Bebek katili trolcüler!

“Trolle avlanmanın anlamı, denizde katliam yapmaktır.”  Pendik Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İsmail Genç 2004 Mart ayında aynen böyle demişti. Aradan geçen sürede bir şey değişmedi. Trol hala katliam… 3 metre genişliğinde iki kapak ve arkasında 8-10 metre uzunluğunda bir torbadan müteşekkil tertibat, denizin dibine oturtulup çekiliyor. Bazen millerce çekiliyor. Çekme sırasında dibi tarıyor ve geçtiği yerde zeminde ne varsa topluyor. Balıkların ürediği yuvaları tahrip ediyor ve bir daha orda balık üreyecek ortamın oluşması çok uzun zaman alıyor.

Ölü bebekler!

Trolcüler sattıkları balıkların 3-4 katını da denize döküyor çünkü torbanın içi bebek balıklarla dolu. Bebekler para etmiyor, ölü olarak tekrar denize dökülüyor. Bu “dibi tarama” katliamı her trol partisinde tekrarlanıyor. Birçok trol ağının göz genişliği küçük balıkların kurtulmasına izin vermediği için, gerçekten de “dipte ne var ne yok” hepsi ölüyor. Zamanında bir trol ağasının bir milletvekiline söylediği küstah cümleyi hatırlayalım: “Vekilim biz aynı tarlayı sürmek gibi denizin dibini tarayarak, bereketi artırıyoruz”.

Cezalar komik…

Olayın legal kısmı zaten vahşet ama bir de illegal kısmı da var. Trol avcılığı Haziran-Temmuz, Ağustos ayları hariç yılın 9 ayı karadan an az 3 mil açıkta yapılabiliyor. Ayrıca Marmara gibi iç denizlerde ve boğazlarda trol kesinlikle yasak. Ama trolcüler Adalar’da, Pendik’te ve Tuzla’da trolle avlanıyorlar. Bu bölgelerde yetişen çinakop ve tekiri yok ediyorlar. En çok yaşanan kaçak avlanma türü ise kıyıya yakın trol çekmek. Cezalar ise komik ve caydırıcı değil. Usülsüz avlanma sonucu sözgelimi 20-30 milyar lira kazanç sağlayanlara 1-2 milyar gibi “sembolik” para cezaları kesiliyor. Bu noktada komşuya bir göz atmakta fayda var. 80’li yıllarda trol Yunanistan’da yasaklandı. Sahil güvenlik trol yapanları yakaladığı zaman, teknedeki mürettebatı boşaltıyor ve akabinde tekneyi batırıyor.

Çözümler…

• Yetkililer en etkili çözümün trolü tamamen yasaklamak olduğunu belirtiyorlar. Ama trole topyekün karşı olan küçük ağ balıkçıları ve amatör balıkçılarla karşılaştırıldıklarında sayı olarak az olsalar da, trol lobisi oldukça güçlü. Bunlara “Mesut Yılmaz zamanında iyice palazlanan Karadenizli trol ağaları” diyenler bile var.
• Diğer çözüm yasada değişiklik yaparak trole zaman, ağ özelliği, avlanma sahası konularında ciddi kısıtlamalar getirmek ve cezaları “son derece caydırıcı” seviyelere çıkarmak… Tabii Sahil Güvenlik gibi bu cezaları uygulayacak mercileri de “kararlı” olmaları konusunda eğitmek…
• Daha sivil bir çözüm ise trolcülerin avlandıkları alanlara hurda dökmek… Özellikle asbest barındırmayan kamyon, araba gibi hurdalar trolcüler için caydırıcı olabiliyor. Denizin dibindeki hurdaların trilyonluk ağ donanımına zarar vermesini göze alamayan trolcüler ister istemez açık sulara yönelecek. Ayrıca bu hurdalar dip balıkları için doğal yuva vazifesi de görebilecek.