımıza ulaşabildi ve en az 2-3 ay daha dolacak ki Ceyhan'a varabilsin. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattına Kazakistan'ın daha uzun yıllar verebileceği ciddi boyutlarda petrol yok. Hazar Denizi'nde yeni bulunan sahalarının gelişmesi durumunda bile buranın petrolü, Çin H.C.nin yapmaya soyunduğu iki adet 3.000'er kilometrelik boru hatları sayesinde batıya değil, doğuya taşınacak. Kazakistan'ın şu anda mevcut ve yapmakta olduğu boru hatlarının toplam kapasitesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) hattına çok uzun bir zaman petrol verilebilmesinin boş bir hayal olduğunu ortaya koyuyor.

Bütün bunlar ortada iken, başta BP olmak üzere tüm konsorsiyum şirketlerinin son ana dek "geri zekâlılık" olarak adlandırdıkları bu BTC hattı neden yapıldı? Daha da önemlisi, ABD neden bu projeyi ciddi şekilde destekleyip, konsorsiyum şirketlerine hattın yapılması için baskı yaptı? Tabii ki bu hattın bir şekilde dolması için bir planı vardı ve bu plan Büyük Ortadoğu Projesi'nin ikinci perdesini oluşturuyordu."

Hazar ve Rus petrolleri İsrail'e

Erdoğan, "Türk-İsrail Enerji Çalışma Grubu" ilk toplantısını 9-10 Ekim 2005 tarihlerinde Ankara'da yapıldığını hatırlatarak, "İşbirliğinin ilk yazılı
belgesi de Enerji Bakanlığı müsteşar yardımcımız ve İsrail Enerji Bakanlığı müsteşarı tarafından imzalandı. İşbirliği çerçevesi 11 Ekim 2005 tarihinde
Enerji Bakanımız ile İsrail Enerji ve Altyapı Bakanı tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Buna göre, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattından Akdeniz'e akacak petrol, İsrail'in güneyindeki Aşkelon limanına ya tankerlerle, ya da kıyı boyunca denizde yapılacak bir boru hattı ile, yani Ceyhan-Aşkelon (CAP) petrol boru hattı ile taşınacaktı. Rusya uzun süredir BTC petrol boru hattına karşı çıkmıyor. Hatta Putin'in açıklamalarına göre BTC'de işbirliği bile öneriyor. Zaten Putin'in 28-29 Nisan 2005, Başbakanımızın da 1-2 Mayıs 2005 tarihlerindeki İsrail temaslarında bu konu görüşülmüştü. Aynı konu Erdoğan ve Putin'in 17-18 Temmuz 2005'te Soçi'deki görüşmelerinde de gündeme gelmişti. Daha sonra Enerji Bakanımızın İsrail seyahati ile de iyice pekiştirilmişti. Rusya, dolması mümkün görülmeyen Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattını kendi petrolü ile dolduracak. 11 Ekim 2005'te bizim bakan ile İsrailli bakanın yaptıkları ortak basın toplantısının bir diğer konusu da, Rus petrollerinin ve Rusya'dan geçen Kazak petrollerinin bir kısmının Samsun-Ceyhan arasında yapılacak ve günlük kapasitesi 2 milyon varil olacak bir boru hattına (SCP) verilmesindeki görüş birliği idi.

Artık böylece, gerek Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ve gerekse Samsun-Ceyhan (SCP) petrol boru hatlarından gelecek Hazar ve Rus petrolleri, Ceyhan-Aşkelon (CAP) petrol boru hattı yolu ile İsrail'e gidebilecekti. Dakika: 2, Türkiye kalesine gol: 2." değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye taşeronluk mu yapıyor?

Erdoğan, "Medyada Ceyhan'ın bir Rotterdam olacağını hiç sıkılmadan söyleyebilen, ama buna karşın Ceyhan'a BTC ve SCP petrol boru hatları ile taşınacak petrolün, Ceyhan'da hiç vakit geçirmeden CAP boru hattı ile İsrail'e gitmesi için anlaşmalar yapan yetkililerin, kendi ayağımıza nasıl kurşun sıktıklarının farkındalar mı?" sorusunu yönelterek, "Tabii ki farkındalar! İsrail ve ABD tarafından daha 1940'lı yıllarda planlanıp, günümüzde sahneye konan Büyük Orta Doğu Projesi'ne "biz de dâhiliz" diye sık sık açıklama yaptıklarına göre, son derece bilinçli olarak, yani taammüden, işin içindeler. Daha önce, ABD neden Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının yapımı için onca ter döktü, diye sormuştuk. Ayrıntıya gerek kaldı mı? ABD'nin, dolayısı ile İsrail'in bu işten çıkarı ortada.

Pekiyi, Rusya'nın Bakü-Tiflis-Ceyhan'ı (BTC) doldurup, Samsun-Ceyhan'ı (SCP) desteklemekte ve bunlardan geçecek petrolünü Ceyhan-Apşeron hattı (CAP) ile İsrail'e göndermekte ne çıkarı olabilir?

Yıllar önce İran tarafından yapılan ve İsrail'in Kızıl Deniz'deki Eylat limanından, Akdeniz'deki Aşkelon limanına İran petrolünü taşıyan Trans-İsrail (TİP) petrol boru hattı, yine uzun süredir kullanım dışı idi. İsrail son iki yıldır bu hattın kapasitesini günlük 3 milyon varile çıkartarak, pompa yönünü terse çevirdi. Yani TİP petrol boru hattı artık, İsrail'in Akdeniz limanı Aşkelon'dan Kızıl Deniz limanı Eylat'a, Ceyhan-Aşkelon (CAP) petrol boru hattı ile gelecek Hazar ve Rus petrollerini taşımaya hazır. Bu yolla da bakalım bir taşla kaç BOP kuşu
vurulmuş olacak?" görüşünü dile getirdi.

Bütün hatlar İsrail'in denetimine geçiyor

Erdoğan, Samsun-Ceyhan (SCP) ve Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) hatlarından geçerek, Ceyhan-Aşkelon (CAP) ve Aşkelon-Eylat (TİP) hatları sayesinde Kızıl Deniz'e açılmanın Rus petrolleri için artık mümkün olduğunu söyledi. Erdoğan, "Ruslar memnun. İsrail-ABD çok daha memnun. İlk kez doğu denizlerinde Ortadoğu petrollerine çok güçlü bir rakip doğuyor. Günde 3 milyon varil petrolün bu pazara girmesi, Arap ülkelerinin tekellerindeki bu pazarı allak-bullak edecek. Artık Ortadoğu ülkeleri, Japonya, Çin H.C., Hindistan gibi petrol süngerlerine tek başlarına, istedikleri miktar ve fiyatta petrol satamayacaklar. Bu sularda artık Rus petrolleri büyük rakipleri oluyor. Tabii ki İsrail'in denetiminde! Hem de ne müthiş bir denetim! İsrail, Aşkelon-Hayfa arasında çok önceden tamamladığı ve günlük kapasitesi en az 1 milyon varil olan Aşkelon-Hayfa (AHP) petrol boru hattını kullanarak, Kızıl Deniz'e açılmasına izin verdiği Rus petrollerinin miktarını da çok rahat denetleyebilecek. Böylece Hazar ve Rus petrolleri de büyük ölçüde İsrail ve ABD'nin denetimine geçmiş, insafına bırakılmış
oluyor" dedi.

Türkiye, BOP'un şakşakçısı oldu

Erdoğan, Musul-Hayfa ve Kerkük-Hayfa petrol boru hatları ile Kerkük-Yumurtalık hattını ve bunun gelirini kaybedecek olan, Ceyhan-Aşkelon petrol boru hattı ile Samsun-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatlarının Ceyhan limanını batıya açılan petrol penceresi yapmaları imkanından, yani bir sürü paradan olacak Türkiye'nin, Büyük Ortadoğu Projesi'nin destekçisi, şakşakçısı olmanın altından kalkamayacağını söyledi. Samsun-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatlarının, boğazlardaki tehlikeli tanker trafiğine çare oluşturacağı yönünde yapılan açıklamalara da tepki göstererek, "Boğazlar'dan geçen petrollerin batıya, Samsun-Ceyhan ya da BTC'den geçenlerin ise doğuya gideceği gerçeğini aslında bizim BOP'çular çok iyi bilirler, ama buna rağmen bu dezenformasyon kampanyasını da yürütmeyi sürdürürler. Tüm bu boru hatları sadece petrol taşımıyorlar. Geldikleri, geçtikleri ülkelere, gerisin geriye ABD-İsrail politikaları pompalıyorlar. Bu boru hatları, bu yolla pompalanan siyasal iktidarlarla imzalanan "BTC Ev Sahibi Antlaşması" gibi antlaşmalarla çok açık ortaya konduğu gibi, sadece petrol taşımak amacıyla yapılmıyor. Bunlar ülkemiz ve ülkemiz gibi konumunu kavrayamamış, politikalarını oluşturamamış ülkelerde bağımsız birer devlet oluşturuyorlar. Coğrafyaları ve ulusların kaderini değiştiriyorlar." şeklinde konuştu.

Neler oluyor?

55 yıldır çalışır durumda olmayan Kerkük-Hayfa ve Musul-Hayfa petrol boru hatlarının onarımı ile İsrail'in Hayfa Limanı'na günde 5 milyon varil petrol taşınacak. Suudi petrollerini Akdeniz'e taşımak için, 2. Dünya Savaşı sonrasında ABD  ordusunun desteği ile yapılan Trans-Arabistan (TAP) petrol boru hattı hayata geçiriliyor. Bir ucu Lübnan'a, bir ucu da İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nden Hayfa'ya giden bu hat, günde 2 milyon varil Suudi petrolünü İsrail'in Hayfa limanına taşıyacak. Günlük kapasitesi 1 milyon varil olan Rumeyla-Hayfa boru hattının eklenmesi ile Hayfa'ya günde toplam 3 milyon varil Güney Irak ve Suudi petrolü taşınması hedefleniyor.

Milli Gazete



Bu haber 1,472 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    5,325 µs