Kürt paniği: Amerika Irak’tan giderse?

0 0 0000 00:00 tsi
Kuzey Irak’ın kabusu şu; Ya Amerika Irak’tan çekilirse? Bu senaryoyu birden çok kez yaşayan Kürtler, böylesi bir durumda başlarına ne gelebileceğinin hesabını yapıyor. Gerçekten de Kürtlere ne olur sorusunun yanıtını bekleyen çok kesim bulunuy

ABD’nin tüm Irak harekatı boyunca “fiilen ve ruhen” destek vermiş tek grup Kürtler. Stratejik nedenlerle ABD’ye destek veren Suudi Arabistan, Ürdün ve hatta İsrail’in gerekçeleri kabul edilemese de, diplomatik gerek olarak kabul ediliyor.

Ancak Kürtlerin bu tavrına kızan kesimlerdin sayısı hiç az olmadığı gibi çapları da bir o kadar büyük! Washington tüm bu hengameli savaş boyunca amacına ulaştığı ve huzuru sağladığı tek yerin Kuzey Irak olduğunu çok iyi biliyor. Bilmekle kalmıyor açıkça söylüyor ve bölgeyi de koruyor.

Ancak oynanan satranç zemini Ortadoğu olduğundan konjonktür hızla değişebiliyor. Bu değişkenliğin en başta gelen unsuru, ABD’nin bölgede kesin bir zafere ulaşamaması. Amerikan kamouyunun da bu işten sıkılması. Bu sıkılmış ruh hali kendini sandıkta gösterdiğinden, Senato ve Temsilciler Meclisi de Irak’taki durumdan hiç memnun değil.

Gergin günler…

Bu memnuniyetsizliğini hergün basın organlarında ve resmi kurumlarda gösteren parlamenterler, Irak Çalışma Grubu’nun ortaya çıkardığı gerçeklerden sonra Irak’ta kalmayı zaten istemiyorlar. Amerikan halkının isteği de bu. Beyaz Saray açısından ise Irak’tan çekilmek öyle kolay değil.

Yine de ABD’nin bölgeden çekileceği günlerin yaklaştığını söylemek yanlış değil. Ordunun Irak’tan çekilme ihtimali bir ay önceye göre daha fazla, bir yıl önceye göre ise çok daha büyük ihtimal. Bu halde en büyük korkuyu yaşayacak grupların başında Kuzey Irak’taki Kürtler geliyor. Korkuları da yersiz değil.. Zira hem Irak içinden hem de bölgeden Kürtlere kızgın bakan çok kesim bulunuyor. Üstelik haksız da sayılmazlar.

Kimler bekliyor?..

Kuzey Irak Kürtleri, ABD işgaline verdikleri desteğin ödülünü şimdiden fazlasıyla almış durumda. Irak’ın başında kendilerinden biri bulunuyor. Kuzey Irak’ta da sözde bir Kürt devleti. Kerkük’ün nüfusu üzerinde oynadıkları ve hiçbir ahlaki normla bağdaşmayan eylemler sonucunda gerçekleşecek bir referandumla “petrol” sorununu da çözebilirler.

Ancak buraya kadar gelişen süreçte hem yakın hem uzak komşularına oldukça kibirli davrandılar. ABD’nin kesin korumasına arkalarına aldıklarından, başta Türkmenler olmak üzere Kuzey Irak’daki birçok etnik ve dini gruba ciddi zulüm uyguladılar.

İnsanları sürdüler, Amerikan askerlerinin desteğinde köyleri bastılar, resmi belgeleri yok ettiler, ticari bir seri oyunla ekonomik bir fauna yarattılar. Bu avantajlarını kullanarak, yeni bir devletin tüm unsurlarını tek tek inşa etmeye başladılar. Doğal olarak hem Bağdat’ta hem de bölgede birçok düşman kazandılar.

Özellikle Irak merkezi ve güneyindeki BAAS milliyetçileri ve Irak yönetiminde şimdilik sessiz pozisyonlarda görevini yürüten Saddam dönemi asker ve bürokratları “bir zamanlar”ı hatırlayarak gelecek günlerin hayallerini kuruyor!

Ankara ve Tahran…

Hiçbirşey söylenmese çoğu zaman görmezden gelinse de Kuzey Irak kürtlerine en kızgın kesimlerin başında Tahran ve Ankara geliyor. İşgalin başladığı günden bu yana, düne kadar el etek öpen kürtlerin küstah ve kendini beğenmiş biçimde ve açıkça “ağabeyime söylerim” edası içindeki tutumları, bölgenin bu en güçlü iki ülkesini başından beri kızdırıyor.

Bunlara ek olarak her iki ülkenin Kuzey Irak kürtlerini stratejik bir tehtid olarak gördüğünü de eklemek lazım. Türkiye ve İran kendi nüfusları içinde Kürt nüfus barındırıyorlar ve şimdilik “federal” kelimesinin yumuşaklığına sığınan Barzani ve Talabani ekibinin zamanı gelince “bağımsız” hale dönüşmesinden ciddi rahatsızlık duyuyorlar.

İki ülke kendi sınırları içinde ve ortak sınırlarında başta PKK ve İran’daki uzantısı PJAK’a karşı ortak operasyonlar düzenliyorlar. Bu bir politik ruh ortaklığını işaret ediyor Kürt meselesine bakışta.

Kuşkusuz bölgedeki Kürt kartını oynayan sadece ABD değil, örneğin İsrail de bölgedeki kürtleri çok umursuyor ve Türkiye’de çok tekrarlandığı üzere burada bir yeni devletin oluşmasından memnunluk duyacağı biliniyor. Yani ne ABD’nin ne de müttefiklerinin Kürtleri tek başına bırakmamanın yollarını arayacağı aşikar. Fakat şartlar buna rıza göstermeyebilir. Kürtlerin korkusu da bu.

Başlarına gelecekler!..

Bölgesel Kürt yönetiminin Washington Temsilcisi ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin oğlu Kubad Talabani, Amerikan Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin bir oturumunda yaptığı konuşmada, Irak’ta çözüm sağlanamaması ihtimalinden kaygı duyduklarını söyledi. Talabani şöyle diyor; "ABD’nin, muhtemelen Irak’tan çekilmesine de yol açacak böyle bir senaryonun gerçekleşmesi ihtimaline karşı, Ortadoğu’da oluşmasına yardım ettiği ender başarı hikayelerinin başında gelen bizim örneğimizin (Kürt bölgesinin) korunacağına ilişkin garanti istiyoruz." Kürtler aslında şimdiye kadar ders çıkarmış olmalıydı.. ABD’nin 1975’te ve 1991’de Kürtleri nasıl yalnız bıraktığının anıları çok taze.

ABD’nin bölge Kürtlerini “tamamen” terk etmesi durumunda-ki bu bir ABD klasiğidir-ne olur? Bu durumda Kuzey Irak Kürtleri çok ciddi bir çöküş yaşayacaklar. Esasen hiçbir müdehalenin, askeri bir girişimin yaşanmasına gerek kalmadan, bütün kazanımlarını yitirecekler!

Çünkü askeri koruması kaldırılmış, politik zırhlarından soyunmuş Kuzey Irak kürtleri, onlarca kurdun arasına düşmüş yavru bir kuzu gibi tarif edilebilir. Türkiye ve Tahran’a ilişkin söylemleri hemen düzeleceği gibi yüzünü yine hemen Bağdat’a dönerek üniter bir Irak’a bağlılığını bildirecek, federal bir yapı talebinden hemen, bağımsız Kürdistan isteğinden “kim demiş ki” diyebilecek denli feragat edecek, Talabani koltuğunu çok önceden kaybetmiş olacak, Barzani ise-en iyi ihtimalle!-sıradan bir aşiret reisi olarak yaşamını sürdürecek, bölgedeki Kürt varlığı diğer etnisitelerle eşitlenecek. Muhtemelen her iki Kürt partisi içinde iç çekişme ve parçalanmalar yaşanacak, ekonomik sıkıntı baş gösterecek, zamanla da sözde devletin sembollerini, ama başta ordu ve silahlarını süratle yitirecekler. Yani bugün Kuzey Irak kürtlerinin tüm kazanımları birkaç saat içinde yok olacak.  

iyibilgi.com

Bu haber 302 defa okundu.