Antalya Kabalası Altın Portakal'a denk gelseydi!

27 Ekim 2009 13:53 tsi
Zoraki rakipler: Sufizm ve Kabala! iyibilgi özel

Dün ‘Bu Kabala hangi Kabala’ başlığıyla verdiğimiz haberimiz, Antalya’da geçtiğimiz hafta sonu yapılan ‘1’inci Avrasya Kabala Kongresi’nin ne menem bir şey olduğunu merak etmişti!

Haberin izlenme oranları Kabala Kongresi’nin hayli merak uyandırdığını ama aynı zamanda hayli ilgilisi, hatta haberdar olamadığı için hayıflananı olduğunu gösteriyor.

Habere gelen kimi yorumlardan da anlamak mümkün. Bu yüzden bugün, “Rav” Micheal Laitman’a ve liderliğini yaptığı Bnei Baruch hareketine bakalım istedik.

Gerçekte “BB” hareketi çok gizli kapaklı bir şey değil. Kendilerine göre tarif ettikleri ideal bir ruh hali var ve buna ulaşmak için Kabala’yı öngürüyorlar ve yine bunun için Kabala öğretiyorlar.

Bunun için bir çok internet sitesi, canlı yayın yapan ve günlük ders veren birçok internet televizyonu, bu filmleri hazırlayan bir film yapım organizasyonları var.

“BB”, kesinlikle uluslar arası bir kuruluş! Kongrelerine dünyanın bir çok ülkesinden ki genellikle 30-40’ın ve binlerce kişinin katılımının altına düşmüyorlar.

Esasen kendi sitelerinde de faaliyet gösterdikleri ülkelerin bir listesi de var: “ABD, Rusya, Türkiye, Kanada, Avrupa Ülkeleri, Avustralya, Eski Doğu Blok Ülkeleri”. Yani Latin Amerika yok, Çin-Hindistan yok. Gerisi tamam.

Demek onlarca ülkenen içinde bulunduğu, binlerce insanın ilgi gösterdiği, üstelik açık faaliyet gösterin bir “öğretim kurumu” ile karşı karşıyayız.

Peki bu yapının parası nereden geliyor? Sakın yanlış anlaşılmasın. Şüpheci bir soru olarak gündeme getirmiyoruz. Meraktan.

Hayır. İşte “sevap” orada. Çünkü Kabalist BB kar amacı gütmeyen, insanlık için Kabala öğreten bir kurum.

Peki ne öğretiyor: “Rav Baal HaSulam’ın bilimsel metodu, kendimizi keşfedip ruhumuzun yükselmesine imkân veren çok etkin bir araçtır ve bütün inançların, dinlerin, kültürlerin ‘genel’ olarak insanlığa sunduklarını, Rav Laitman ‘bireysel’ olarak neslimize uygun bir dilde sunmaktadır. Odak noktası ruhani ilerlemedir.”

Peki tüm bunlar ruhumuzu yükseltir mi? Kabala’ya ilişkin genel kabul, onu Museviliğin tasavvufi bir kolu gibi algılar. Esasen, Antalya’daki kongrede de Laitman, “Kabala öğretisinin Sufizm’e çok yakın olduğunu” zaten söylemiş bulunuyor.

Tabii, “madem öyle Kabbala’yı boşver, Tasavvuf’la ilgilen” diyerek konuyu kapatmak mümkün ama biraz geçiştirmek gibi olur.

Aslen Mısır’da Firavun devrinde büyücülerin uyguladığı ve gizlilik prensipleriyle aktarılan (ezoterik) bir öğreti olan Kabala’nın Hz. Musa’nın ölümünden sonra bir tasavvuf kolu gibi Museviliğin içine girdiği bir gerçek.

Zira Kabalacılar içinde  dinlerinin başlangıcını Hz. İbrahim’e dayandıran çok kişi var. Bu kadar bilgiden sonra sanırız şöyle bir soru uygun olur:

“BB” lideri Laitman halihazırdaki dinlerin sonunun geldiğini söylüyor mu, onların yerine bir başka hadi din demeyelim ama yardımcı (!) Kabala öneriyor mu, o dinlerin içinde İslam var mı?

Laitman Kabala’yı dinler üste sayıyor mu? Dinlerin özünün kaybolduğu günümüzde insanlara huzuru getireceğini iddia ediyor mu?

2008 yılında bu konuya değinen bir haber daha yer almış Türk internet sitelerinde. O internet sitesi yine iyibilgi.com tabi. O haberde şöyle bir cümle var ki, Laitman’ın “Kabala-Tasavvuf” eşliğini sanki o günden haber veriyor;

“Müslüman Türklerin de bulunduğu kadın ve erkek Kabalacılar ayrı ayrı oturdu ama zaman zaman el ele tutuşarak ‘bir olmanın" temeline indi’ sözleri çok daha ilginç.”

Yani, “dinlerin sonunun geldiğini söyleyen Kabalacıların içinde İslam dinine mensup kadın ve erkekler var!”

Peki bu Kabala ne? Aynı haberden okuyalım: “Kabala, sembollerle ve sözlü gelenekle yayılan büyü ve doğa olayları üzerinde hakimiyet kurma amacı taşıyan ve çeşitli tanrılarla(!) iletişimi sağlayan bir öğretidir. Tarihsel açıdan net bir dayanağı olmamakla birlikte, Yahudiliğin içine Mısır’dan, firavunun büyücüleri aracılığıyla girdiği bilinmektedir.

Tanrı adı verdikleri Baphomet türü put ve şeytanlarla bağlantı sağlama ilmi olarak da bilinen Merkana mistisizminden çıkan Kabala, sembollerle iletişim kurmak ve yine semboller aracılığıyla gerçekliği etkilemek amaçlarını taşıyor.”

Aslında bu ve benzeri “ruhu iyileştirme” önerileri bu çağın yarası. Son derece new age ve hollywood’vari. Esasen BB içinde hayli Hollywood starı da olmalı.

Çünkü bir çok “yeni din” müstakbel müşterileri olarak Hollywood yıldızlarını hedef seçiyor.

İşte bu yüzden Antalya’da yapılan Kabala Kongresi’nin zamanlamasının Altın Portakal festivalini kaçırdığına hayıflandık.

Peki sonuç olarak ne denebilir? İşin aslı şu ki, BB veya Laitman ne derse desin hem Kabala hem de modern versiyonları ciddi ve ağır biçimde Musevilik bilgisi taşır.

Hatta çoğu zaman, Kabala yorumcusunun meşrebine ve kökenine göre, bir tür Kabala mezhebi de oluşturabilir.

Muhtemelen BB tarzı Laitman Kabalası’da yüklüce “ortodoks museviliğin” izlerini taşıyor. Tabii bu konuya ilgi duyanların zihnine.

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,050 defa okundu.