En Sıcak Konular

Deprem fonları kimleri zengin etti?

0 0 0000 00:00 tsi
Deprem fonları kimleri zengin etti? Depremciler deprem yaşıyor. Ulusal Deprem Konseyi dağıtıldı! Yüzde 90’ı deprem alanı olan bir ülkede deprem konseyini kapatmak ne anlama geliyor? iyibilgi’ye konuşan Prof. Üşümezsoy ve CHP’li Karademir’in ortak iddiası şu

Ulusal Deprem Konseyi “Uygulama alanı kalmadığı” gerekçesi ile lağvedildi. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nin ardından, kamuoyuna depremle ilgili doğru ve güvenilir bilgi vermek, kamu yöneticilerine danışmanlık yapmak, depremle ilgili politika ve stratejiler önermek ve araştırmak için öncelikli alanlar belirlemek amacıyla oluşturulan  Ulusal Deprem Konseyi  “uygulama alanı kalmadığı” gerekçesi ile kaldırıldı.

Yüzde 98'i deprem kuşağında olan ülkemizde Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmaması gerekçesinin bu kararı tam olarak açıklayamadığı bir gerçek. Kimi deprembilimciler bu kararı yerinde bulurken, kimileri ise bu konuda hükümete verdi veriştirdi.

Üşümezsoy: "UDK yanlışa, spekülatörlere hizmet etti"

Bu konuda görüşüne başvurduğumuz deprembilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bu kararı olumlu karşıladığını şu sözlerle dile getirdi: “Ulusal Deprem Konseyi 17 Ağustos 1999 depremi ile kurulmasının ardından açıklanan tüm yanlış ve spekülatif deprem modellerini gerçek gibi topluma sunma rolünü üstlendi. Veya bu modellerin yanlışlığı ortaya çıktığında bir tavır almadı. Tam tersi en riskli fay uzunluğunun en fazla 50 km olduğu ve bunun en fazla 7’lik bir deprem oluşturacağı açıkça ortaya çıktığı zaman dahi spekülatif fay modellerini deprem konseyi üyesi arkadaşlar savunageldiler.

TÜBİTAK da UDK'daki pis kokuyu aldı

Toplum bu çarpıtılmış açıklamaların farkına vardığında bu konsey bütünüyle anlamını yitirdi. Konseyin görevini 17 Ağustos’tan bu yana ben ve arkadaşlarım yanlış fay modellerini eleştirerek ve yanlışlayarak omuzladık. Bu son durum toplum ve bilim adamlarının nezdinde açığa çıkınca TÜBİTAK da konseyin gereksizliğinin farkına vardı. Hükümet de bu yetkiyi ortadan kaldırdı” yorumunu yaptı.

Jeolog milletvekili: "UDK'nın kapatılması düşündürücü"

Ulusal Deprem Konseyi’nin lağvedilmesinin ardında pis kokular yattığı görüşünü savunan CHP milletvekili ve jeodezi uzmanı Erdal Karademir, Ulusal Deprem Konseyi'nin lağvedilmesini ülkeye gelen deprem araştırma yardımlarında bazı AKP’lilerin gözü olmasına bağladı. İşte Karademir’in iyibilgi’ye yaptığı açıklama: “Türkiye yüzde 90’ı deprem tehlikesi taşıyan bir coğrafyaya sahip. Bu yüzden 17 Ağustos depremi sonrasında kamuoyunu bilgilendirmek, deprem politikaları ve stratejileri geliştirmek aynı zamanda yurtdışındaki sağlıklı deprem yönetmeliklerini uyarlamak için kurulan UDK’nın kapanması oldukça düşündürücü. Çünkü bu kurumda uzman kişiler var.

"Fonları paylaşmak istemediler mi?"

Bir süredir  Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde Deprem Araştırma Dairesi faaliyet gösteriyor. Bu merkez UDK’dan bağımsız projeler üretiyor, hükümet yasa çıkarırken UDK’ya danışmıyordu. Bu yüzden deprem araştırmaları ile ilgili başta Dünya Bankası olmak üzere uluslar arası finans kurumlarından gelen fonlar bu dairenin projeleri için kullanılıyor. AKP hükümetinin deprem biriminin yaptığı bu projeler hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Bu kadar kaynak nereye aktarılıyor. Bu projeyi hangi isim ve kurumlar yönetiyor. Sonuçları ne? Neden bugüne dek hiçbiri açıklanmadı.  “

Projenin bir ismi bir de bütçesi var. Gerisi?

Bu projelerin yalnızca ismini biliyoruz diyen ana muhalefet partisi milletvekili Erdal Karademir, söz konusu projeler ve bütçeleri hakkında Bayındırlık Bakanı Faruk Özak tarafından kendisine verilen bilgileri sıralıyor:

Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma (MEER) projesi: Finansmanı Dünya Bankası’ndan sağlanan 505 milyon ABD doları bütçeye sahip projenin 31 Aralık 2006 tarihi itibari ile tamamlanmasının planlandığı,

Türkiye Deprem İyileştirme ve Yeniden Yapılandırma Projesi (TERRA): Avrupa Yatırım Bankası (AYB) tarafından finanse edilen 410 milyon Euro bütçelik projenin 31 Aralık 2006 tarihi itibarı ile tamamlanmasının planlandığı,

Marmara Depremi Rehabilitasyon Programı (MERP): 20 milyon Euro bütçeye sahip hibe projenin 31 Aralık 2006 tarihi itibariyle tamamlanmasının planlandığı, 
 
İstanbul Sismik Riskin Etkilerinin Azaltılması ve Acil Durum hazırlık Projesi (İSMEP):  Finansmanı Dünya Bankası’ndan sağlanan 310 milyon Euro’luk bütçeye sahip projenin 2005 yılı içerisinde uygulanmaya başlandığı ve 2010 yılında tamamlanmasının beklendiği, projenin genel amacının, önümüzdeki 20 ila 30 yıl içerisinde İstanbul’da meydana gelebilecek olası bir afet sonucunda muhtemel sosyal, ekonomik ve mali etkilerin azaltılması olduğu, proje kapsamında öncelikleri belirlenmiş kamu binalarının güçlendirilmesi ile acil durum hazırlık kapasitelerinin geliştirilmesinin planlandığı bana verilen bilgilerdi. Fakat söz konusu kaynakların nasıl kullanıldığı, kullanılmayan kaynaklar için planlama yapılıp yapılmadığı bir sır. Bunun yanında bu projelerin sonuçları da kamuoyuna açıklanmıyor. Daha önce Bayındırlık Bakanlığı MEER projesinin 31 Aralık 2006 yılında sonucunun açıklanacağını söylemişti. Şubat 2007 olmasına rağmen ortada bir sonuç yok!”

Milletvekilinin İSMEP kuşkusu

Konuşmasının devamında İSMEP projesi ile kuşkularını paylaşan milletvekili şunları söyledi: İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi verilerine göre; “ bu projenin büyük bölümü(320/400 milyon ABD doları) kamu yapıları güçlendirme işlerine ayrılmış bulunmaktadır. Ancak, İstanbul ilinde bulunan 2364 okulda, güçlendirmesi gereken 1783 blok varken bugüne kadar sadece 72 blok güçlendirilmiş ve 41 blok yıkılarak yeniden yapılmıştır.” Blokların % 94‘ü henüz güçlendirilememiştir. Yine, İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve SSK’ya bağlı toplam 46 hastane, güçlendirilmesi gereken 189 blok varken, bugüne kadar 11 blok güçlendirilebilmiştir. Buradan da, güçlendirilmesi gereken blokların % 94’ü için henüz gereken işlemlerin yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, İstanbul’da kamu yapılarının depreme hazır olduğunu söylemek olanaklı değildir. Bu anlamda, Türkiye’nin borçlanarak  Dünya Bankasından sağladığı bu kaynağın nasıl ve nerelerde kullanıldığı kamuoyuna açıklanmalıdır.

UDK’nın lağvedilmesini şiddetle kınadığını ifade eden milletvekili, dönüşüm yasaları ile İstanbul’un en risksiz alanlarının boşaltılarak birilerine rant sağlandığını da sözlerine ekledi. 

www.iyibilgi.com



Bu haber 868 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,580 µs