En Sıcak Konular

Derin tasfiye

0 0 0000 00:00 tsi


‘Derin devlet’ tartışmalarına biraz daha farklı bakmayı deneyelim. Başbakan Erdoğan bu konuyu gündeme getirdiğinde, sadece Hrant Dink cinayetiyle ortaya çıkan bir tartışma olarak algılayanlar oldu. Ancak görünen o ki bu sözler, günceli değerlendirmenin çok ötesinde anlamlar taşıyor.

Türkiye’nin NATO’ya üye olması sıradan bir tercih değildi. Uzun yıllar anti-komünist bloğun askeri açıdan kritik bir ülkesi olarak varlığını sürdürmek, kuşkusuz Türkiye’yi derinden etkiledi. Zihin dünyamız, siyasetimiz, sosyal hayatımız bu tercihin gölgesinde yoğruldu. Sözgelimi yakın tarihimizde Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin damgasını vurmadığı bir alan bulmak neredeyse imkansızdır. Türkiye’de siyasetin geniş bir yelpazesi adı geçen dernek ve benzerlerinin gölgesinde büyüdü. ‘Derin devlet’ diye adlandırılan yapı ya da yapıların da bu süreçten etkilenmemesi düşünülemez.

Şöyle bir kabul var: ‘Soğuk Savaş döneminde NATO ülkelerinin hepsinde devlet içinde devlet anlamına gelecek yapılar vardı. Duvarlar yıkılınca tüm ülkeler bu yapıları tasfiye etti. Sadece Türkiye’de bu yapı varlığını korudu. Ya da en azından benzeri bir tasfiye süreci yaşanmadı.’

Önemli ölçüde doğru. Ancak Türkiye’deki ‘derin devlet’ tartışmalarını tümüyle NATO şemsiyesi altına sıkıştırmak yanıltıcı olabilir. Memleketimizdeki bu tür yapılanmaların dışarıdan içeriyi değil, içeriden dışarıya doğru şekillendiğini söylemek daha doğru görünüyor. O nedenle de tasfiye ya da değişim sürecinin, dünyadaki örneklere benzemesi sözkonusu olamaz.

Türkiye’nin dünyayı yeniden okuma gayretinde olduğu bir dönemdeyiz. Bu tür dönemlerin geniş bir tasfiye hamlesiyle gerçekleştiğini de unutmayalım. Bu arada hala bunu anlamayan, anlamıyormuş gibi yapan ve ya da farklı anlatarak birilerinin eski pozisyonlarını koruma gayretinde olanlar var. Örnek; Ömer Taşpınar Newsweek’e yazdığı son makalede Kuzey Irak konusunda olup bitenleri değerlendirirken ‘Kürt Devleti, Türkler’in kabusudur’ diyor.

Gerçekten öyle mi? Yani Türkiye, bu olup biten karşısında sadece ‘kabus görme’ seçeneğine mi mahkum?

Asla. İşte başka bir örnek. Emekli Koramiral Atilla Kıyat, Fadime Özkan’a konuşmuş. (Star, 4 Şubat 2007) Kıyat Paşa ‘Açlık sınırındaki iki buçuk milyonluk Ermenistan’ın Türkiye için tehdit kabul edilmesinin; üç buçuk milyon Kürt’ün Kuzey Irak’ta kuracağı devletten korkulmasının’ yanlışlığına işaret ederek, bu korkular yerine politika üretilirse, Türkiye’nin daha güçlü olacağını ifade ediyor. Atilla Kıyat’ın bu öngörülerinin Türkiye’de karşılığı sanılandan çok daha güçlü. Bunu önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz.

Bu arada iki muhalefet lideri, Devlet Bahçeli ve Erkan Mumcu, bir televizyon kanalına sızdırılan skandal görüntüleri değerlendirmek yerine farklı bir noktaya dikkat çekiyorlar: ‘Emniyet içindeki cemaat etkisi.’

Bahçeli’nin durduğu yer şaşırtıcı değil. Fakat Erkan Mumcu’nun da tasfiye kervanına katılma konusunda bu kadar heveskar olması gerçekten tuhaf. Bu kesişme ilk değil. İki genel başkanın Irak meselesine getirdikleri çözüm de ortaktı!: ‘Habur’u kapatıp, bölgeye yönelik ekonomik hareketliliği kesmek.’

2007, kelimenin tam anlamıyla bir tasfiye dönemi olacak. Birileri şimdiden gönüllü yazılmaya başladı bile.
Star



Bu haber 308 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,078 µs