Cumhuriyeti demokratikleştirmek
0 0 0000 00:00 tsi
CHP lideri Baykaldan, soldan sağa doğru ilerleyen yeni bir açılım geldi. Bu açılımı herkes, CHPyi merkezin de sağına doğru yaklaştırma çabası olarak algıladı.
CHPden yeni bir ideoloji, yeni bir parti politikası bekleyenlere, bu açılıma bel bağlamamalarını öneririm. Zira daha önce büyük iddialarla ortaya atılmış, ama bir türlü devamı gelmemiş yeni sol, Anadolu solu gibi arayışlara göre Baykalın sesi daha da cılız ve mütereddit idi. Üstelik tam üç yıl önce, aynı içerikte bir açılım merkeze taşınmak adıyla Baykalın ağzından zaten yapılmıştı. Vatandaşın unutkanlığına güvenerek, bayatlamış pilavı yeniden ısıtıp servise sunmanın kayda değer bir tarafı yok. CHP sınırsız ve sayısız açılım potansiyeli taşıyan bir parti. Bir ayağını evrensel solun birikimine, diğerini de yerelliğe basarak halkın derdine çare olacak politikalar üretecek bir CHP, siyasî yelpazenin bütününü yeniden tanzim edebilir. Ne var ki, birikimli ve kıvrak bir politikacı olan Baykalın korkuları yeniliklere engel. Dimyata pirince giderken evdeki bulguru hesap eden, statükoyu sürdürerek günü kurtarmaya çalışan bir liderden radikal açılımlar beklenemez. Hazırda bir gerilim var; tam karşı kutupta da Baykal oturuyor. Sert rüzgarlar estikçe arada sırada kalkıp yelkeni açma zahmetine katlanmaktan başka yapması gereken bir şey yok. Cumhuriyetin sahipleri ve kurumları var. Sahipler ve kurumlar siyasî parti olmadıkları için, arkalarındaki destek CHPden başka bir yere gitmeyecek. Danıştay 2. Daire üyesinin cenazesinde Baykalın da yuhalanması, bu desteğin kerhen verildiğinin delili. Nihayetinde boyu uzamasa da Baykal, bu dengelere yaslanıp siyasî hayatını sürdürmekten memnun görünüyor. Son açılım da, çok fazla bürokrasiye yakın duruşun verdiği rahatsızlıktan kaynaklanan bir vicdan rahatlatmasına benziyor.
Baykalın birkaç konuşmada tükettiği yeni sol politikaların oluşturulması İngiliz İşçi Partisinin neredeyse on yılını aldı. Aynı şey, Alman Sosyal Demokrat Partisinin yeni ortası, Fransız Sosyalist Partisinin yeni dengesi için de geçerli. Sol kelimesinin kendisi de dahil olmak üzere, Batı tarihinin ürettiği anlam dünyasını taklide girişenler, aldıkları kavramları gerçekliğin kendisi zannetme hatasına düştüler. Adlar konduğu zaman, peşinden gerçekliğin de zuhur edeceğini zannetmek, modernleşme maceramızın bütününe sinmiş bir çocuksuluktur. Bu çocuksuluk da en çok Batıyı iyi özümsediğini düşünenlerde mevcuttur. CHP sol bir parti olamadı, Ortanın solu, Sosyal demokrasi gibi kavramlara, siyasî bir değer ilave edemedi. Cumhuriyeti kuran seçkinlerin izini sürerek kendisine halkta değil de devlet içindeki bürokraside bir taban oluşturmanın ötesine geçemedi. CHP bürokrasinin daralan sınırları içinde neredeyse sadece askerlere inhisar eden bürokratik devletçiliğin şemsiyesi altında kendisine yaşam alanı buluyor. Bu partide sol adına bulabileceğiniz ekonomik devletçilik bile, gerçekte bürokrasinin kullandığı devletin ekonomik iktidarını savunmak anlamına geliyor.
Baykalın açılımında, CHPyi yerleştireceği yeni yörüngeye dair işaretler çok zayıf; ancak mevcut durumun analizi ve eleştirisi babında söylediği önemli sözler var. CHP, ilk defa lideri ağzıyla demokrasi ve cumhuriyet arasındaki çatışmayı telaffuz ediyor, üstelik eleştiriyor. Baykal, CHPyi bürokratik köklerinden, bürokrasi etkisinden koparma istikametinde Ortanın Solu kadar önemli yeni bir aşamayı haber veriyor ...Siyaseti, Cumhuriyeti sivilleştirmeyi, toplumsallaştırmayı amaçlıyoruz. diyor. Baykalın sözlerini bir özeleştiri olarak okumayı deneyelim. Cumhuriyeti savunmak kurumlara bırakılamaz. diyor ve Cumhuriyetin bekçilerine bir mesaj vermiş oluyor. Şimdiye dek Cumhuriyet demokrasiye sahip çıkıyordu, artık demokrasi Cumhuriyete sahip çıksın demiştik. Şimdi geliştiriyoruz. Yeni siyaset anlayışı arayışımız siyaseti toplumsallaştırmayı, sivilleştirmeyi ve Cumhuriyeti demokrasiyi savunmayı, herkesin işi ve görevi haline getirebilmeyi amaçlıyor. Sıralananlar yeni siyaset anlayışı olduğuna göre, demek ki CHP bugün bunların çok uzağında bulunuyor. Baykalın yeni açılımının özeti, Cumhuriyetin demokratikleştirilmesinden ibaret. Cumhuriyet, onu tekelinde tutan bekçilerin elinden alınacak ve halka tevdi edilecek. Kısaca, CHP bürokratik-seçkinci geleneğinden saparak demokrasiyi ve sivilleşmeyi yeni siyaset anlayışı olarak takdim ediyor. Ne kadar geç, değil mi?
Bu haber 282 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle