Özel notlar kitaplaştırılabilir sinyali

9 Ağustos 2009 13:15 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002'den bu yana zorluk derecesi yüksek bir değişim seyri izledikerini, bir yandan da büyük değişimin sarstığı köhne alışkanlıklarla, bunun getirdiği sıkıntılarla uğraştıklarını belirtti.

Ülkenin yönetimini demokrasiye, TBMM'ne bırakmayı içine sindirmeyenlerin bu değişim sürecini kesintiye uğratmak istediklerine dikkat çeken Erdoğan, "İnsanlarımızın birlik ve beraberliğine, ülkemizin huzuruna yönelik pek çok kirli girişimle de bu dönemde mücadele etmek durumunda kaldık. Ama ne hükümet olarak biz bir yılgınlık gösterdik, ne de milletimiz değişim iradesinden bir adım geri attı." dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin iki ayda bir yayınlanan yayın organı 'Türkiye Bülteni' dergisinde güncel konulara ilişkin değerlendirmelerdu bulundu. Erdoğan, dergiye verdiği röportajda, 2002'den bu yana zorluk derecesi yüksek bir değişim seyri izledikerini ifade etti. Erdoğan, bir yandan dibe vurmuş bir ekonomiyi ayağa kaldırmak ve krizlerden mağdur olan insanların yardımına koşmak için çalıştıklarını ve her kazınımı kalıcı hale getirecek büyüme hızını yakalamaya çalıştıklarını kaydetti. Bir yandan da büyük değişimin sarstığı köhne alışkanlıklarla, bunun getirdiği sıkıntılarla uğraştıklarına işaret eden Erdoğan, şöyle dedi:

"Maalesef siyasetin yıllardır yaşattığı karalama geleneği henüz tam olarak ortadan kalkmadı. Buna paralel olarak ülkenin yönetimini demokrasiye, TBMM'ne bırakmayı içine sindirmeyenler de zaman zaman bu değişim sürecini kesintiye uğratmak istedi. İnsanlarımızın birlik ve beraberliğine, ülkemizin huzuruna yönelik pek çok kirli girişimle de bu dönemde mücadele etmek durumunda kaldık. Ama ne hükümet olarak biz bir yılgınlık gösterdik, ne de milletimiz değişim iradesinden bir adım geri attı. Bunun neticesinde, bir takım rutin sıkıntılarla ülkemizin istikametinin değişmeyeceği inancı hemen her kesimde hakim oldu."

Dünyanın her yerinde değişimin bir maliyetinin olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bazı sıkıntılar yaşayacağız. 'Denizler durulmaz dalgalanmadan' diyoruz ya işte tam olarak yaşadığımız budur. Ben milletçe bu dalgaları şuurlu, dirayetli ve kararlı biçimde göğüsleyecek tecrübeye sahip olduğumuz inancındayım. Bu günler geçecek dalgalar durulacak, inşallah Türkiye çok daha güzel, çok daha mutlu günlere ulaşacak. Bu eşiğe çok da uzak olmadığımızı tahmin ediyorum, bu heyecanı yaşıyorum" değerlendimesinde bulundu.

ÖZEL NOTLAR KİTAPLAŞTIRILABİLİR SİNYALİ

Başbakan Erdoğan, her toplantıda tuttuğu notları kitaplaştırılabileceği yönünde işaretler verdi. Erdoğan, dergiye verdiği röportajda, her şeyi kayıt etme gibi bir alışkanlığı bulunduğunu ve bunun gerekli olduğunu gördüğüne dikkat çekerek, "Türkiye önemli bir dönemi yaşıyor, bizler de aslında tarihe tanıklık ediyoruz. Gönül isterdi ki her şey tek tek kayıt altına alınarak tarihe ışık tutacak biçimde muhafaza edilebilsin. Bu notları almanın pratik yararları var. Her gün pek çok konuda önemli bilgiler, talepler, ihtiyaçlar iletiliyor, bunları unutmamak, gereğini yapmak için de o notlar yardımcı oluyor. Kendim sık sık notlar alıyorum, yardımcı olan arkadaşlar da alıyor zaman zaman. Bu notlardan azami ölçüde yararlanıyoruz. Daha sonra bunlar kitap olur mu, böyle muhteva ortaya çıkar mı bilemiyorum. Ama tarihe, siyasete, toplumsal hafızaya bir kaktısı olacaksa neden olmasın." dedi.

SEÇİMLERDEN GEREKLİ DERSLERİ ÇIKARIYORUZ

Seçimlerde belli bir oranda oy kaybettiklerin ifade eden Erdoğan, "Demokrasi içinde bunlar olağan şeylerdir, normal karşılıyoruz. Ama dersimize çalışıyoruz. Gerekli dersleri çıkarıyoruz. Yanlışlarımız varsa düzeltme cihetine gideriz. Mesela bu değerlendirmeler sonucunda bazı bölgelerde kendimizi ve icraatlarımı yeterince iyi anlatamadığımız kanaatine varmış durumdayız. Bazı bölgelerde yerel yönetimlerimizin bir takım yanlışları da olmuştur. Aday seçiminde de bazı hatalar yapılmıştır. Bunların yanında bütün dünyayı kasıp kavuran dünya geneline kıyasla az da olsa bize de etkileri olmuştur." değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, özeleştiri mekanizmasını, hiç bir komplekse katılmadan işleteceklerini, bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğinin altını çizdi.

TÜRKİYE HAYALİ

Röportajda, Türkiye için hayalleri sorulan Erdoğan, şu cevabı verdi: "İşin özünü söylemek gerekirse, bu milletin gönlü kadar zengin bir ülke olarak görmek isterim. Hiç bir insanımızın mahsun olmadığı bir ülke olarak görmek isterim. Türkiye'yi, gelecek nesillerin üstüne tek bir gölge düşmeyen mutlu, müreffeh, aydınlık bir ülke olarak bırakmak isterim. İnsani ve manevi değerlerine sıkı sıkıya sahip çıkan, birbirine bağlı, kardeşlik hukukunu eksiksiz yaşatan bir toplum olarak, bu yeni çağın gücünü geçmişinden alan yeni bir medeniyet armağan etmeyi isterim. Millet olarak insanlığın barış ve esenliğine en büyük katkıları bizim yapmamızı isterim."

Zaman

Bu haber 584 defa okundu.