İstihbarat yetkilileri Öcalan’a “aslanım” mı dedi?

0 0 0000 00:00 tsi
Hrant Dink cinayeti ile ilgili çarpıcı gelişmeler oluyor. Artık iddiaya göre tek tetikçi Samast değil. Buna rağmen Hürriyet gazetesini farklı bir dert aldı. “Samast’ın bayraklı kutlamasına” da garip bir kılıf uyduran Hürriyet’

Bugün Hürriyet gazetesini açanlar garip bir haberle karşılaştı. Haber şu: “Ogün Samast’ın bayraklı kutlaması” aslında güvenlik güçlerince yapılan bir kutlama değil. Daha önce aynı uygulama, yani yakalanan şahsın arka fonuna Türk bayrağı koyulması Abdullah Öcalan, Şemdin Sakık ve Avrasya feribotunu kaçıran Muhammet Emin Tokcan ve arkadaşları için de söz konusuydu… Hürriyet gazetesi ve gazetenin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde, aynen bunları yazıyor. Diğer bir deyişle, Hürriyet'e göre Türkiye yanlış anladı...

Şu nokta bir gerçek: Suçlular yakalandığında devlet başarısının bir göstergesi olarak bayrağını “başına diker.” Bu bir zaferdir. Bir tepenin ele geçirilmesi gibi…

Ancak burada durum biraz farklı. Yani Hürriyet’in iddia ettiği gibi güvenlik ekibi Samast’ı yakalamanın getirdiği “zafer sarhoşluğu” ile o pozu vermedi. Özellikle Ertuğrul Özkök’ün sapla samanı birbirine karıştırmayacak kadar zeki olduğu aşikar. Ancak görmezden gelip şu noktayı vurgulayalım: Hürriyet önemli bir ayrıntıyı kaçırmış. Samast’ın yanındaki güvenlik ekibi katile “aslanım” diye hitap ediyor. Bu Öcalan'a "ülkene hoş geldin" demek gibi bir şey değil... Orada Öcalan'a yapılan "nerde olursan ol seni bulurduk" hatırlatmasıydı... Burada Samast'a yapılan "ellerin dert görmesin" alkışıdır...

Hürriyet konu ile ilgili tüm haberlerine bu noktadan yaklaşmış. Örneğin gazete “kurumları birbirine düşüren” bu konunun kapatılmasını şu şekilde telkin ediyor: Bayraklı fotoğraf katili unutturdu… Daha önce de olayın münferit olabileceğini ima eden Hürriyet’teki bu telaş ne?

Fatih Altaylı’ya göre bazı gazete ve gazete yöneticileri ilk günden beri Hrant Dink suikastini "kapatmak" için çaba gösteriyor, bu işi "çoluk çocuk" işi gibi göstermeye çalışıyorlar. Dahası başka Ermeni yurttaşlarımızı da hedef tahtasına koyan yaklaşımlar içindeler. Altaylı’ya göre bunlar gazetecilikte "Nal toplamanın" feryatları aslında. Habere yetişemeyince haberi kötülemek bir çıkış yolu gibi görünüyor. “Tabii” diye devam ediyor Altaylı “benimkisi iyimser tahmin.” ”Bu işi mesleki kıskançlık dışında bir nedenle yapıyorlarsa, o zaman durum iyice vahim demektir.”

Ne dersiniz, Hürriyet bu kez baltayı taşa mı vurdu?

iyibilgi.com

Bu haber 313 defa okundu.