Fransa'nın başkenti Paris'te bir araya gelen dünyanın en üst düzeydeki iklimbilimcileri, iklim değişikliğinin insanla bağlantısı konusunda son noktayı koydu.
Dördüncüsü yayımlanan BM'nin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) 21 sayfalık raporunda, 'Yaşanmakta olan küresel iklim değişikliği, kesin denebilecek bir olasılıkla (yüzde 90) insan etkisiyle yaratılmaktadır' sonucuna varıldı. 2001'de açıklanan IPCC raporunda, aynı oran yüzde 66 olarak ifade edilmişti.
130 ülkeden 2 bin 500'ü aşkın araştırmacı, Avustralya'daki korkunç kuraklıktan Avrupa'daki rekor seviyelere ulaşan 'sıcak kış' gibi geniş yelpazedeki 'anormalliklerin' insanoğlunun son 50 yılda yaktığı fosil yakıtlara bağlı olduğu konusunda uzlaştı. Raporun konu başlıkları ve bunun Türkiye'deki etkileri konusunda Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu'nun yorumları şöyle:
1300 yılın sıcağı
MİKTAD KADIOĞLU: Türkiye her ne kadar coğrafik olarak tropikler dışındaysa da muz gibi tropikal ürünlerin yetiştirilebildiği, tropikal özellikleri de barındıran bir ülkedir. Bu nedenle üst tropiklere yakın olan Türkiye'de de kuraklığın şiddeti ve süresinde önemli artışlar olacaktır. Zaten olmakta da.
MİKTAD KADIOĞLU: Bütün iklim senaryoları sadece kışın ve sadece Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerimizde yağış miktarının yüzde 10 civarında artacağını öngörüyor. Kışın diğer bölgelerimizde ve yazın tüm Türkiye'de maalesef yağış miktarında yüzde 20'lere varan azalma bekleniyor. Yani Türkiye'nin daha büyük bir su kıtlığı problemi ile karşı karşıya kalacağını söyleyebiliriz.
MİKTAD KADIOĞLU: Türkiye'de permafrost yerler sadece çok yüksek dağlarımızın zirvelerinde bulunmaktadır. Ama ülkemizde de karlı ve buzlu yüzeylerin alanı önemli oranda azalmaktadır.
21. yüzyıl hava raporu
MİKTAD KADIOĞLU: Türkiye'de bu öngörünün kışın 2 derece yazın 2-4 derece orlama hava sıcaklığında artış şeklinde gerçekleşmesi bekleniyor.
MİKTAD KADIOĞLU: Yaklaşık olarak 8 bin km kıyısı olan Türkiye için su seviyesi yükselmesi önemli problemlere neden olabilir. Su seviye yükselmesinin ortalama 18 cm ile 59 cm arasında olması 18 metre ile 59 metrelik kıyı şeridimizin erozyonla tahrip olacağı anlamına gelir. Diğer bir deyişle bugün küresel iklim değişimini dikkate almadan yol gibi kıyılarda yaptığımız yatırımların zarar göreceğini söyleyebiliriz.
MİKTAD KADIOĞLU: Türkiye orta derecede ısınacak bir kuşakta bulunmaktadır
MİKTAD KADIOĞLU: Benzer şekilde Kaçkar, Süphan, Nemrut gibi zirvelerimiz de buzul miktarı önemli ölçüde azalacak ve yaz aylarında da yok olabileceklerdir.
MİKTAD KADIOĞLU: Zaten sıcak hava dalgaları 2003 Ağustos ayında Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde 35 bin kişiyi öldürmesi gibi önemli sayıda ölümlere ve erken ölümlere neden olmaktadır. Özellikle şehirlerde apartmanların üst katlarında yaşayan çocuk, kilolu ve yaşlılar için sıcak hava dalgaları büyük tehdit oluşturacaktır. Yer seviyesindeki hava sıcaklıkları yükseldiği ve yukarı seviyeler ile arasındaki sıcaklık farkı arttığı için sağanak yağışlarda önemli artışlar olmaktadır. Bu nedenle özellikle ani sellerde, şehir sellerinde ve yıldırımlardan ölümlerde daha büyük artışlar beklenmektedir. Bu nedenle ülkemizdeki ölümlerin gerçek nedenleri belirlenerek kayıtlara geçilmelidir. Ancak bu durumda ülkemizdeki sıcak hava dalgalarından olan kayıplarını ve bunun artış hızını belirleyebiliriz.
MİKTAD KADIOĞLU: Tayfun ve benzeri fırtınaların en önemli enerji kaynağı sıcak su yüzeylerinden sıcak su buharıdır. Deniz yüzeyleri ısındıkça buharlaşma ile bulutlara taşınacak olan gizli ısının miktarında büyük artışlar ve bunun sonucunda da daha şiddetli fırtınalar yaşanacaktır ve yaşanmaktadır.
MİKTAD KADIOĞLU: Körfez akıntısı geçtiğimiz 100 bin yılda en az 20 kez zayıflayıp kesintiye uğrayarak bölgede ani buzul çağlarının yaşanmasına neden olmuştur. Kuzey enlemlerindeki karalar üzerinde bulunan buzulların erimesiyle okyanusa karışan tatlı sular, böyle bir tehlikeyi gündemde tutmakta.
21. yüzyıldan sonrası...
Özetle rapor, küresel ısınmanın şimdiye kadar öldürücü sıcak hava dalgaları, sel ve şiddetli yağışlar, kuraklıklar, fırtına ve tropikal fırtına şiddetinde artışa (özellikle Atlantik Okyanusu'nda) neden olduğunu söylüyor. Rapor ayrıca 21. yüzyılda küresel ısınmanın zarar verici etkilerinin, 20. yüzyıldan çok daha fazla hissedileceğini ve kolayca gözlemlenebileceğini ileri sürüyor.
radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle