Tuz Gölü operasyonu: Kod ‘doğalgaz!’

0 0 0000 00:00 tsi
İran’ın doğalgazı kesmesi yüzünden bir anda “donma” tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkiye, “hemen depo yapmamız lazım" paniğine kapılmıştı. İlk şaşalı açıklama, deponun Tuz Gölü’nün altına yapılacağı oldu. Sonuç mu.. Buyr

Türkiye’nin 2020’ye kadar 45 milyar metreküp doğalgaza ihtiyacı bulunuyor. Tabii ki dışarıdan alıyoruz. Çünkü bizim yok. Ancak dışarıdan gelen bu gazın şu ya da bu nedenle kesilmesi halinde yapacak hiçbirşeyimiz kalmıyor.

Nedense bu tür krizler kış ortasında çıktığından, donma ve yemeğimizi bile pişirememe tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bunun somut örnekleri de yakın tarih içinde yaşandı.

Örneğin Rusya Avrupa’ya giden doğalgaz hatlarının vanasını kısar kısmaz, önce Ukrayna bir anda buz kesti ardından da Avrupa-en azından korkudan-titremeye başladı. Ama daha yakın ve anlamlısı, İran’ın Türkiye’ye verdiği doğal gaz miktarını kısmasıyla başladı.

Tahran kışın soğuk geçmesini mazeret göstererek Türkiye’ye gaz göndermeyi kesti ve Bakanlar Kurulu acilen toplandı. Sonuç olarak bu büyük tehlikeyi aşmanın üç yolu bulunuyor. İkisi biraz zor. Ya kendiniz doğalgaz bulup çıkaracaksınız ki yok.

Ya doğalgaz aldığınız yerleri çoğaltıp çeşitlendireceksiniz ki uzun zaman alan, zor ve pahalı bir iş. Ve nihayet hepsini yapmış olsanız bile bir deponuz olacak! Yani vana kısıldığı an, su kesildiği sabunlu kafayla banyoda kalan adam durumuna düşmeyeceksiniz.

Bizim de depomuz var şükür!

Bunun en basit yolu da tıpkı evlerdeki su depoları gibi bir yedek lastiğinizin olması. Bu da bir doğalgaz deposu demek. Bu krizler yaşandığı sırada hükümet hemen/acilen bir depo inşası yoluna gidileceği açıklamasını yaptı ve adres olarak da şaşalı bir adres, Tuz Gölü’nün altını gösterdi. Tam bir yıl önce!

Bu konunun görüşüldüğü TBMM oturumunda Enerji Bakanı, biraz da muhalif seslere kızdığı için sesini yükselterek, “Tuz Gölü’nün altına depo yapacağız, projesini yaptık, yakında harekete geçecek”demişti. Hatta talihsiz bir sözü de ağzından kaçırmıştı geçen sene.. “Haziran sonuna kadar bitireceğiz”.

Sonuç şu oldu. Hiçbirşey yok ortada. Neredeyse hiçbir şey yapılmamış durumda. Tuz Gölü operasyonuzu tuz buz olmuş durumda. Tabii vana açık olduğu için kimse “hatırlamıyor”.. Ancak vana kapandığı an kopacak kıyamet belli.

Hayır, depo var…

Aslında Enerji Bakanlığı’nın hakkını da çok yememek gerekiyor. Zira bir depo bulunmuş durumda. Tam 1.6 milyar metreküplük bir depo. Yanyana yazınca hallice bir havası varmış gibi duruyor ama Türkiye’nin doğalgaz hacmi hesaplandığında bu miktar, evinize köpek kulubesi yapmak gibi. Yani vana kapandığında ocaktaki yemeğin altı hemen sönmüyor. Şaka yollu söylemek gerekirse, “2 dakika sonra yemek hazır” dediğinizde kesiliyor!

İşin ciddi tarafı ise şu… Doğal gaz depolaması kapasitenin yüzde 10’u oranında yapılıyor.. İlerisi de düşünülürse bu rakamın en az 4,5 milyar metreküp olması gerekiyor. Bu en alt oran. Silivri’de “kiralanan” depo ise 1,6 milyar metreküp.

Neticede bir kriz anında Türkiye’nin yaşayacağı sıkıntı konusunda bir değişiklik bulunmuyor. Hükümetin şansı ise şu sıralar havanın, bu yılı da atlatacak biçimde iyi gitmesi. Ama önümüzdeki sene için stratejik bir hamle ile karşılaşma ihtimali her zaman bulunuyor.

Bu haber 429 defa okundu.