Nefes’i kim üfledi? | " /> Nefes’i kim üfledi? | "/>

En Sıcak Konular

Nefes’i kim üfledi?

25 Ekim 2009 13:16 tsi
Nefes’i kim üfledi?

Türkiye Kürt açılımına odaklanmışken geçtiğimiz hafta yeni bir film girdi vizyona. Levent Semerci’nin yönetmenliğini yaptığı ‘vatan sağolsun’ sloganlı Nefes, sanal ortamda siyasete en çok alet edilen filmlerden...

Neredeyse tam bir yıl önce fragmanları sanal ortamda dolaşmaya başlamıştı... İnternette belki de yılın en çok paylaşılan görüntüsü bir manga askerin karlı dağlarda pusuya düşürüldüğü o eşsiz sahneydi. 1993 yılında Karabal Jandarma karakolunu korumakla görevli 40 askerin hikayesini anlatan Levent Semerci’nin yönetmenliğini yaptığı Nefes basın kullanılmadan sanal dünya üzerinden çok başarılı bir PR çalışmasıyla geçtiğimiz hafta vizyona girdi.

Filmin Türkiye’nin demokratik açılım sancısı çektiği günlerde vizyona girmesi bir talihsizlik mi yoksa Nefes bu sürece yardım mı edecek? İlk bakışta basına yansıyanlardan Nefes’in açılım karşıtı hassasiyetleri yükselttiği algısı oluşuyor olabilir. Zira Facebook ve diğer sosyal paylaşım ağlarında, televizyonlarda Nefes’te yer alan pusu ve içtima sahnesi sık sık paylaşılıyor ve gösteriliyor. Elbette “açılımcılara kapak olsun” alt başlıklarıyla...

Filmin başat karakterlerinden Yüzbaşı Mete’nin nöbette uyuyan askerleriyle yaptığı o konuşma en çok paylaşılanlar arasında... Yüzbaşı Mete, sert görünümü, güçlü vurgularıyla askerlerine şunu söylüyor: Uyumayacaksın, ölmeyeceksin. Sen uyursan herkes ölür. Sen ölürsen herkes ölür...

Ancak hepsi bu kadar... Çünkü film Kurtlar Vadisi tadında bir gösterim beklentisiyle sinema salonlarına akın edenlerin taleplerini karşılamaktan bir hayli uzak. Üstelik filmin yönetmeni bunu bilinçli bir şekilde yapmışa benziyor. Türkiye’de şu ana kadar pek sık göremediğimiz kalitede çatışma sahneleriyle kitleler sinema salonlarına davet edilirken filmde çok farklı bir mesaj veriliyor. Akıllıca bir strateji. Üstelik fimi bir kurtlar Vadisi olarak izlemeye gelenlerin filmden çıkarken yaşadıkları hayal kırıklığı da bunun bir neticesi. Çünkü Nefes, Facebook’ta ve haber bültenlerinde gösterildiğinin aksine çatışmayı değil barışı üflüyor.

Öncelikle filmde çatışma sahneleri bekleyenler filmin ilk dörtte üçlük bölümünde hayal kırıklığı yaşıyor. Çünkü filmin dörtte üçlük bölümünde o kırk askerin acıları, üzüntüleri, kaygıları ve evet korkuları oldukça insani bir perspektiften, muhteşem bir görsel yönetmenlikle anlatılıyor. Askerler korkuyorlar örneğin... Ölmekten korkuyorlar. Yüzbaşı Mete de korkuyor ölmekten. Ve kızıyor: Bunca çabalara, verilen bunca cana karşın unutulmaya, terk edilmeye, devlet ve toplum tarafından göz ardı edilmeye, onca milliyetçi söyleme rağmen desteklenmemeye öfkeleniyor. “Kırk beş saniye” diyor, “sadece kırk beş saniye kahraman olarak  bilinirsiniz.” Bu arada filmde bu unutulmuşluğun ekonomik yanı da usta bir biçimde işleniyor.

Bu öfkesini terörle mücadeleye yansıtıyor yüzbaşı Mete... Örneğin ele geçen bir PKK’lı teröriste “hukuk dışı” davranıyor. Doktor denen elebaşının nerede olduğunu öğrenmek için kadının boğazını sıkıyor. Hipokrat yeminli diğer askeri ona yani hukusuzluğa karşı geliyor. Sonuç: yaralı terörist askeri bir helikopterle tedavi edilmek üzere merkez karargaha gönderiliyor. Bu kısaca hipokrat yemininin yani hukukun üstünlüğünün zaferi.

Filmin “hukuksuzluğu” eleştiren ve hukukun üstünlüğünü vurgulayan bölümü bundan ibaret de değil. Örneğin çatışmalar bittikten, karakol yakılıp yıkıldıktan ve onca kayıptan sonra mehmetçik yaralı bir teröristi buluyor.  Genç assubay beylik silahını kılıfından çıkarıp teröristin alnını hedefliyor. O esnada beyaz perdeye o teröristin korkulu bakışlarıyla, assubayın öfkesi ve assubayın yanındaki hipokrat yeminli askerin kaygısı yansınıyor. Daha sonra assubay aslında ne yapması gerektiğini hatırlıyor ve teröristi hipokrat yeminli askere tedavi etmesi için bırakıyor.

Bu yüzden Nefes’in verdiği mesajlar Facebook’ta paylaşılan ve haber bültenlerinde gösterilenden oldukça farklı. Öfkeli milliyetçilik Nefes’i kollektif öfkeyi körüklemek için kullanıyor. En azından fragmanlarda... Ancak demokratik açılım günlerinde gösterime giren Nefes’in vermek istediği mesaj bunun tam aksi... Fimin topluma verdiği alt mesajı Yüzbaşı Mete’nin sözleriyle özetleyelim: Bitmeyen savaş yoktur. O zaman, bu savaş da bitecektir...

İyibilgi.com




Bu haber 1,562 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,651 µs