En Sıcak Konular

Önemli bir yazar değildir

0 0 0000 00:00 tsi


Şimdi bazı münafıklar Orhan Pamuk'tan dem vurduğumu sanacaklar ama değil, Pierre Loti'den sözediyorum...

Yoksa 'Piyerloti' mi yazmalıydım? Onun bir de refiki olacaktı, Claude Farrere... Ona da 'Kılodfarer' dersem bu ülkeye daha uygun düşecek galiba. Öyle ya, Lausanne'ı 'Lozan', Sevres'i 'Sevr' yapmadınız mı? (Peki neden 'Corc Buş' yazmıyorsunuz hemşerim?)

Bu adamın bir kahvesi var, biliyorsunuz. Orada otururmuş da nargile içermiş (boş mu dolu mu?), Haliç'e bakarmış...

Bedrettin Dalan azıcık derleyip toplamış olsa bile bugünkü gene de çirkin mezbeleliğe değil tabii, daha eski, yüz yıl önceki döküntüye, mezarlıklara, ahşap evlere falan bakarmış... Bugün oraya giden turistler arasında 'eee, bu muymuş' deyip dönen çoktur. Fakat bizim entellerimiz pek severler orayı.

Belediyeciler bu kahvehanenin adını değiştirmeye, 'Eyüp Sultan' yapmaya kalkmışlar. Kavga çıktı.

Birtakım dinci hamşolar 'Eyüp Sultan Hazretleri'nin kemikleri sızlıyor' diyorlar, birtakım laik hamşolar da 'tarihimize malolmuş bir isimdir' diyerek Loti'yi savunuyorlar.

Hemen söyleyelim: Pierre Loti, öyle önemli ve büyük bir Fransız yazarı değildir. (Asıl adı Julien Viaud.)

'Turistik ve de egzotik', üçüncü sınıf bir yazardır. Adını onunla birlikte andığımız Claude Farrere (asıl ismi Frederic-Charles Bargone) daha da kelek bir yazarcıktır, bir tek bilimkurgu eseri beni etkilemişti, 'Ölümsüz Adamların Evi', fakat onu da okuduğumda sekiz yaşımdaydım!

Bu adamları bugün Fransa'da da, dünyada da okuyan kalmamıştır.

Bu adamları 'Türk dostu' olarak bağrımıza bastık ve seksen yıldır sırtımızda taşıdık.

Türk dostu falan değil, 'egzotizm' dostuydular ve İstanbul'a gösterdikleri aynı ilgiyi Saigon'a da, Tokyo'ya da, Polinezya adalarına da gösterdiler. İkisi de deniz subayıydı, çok gezip çok görmüşlerdi.

Üstelik Loti öyle 'Atatürk devrimlerini' falan savunmuş bir adam da değildir, nasıl savunabilirdi ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni bile göremedi adamcağız, 'Lozan' görüşmeleri sürerken öldü gitti! (Yani demek istiyorum ki hıyarlık edip bundan CHP'ye pay çıkarmaya kalkmayınız.)

Tam tersine! Onlar tipik birer 'oryantalist' tavrıyla 'gizemli doğuyu' sevmişlerdi, çarşaflı kadınlar (ve o kara çarşafın altında yattığı varsayılan güzellikler!), nargile, esrar, ney sesi, anlamasalar da akşam ezanı, lokum, şerbet, dar sokaklar, kara suratlı, kağşamış ahşap evler, o evlerin 'şark köşeleri', cumbaları, halılarla kaplı sedirleri, bakır sinileri, ve de uyuşukluk tabii, İtalyanca deyimiyle 'farniente', yan gelip yatmak, gogoyu çekip dalgaya düşmek!...

Bozulmuş ve çürümüş olana, Osmanlı'nın çöküş dönemine ilgi duydular, tıpkı Vietnamlı kızlara bakar gibi baktılar bize de...

Bu Türk dostluğu değil, sömürgeci batılının 'lütfen bahşettiği' bir hoşgörüdür... Bizi kendinden daha aşağı görür ve bir kediyi sever gibi sever.

Her Türk de, bu adamları, tanımasa da çok sevdi saydı, çünkü Ankara öyle emretmişti.

Fakat hiçbir Türk, 'yüzlerce Fransız yazarı, binlerce dünya yazarı arasından niçin çıka çıka bu iki kelek, üçüncü sınıf yazar çıktı bizi seven' diye de soramadı. Aşağılık duygusu ve mazlumluk öylesine iliklerimize işlemişti, herhangi bir Fransız hamalı bize azıcık yakınlık gösterse onu da bağrımıza basacaktık.

Pardon, bir tek Nazım Hikmet... O ciddiye almazdı Loti'yi. Hatta kızardı.

Loti, adını da doğru dürüst söyleyemeyip 'Aziyade' şeklinde bozduğu çarşaflı Azade Hanım'a aşık olmuştu arkadaşlar, tayyör-etek giyen ve de başı açık Atatürkçü Bayan Azade'ye değil!

'Piyerloti' tepesini Eyüp Sultan yapacaklarmış... Bir kere tepenin adı o değil, o yalnızca kahvehanenin adı.

Vallahi ben olsam oraya da Atatürk Tepesi adını veririm, mesele kalmaz.

Ama siz isterseniz Brad Pitt Tepesi yapın bari, hem daha turistik olur, hem de kızlar sevinirler!



Bu haber 275 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,057 µs