En Sıcak Konular

Yani Amerika hiç mi kızmayacak?

28 Ekim 2009 10:38 tsi
Yani Amerika hiç mi kızmayacak? Kızacak. Ama azıcık. O da İran yüzünden değil. iyibilgi Ankara

Başbakan Erdoğan’ın Tahran ziyareti ve bu ziyarette yaşananlar, yani iki ülkenin enerjiden ticarete kadar "bu zamanlama" ile attığı imzalar, Batı’nın bir korkusunu yeniden alevlendirecek.

Aslında hem korku hem de Batı için, “hangisi” diye sormak gerekiyor. Zira genel anlamı ile ABD ve AB’den oluşan Batı’nın, Amerika bölümü Ankara ile Tahran arasındaki bu yakınlaşmaya kızacak değil!

Çok çok, Beyaz Saray veya ABD Dışişleri’nin sözcülerine gazetecilerin yönelttikleri sorulara “dostlar alış-veriş”te görsün cümlesinden yanıtlar gelebilir.

İki ülkenin yakınlaşmasına ne ABD ne Rusya bir şey demeyeceği gibi, bu sürecin gelişmesini besleyen adımlar da zaten içinde bulunduğumuz 2009 yılı içinde hep atıldı.

Bunların başında İran’ın nükleer çalışmalarına ilişkin yoğun “korku ve kaygılar” geliyor(du). Bugün gelinen noktada-çetrefilli temaslar sürse de-Amerika, İran ve Rusya’nın, (İsrail’e rağmen mi demek gerekiyor mu?) belli bir “dengeye” ulaştıkları söylenebilir.

Keza, bu yolda bir protokol ve/veya anlaşma da, imza atacak kaleme doğru yaklaşmış gibi. Öte yandan Ankara’nın nükleer konusunda İran’a bakışı net. Tahran’ın hakkı olduğunu ama zaten sadece sivil fayda için çalıştığını söylüyor.

Para'nın şahsı: O para hangi para?

Peki o zaman korku nereden ve neden? Korkunun adresi daha çok AB’den. Avrupa ülkeleri içinde genel olarak “Türkiye’nin bir eksen kaymasına uğradığı, doğuya meylettiği” düşüncesi hayli zamandır hakim.

Fakat aynı "korkunun gerçek korkusu" şu: Türkiye'nin Doğu’ya yaklaşmasından değil, Avrupa’dan uzaklaşmasından! Bunu da “Batı’dan uzaklaşma” olarak formüle ediyorlar.

Peki Başbakan Erdoğan’ın İran ziyaretinde bu var mı? Korkuyu besleyecek bir gelişme olduğunu söylemek zorsa da, bir konu var ki kolaylıkla oraya yontulabilir.

İki ülke arasındaki “ticaretin”, dolar, euro türü paralarla değil, Lira, Riyal ile yapılacak olması. Hatta bu fikrin, “niye başkaları kazansın, biz kazanalım” şeklinde formüle edilmesi.

Bu “farklı para” meselesi, Çin ve Rusya’nın bir zamandır sıkca dillendirdiği, "dolar dışında bir paranın ilgili ülkeler arasında kullanılması" projesine paralel algılanabilir.



Bu haber 2,001 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,978 µs