'Aklan da gel'!

0 0 0000 00:00 tsi
Sauna Çetesi davasında 13 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan İbrahim Tatlıses dokunulmazlık zırhını milletvekili olarak kapmaya çalışıyor. Tatlıses bir ilk değil. Bunu başarmış 170 milletvekilimiz var!" diyen Mustafa Mutlu  seçimler yaklaşır

Sauna Çetesi davasında 13 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan İbrahim Tatlıses’in milletvekilliği adaylığının arkasında, dokunulmazlık zırhını kapma arzusu olduğunu öne süren ilk yazar benim...

Ama günlerdir “Acaba haksızlık mı ettim” sorusu beynimi kemiriyor!

Çünkü “yasalardan kaçmak için kapağı Meclis çatısı altına atmayı düşünen” ilk zanlı o değil ki!

Bunu başarmış tam 170 milletvekilimiz var!

Onlar halen haklarındaki 277 ayrı suçlamadan bu sayede korunuyorlar...

Yani bu ülkenin savcıları, “Falan kişi yargılanmalıdır” diye Meclis Başkanlığı’na dosya göndermiş ama kimse onlara dokunamıyor...

Çünkü “izin” makamı, yine o milletvekillerinin kendileri...

O yüzden haklarındaki dosyalar “milletvekilliği sıfatının sona ereceği güne kadar” erteleniyor.

O vekiller de sırf bu yüzden yeniden seçilmek, dokunulmazlığı beş yıl daha garanti etmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar...

Liderlerine yağcılık da dahil!

***

“Yasama” dokunulmazlığını elbette anlayışla karşılamak mümkün... Milletvekili; Meclis çatısı altında yaptığı hiçbir konuşmadan, verdiği hiçbir soru önergesinden ya da yasa teklifinden dolayı yargılanmamalı...

Ama adam evinde karısını dövüyor... Üstelik eşi savcıya gidip şikayetçi oluyor... Beyimiz hakkında işlem yapılamıyor...

Yani vekil; milletinden çok farklı bir ayrıcalıklar dünyasında el bebek, gül bebek “yasalar üstü” yaşayarak keyif çatıyor...

Bu da Yüce Meclis’i “suçlular” ya da “zanlılar” için “cennet” haline getiriyor... Sırf bu zırha bürünmek için trilyonlarca lira harcamayı göze alıyorlar ve kendilerini seçtirmeyi beceriyorlar.

***

Peki; bu gidişi kim durduracak?

Kim; bu saygın kurumun “suçlu sığınma evi” olmaktan çıkarılması için harekete geçecek?

Demokrasilerde bunun yanıtı belli:

Biz... Seçmenler!

Sivil toplum örgütleri el ele vermeli ve siyasi partilerin, Türk Ceza Kanunu’nun herhangi bir maddesinden yargılaması süren kişileri aday listelerine almamaları için kampanya başlatmalı...

Bu kampanyanın ismi de “Aklan da gel” olmalı!

Yargılanmaları süren kişileri aday göstermekte ısrarcı olan partilere oy atılmaması için vatandaş uyarılmalı...

Böylece bu yıl yapılacak seçimlerden “suç kilometresi sıfır” bir Meclis’in çıkması sağlanmalı!

Var mısınız?

***

Günün Sorusu
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu dün derin devlete övgüler yağdırdı ve “Neredeyse gelsin başımın tacı yapayım” dedi.

Başbakan Erdoğan ise daha on gün önce derin devletten yakınarak; onu, “kurumlar içerisinde kendi anlayışları veya kendi kutsalları adına yetkilerini aşarak, hukukun dışına çıkmak suretiyle oluşan çeteleşmeler” diye tanımlamıştı...

Eğer Erdoğan’ın bu tanımı doğruysa, bu durumda “hukukun dışına çıkan çeteleri” savunan BBP Genel Başkanı suç işlemiş olmuyor mu? Yargıtay Başsavcısı’nın harekete geçmesi gerekmez mi?

***

Uluç Gürkan’dan iyi niyetli bir girişim...
Meclis eski Başkan Vekili ve DSP eski Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, her ne kadar aktif siyaset sahnesinde gözükmese de ülke sorunlarına kafa yormaya ve aydın sorumluluğu içinde çözüm üretmeye devam ediyor.

Son hamlesi, yılan hikâyesine dönen “solda birlik ya da seçim ittifakı” konusunda... Soldaki dağınıklıktan bıkan herkesin destekleyebileceği bir metin kaleme aldı ve internetteki “www.ulucgurkan.net” sitesinde imzaya açtı.

Çok kısa bir sürede bine yakın aydının imzaladığı bu dilekçe özetle şöyle:

“Merkez solda seçim işbirliğinin gerçekleşmesi, çağdaş, ileri ve gerçekten demokratik bir Türkiye özlemini taşıyan milyonlarca insanı harekete geçirecektir.”

Gürkan, bu metni başta CHP, DSP ve SHP olmak üzere merkez soldaki bütün siyasi partiler ile gruplara iletmeye hazırlanıyor; sizden de katılım bekliyor.

“Ne işe yarayacak? Körleşen, sağırlaşan ve toplumdan kopan sol parti liderleri bu dilekçeyle mi harekete geçecek” demeyin...

Biz üzerimize düşeni yapıp mayamızı çalalım da; tutmazsa göl düşünsün! 

vatan

Bu haber 236 defa okundu.