En Sıcak Konular

Aşk hastalarına "yatarak" tedavi!  

0 0 0000 00:00 tsi
Aşk hastalarına Ülkemizde yatarak tedavi gören "aşk hastaları" var. Uzmanlar "mutsuz aşk"ı hastalık olarak tanımlıyor ve sevdikleri uğruna yemeden içmeden kesilen âşıkları iyileştirmeye çalışıyor...

Doğu kültüründe aşk, Leyla ile Mecnun hikâyesiyle idealize edilmiştir biraz. Aşk için ölmelidir; yoksa aşk, aşk değildir zaten. Oysa günümüzde pek çok psikiyatr bu ruh halinin aşk değil, bir hastalık olduğunu belirterek Leyla'yla Mecnun'un yürek dağlayan aşklarının kimyasal bir bozukluk olduğunu ve ilaçla tedavi edilebileceğini söylüyor. Örneğin, Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a göre aşkın bazen bir ilaçla canlandırılması ya da başka bir ilaçla yok edilebilmesi mümkün. Prof. Tarhan ünlü Doğu masalı için de şu yorumu yapıyor: "Bazı biyodavranışçılar, Leyla ve Mecnun bugün yaşasaydı çok daha farklı bir aşk öykülerinin olacağını söylüyorlar." Yani, ruh uzmanlarımıza göre sevdikleri uğruna yemeden içmeden kesilen, onu görmeden geçen her anı yaşanmamış sayan âşıklar, aslında aşk rahatsızlığından mustarip birer hasta. Geçen günlerde açılan ülkemizin ilk özel nöro-psikiyatri hastanesinde yatarak tedavi gören hastaları olduğunu söylüyor Prof. Dr. Nevzat Tarhan.

Yine aynı hastanede, "aşk hastalığı" tedavisiyle ilgilenen psikiyatr Dr. Funda Güdücü Sağır'ın psikolog Zehra Erol'la birlikte hazırladıkları "Takıntılı Aşklar" isimli kitapta da aşkın hastalıklı hallerinden örnekler sunuluyor. 14 Şubat vesilesiyle, aşkın gündem oluşturduğu şu günlerde biz de bir hizmet haberi yaparak "aşk hastalığı"nı araştırdık.

"Çok sık rastlıyoruz"

Psikiyatr Dr. Funda Güdücü Sağır, tanı kitaplarında henüz yerini almasa da popüler psikiyatride "aşk hastalığı"nın artık birçok uzman tarafından kabul edildiğini söyleyerek başlıyor konuşmasına. Böyle bir kitap hazırlamasına neden olan etken de, kendisine danışanlar arasında aşk hastalarına sıklıkla rastlıyor oluşu. "Aslında hastalar, ilk başta ilişkilerindeki sorunlar nedeniyle bize başvurmaz" diyor, "Çoğunlukla anksiyete, depresyon, post-travmatik stres bozukluğundan şikâyet edilir. Konuşma sırasında bu şikâyetlerin yaşadığı ilişkiden kaynaklandığını fark edersiniz. Ya da aile çocuğunu başka sebeplerle getirir. Bu belirtilerin ne zaman başladığını sorduğunuzda, 'İşte o kızı sevdi, kız da yüz vermedi ya, ondan sonra böyle oldu' diye cevap verirler." Aşkın hangi durumda hastalık olarak nitelendirilebileceğini sorduğumuzda, öncelikle sağlıklı aşkı, kendi deyimiyle "olgun aşk"ı tarif ediyor:

"Olgun aşk, paylaşanların yaşamlarını bozmayacak şekilde devam eder. Taraflar, ilişkiye ve karşısındakine saygı duyar, yanında olmadığı zaman da onun varlığını hisseder, gerektiğinde fedakârlık yapar, ilişkiye ve sevdiklerine zaman ayırır. Birbirlerine muhtaç oldukları için değil, birbirlerini sevdikleri için görmek isterler. Olgun aşkta, manipülasyon, karşısındakinin yaşamını kontrol etme, sürekli onu yanında isteme gibi takıntılar yoktur." Aslında bu tanımdan aşk hastalığının alarm verdiği durumları çıkarmak mümkün. "Kişi aşkını yaşarken de yaşantısını bozuyor, hayatını aksatıyor; işine, diğer ilişkilerine zarar veriyorsa aşkla alâkalı bir yara, apse var demektir. İşte bu yara aşk hastalığı olabilir" diyor Dr. Sağır. Bu belirtileri duyunca biraz şaşırıyoruz. Âşık olunca herkes biraz hastalanıyor mu yoksa?

YENİ AKTÜEL



Bu haber 391 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,377 µs