Nazmiye Hanım'dan 'Baba'ya fırça...

0 0 0000 00:00 tsi
Gazeteci Hasan Taşkın tarafından kaleme alınan ve halen DYP Genel Başkan Yardımcısı olan partinin deneyimli isimlerinden Orhan Keçeli’nin anılarının anlatıldığı "Demirel’in Kara Kutusu-Orhan Keçeli" adlı kitapta 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Dem

      1980 ihtilali sonrası sürgüne gideceği Zincirbozan’a karayolu ile hareket etmeden önce Süleyman Demirel, sabah Güniz Sokak’taki evinde karayolları haritasını açar. Bunun nedeni kitapta Demirel’den şu satırlarla dile getirilir:
     
     NAZMİYE HANIM’DAN BABA’YA FIRÇA..
      "Çanakkale oldukça uzak... Ve havaalanı da yok... Yeniden iktidara gelince ilk işim, Çanakkale’ye havaalanı yapmak olacak" dedi. ’Sessiz, şaşkın’ orada bulunanlar yılların politikacısı Demirel’in ne demek istediğini anlamamışlardı. Yanındakilerin şaşkınlığını fark eden Demirel, orada bulunan şaşkın bakışları aydınlatmak için ’Siyaset, iddia işidir... İddian olacak, inancın olacak.... Sürgünden döneceğim, mücadele edeceğim ve yeniden Başbakan olacağım. Çanakkale’ye de havaalanı yapacağım...." Demirel’e ilişkin bir başka anekdot ise ihtilal sonrası götürüldüğü Hamzakoy yolunda. Eşi Nazmiye Demirel’le birlikte helikopterle buraya götürülürken Demirel ile Nazmiye Hanım arasında şu konuşma geçer:
      "Eski ve içi su alan helikopter Silivri üzerine geldiğinde, Demirel, Nazmiye Hanım’a ’Bak ovalar yemyeşil.Ayçiçeklerini görüyor musun, şurada da bir çimento fabrikası var....’ diyerek icraatlarını anlattı. Nazmiye Hanım bunları sabırla dinledikten sonra , ’Bunları yaptın da ne oldu? Nereye gittiğimiz belli değil’ sözleriyle Demirel’e tepkisini gösterdi."
     
     BABA’DAN SİYASETE DÖNÜŞE "KADI"LI FIKRA...
      Kitapta Demirel’e ilişkin bir anı ise oldukça yakın geçmişten. Demirel’in siyasete dönüş tartışmalarının yoğunlaştığı dönemde 2005 kongresinde seçilen Genel Başkan Mehmet Ağar başkanlığındaki DYP GİK’i Kuleli Çalışma Ofisi’nde kabul eden Demirel siyasete dönüş konusu açıldığında şu fıkrayı anlatır:
      "Şehrin birinde bir kadı varmış. Sazı duyduğunda oynamaya başlarmış. Halk bu duruma tepki gösterince, bir süre oynamama kararı almış. Bunun için de elbisesinin kenarına kazıklar çaktırmış. Kadı bir gün davete çağrıldığında vatandaşlar ondan oynamasını istemiş. Kadı ’Ben oynamasına oynarım da, bu kazıkları nereye koyacağız’ cevabını vermiş."
     
     ÇİLLER MALİYE BAKANI OLMAK İSTİYORMUŞ
      Kitapta, 2002 seçim yenilgisi sonrası köşesine çekilen ancak sandık yaklaştıkça nasıl bir taktik izleyeceği sağda merak edilen eski Başbakan Tansu Çiller’e ilişkin de şu satırlar dikkat çekiyor:
      "Tansu Hanım’ı ANAP da istiyordu.... Tansu Hanım siyasete girerken verilen sözlerden bazılarının yerine getirilmediğinin de bilinmesi gerekir. Bu sözlerden biri de, DYP iktidar olduğunda, Çiller’e Maliye bakanlığı’nın verilmesi sözüydü. Ancak ona Hazineden sorumlu devlet bakanlığı görevi verildi. Bundan memnun olmayan çiller, bir ara partiden ayrılmayı bile düşündü."
     
     İL BAŞKANI ERDOĞAN’DAN SANDIK TAKTİKLERİ
      Partilerin harıl harıl seçim için çalıştığı bir dönemde ise kitapta yer alan bir başka anı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın RP İstanbul İl Başkanlığı dönemine ilişkin. Erdoğan, Keçeli’nin de bulunduğu dönemin il başkanlarının "oy kaçırma" ile ilgili bir toplantısında şöyle diyor:
      "Bize bir üye geldiği zaman, ismini bilgisayara kaydediyoruz. Seçmen kütüğüne üye olup olmadığına bakıyoruz. Eğer kütüğe kayıtlı değil ise şahsı hemen seçmen kütüğüne kaydettiriyoruz. Kayıttan sonra tekrar bize geldiğinde, ailesinde başka seçmen olup olmadığını ve yapılacak bir mitinge kaç kişi gelebileceklerini, bayrak alıp almayacaklarını araçlarının olup olmadığını, hatta cep telefonu kullanıp kullanmadıklarını soruyoruz."Erdoğan’ı anlattıklarını can kulağı ile dinledik. Halbuki biz bunları, AP döneminde yapıyorduk."
     
     DEMİREL’İN AĞAR’A "TÜMSEK" SINAVI
      Kitapta "kaymakam" Ağar ile "başbakan" Demirel’li bir anı da dikkat çekiyor. "Tümsek" sınavına dönüşen söz konusu anı ise kitapta şöyle:
      "Not tutmayan Ağar’ın hafızası da çok kuvvetli Demirel’de gördüğümüz hasletleri Ağarda da görüyoruz. İznik Kaymakamlığına tayin ediliyor. Bu görevi sırasında dönemin Başbakanı Demirel bu ilçeye gidiyor. İlçedeki yollarda araçların hızlı gitmemesi için tümsekler yapılmış. Kaymakam Mehmet Ağar, Başbakan’a brifing vermeye hazırlanırken, Başbakan Demirel genç kaymakama, ’Kaymakam Bey, yollarda kaç tane tümsek var’ diye soru sormayı tercih ediyor. Ve genç kaymakam Ağar, Başbakan’a hiç düşünmeden ’21 adet efendim’ diye cevap veriyor. Demirel, brifingi dahi almadan çıkıyor.... Başbakan Demirel ilçeye geldiğinde, o tümsekleri bir bir saymıştı ve 21 tane olduğunu biliyordu."
milliyet

Bu haber 399 defa okundu.