olacak olan budur... | " /> olacak olan budur... | "/>

En Sıcak Konular

Olan veya olacak olan budur...

18 Temmuz 2009 08:21 tsi
Olan veya olacak olan budur... 'Şu anda içinden geçtiğimiz süreç, Türkiye'nin demokratik eksikliklerini telâfi edeceği ve bölgesi için 'örnek ülke' haline dönüşeceği süreçtir'

Fehmi Koru / Yeni Şafak

'Modernleştirici güç'

Dönüp dönüp okuduğum kitapların birinde Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin (TSK) de içinde yer aldığı bir dizi ordudan 'modernleştirici güç' olarak söz edildiğini görmesem konunun bu yönü aklıma gelmeyecekmiş demek ki... Oysa şu sırada yaşadıklarımızla çok yakından ilişkili o tespit; çünkü 'modernleştirici güç' olma özelliği yaşadığımız süreçte el değiştiriyor...

Askerlik, meslek olarak, yeniliklere açık bir uğraş alanı. Tarihteki bütün büyük keşifler ve icatlar, bu yüzden, bir biçimde askerlikle irtibatlıdır. Teknolojinin ilerlemesinde en ciddi itici güçlerden biridir askerlik; günlük hayatta kullandığımız ve hayatımızı kolaylaştıran pek çok araç-gerecin ya ilk kullanım yeridir ordular, ya da o araç-gereç ordular için yapılan araştırmalar sırasında elde edilen bir yan üründür.

Kendimizi onsuz düşünemediğimiz internet de öyle değil mi? Önceleri Amerikan ordusunun haberleşme ihtiyacını karşılarken sonraları herkese yaygınlaştırılmasına izin verilmiştir internetin...

Hepimizin bildiği gerçek şu: TSK da dünyadaki teknolojik ilerlemeleri çok yakından izliyor ve yararlanıyor...

Ancak TSK'nın 'modernleştirici güç' olma özelliği yalnızca kullandığı silâh, araç ve gerecin teknolojik ileriliğinden kaynaklanmıyor; Osmanlı'nın son dönemlerinden başlayarak bugünlere uzanan tarih çizgisinde, TSK, ülkenin daha ileri ve çağdaş olması için özel bir gayret sarf ediyor. Hiç değilse iddiası bu ve bu iddiayla alenen çelişen durumlarda bile sığınılan gerekçe hep 'ilerilik' ve 'çağdaşlık' oluyor.

Ülkenin başına bin bir muhatara açan darbelerin hepsinin gerekçesinin 'lâikliğin tehdit altına düşmesi' veya 'irtica tehdidi' olmasının sebebi budur. TSK 27 Mayıs'tan (1960) 28 Şubat'a (1997) uzanan çizgide demokrasiyi kesintiye uğratıp siyasi hayatı yeniden düzenleme yoluna başvururken, hepsinde, 'geriye gidişi durdurmak', 'tehdit altına düşen lâiklik ilkesini korumak ve demokrasinin önünü açmak' gerekçelerini kullanmıştır.

Kim ne derse desin, Türkiye bugün 'irtica tehdidi' gerekçesinin işe yaramadığı bir ülke haline gelmiş bulunuyor. Bunda ülkenin 2002 yılından bu yana 'muhafazakâr' Ak Parti tarafından yönetilmesinin birincil rolü var elbette; bu dönem içerisinde, 'tehdit' veya 'tehlike' olarak gösterilebilecek davranış tarzıyla geniş kitlelerin irtibatı kurulamaz hale geldi.

Zaten 'lâiklik karşıtlığı' ve 'irtica' kavramlarının 'tehdit' olarak kullanıldığı en son müdahale olan 27 Nisan (2007) e-muhtırası bu yüzden sonuca ulaşamadı. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un basınla buluşmalarında 'irtica' sözcüğünü kullanmayışı da bir tesadüf olmamalı.

Dünyanın her tarafında ordular gelişen ve değişen şartlara kendilerini en kolay uyarlayan kesimdir; TSK'dan bugün beklenen de dünyanın ve ülkemizin yaşadığı köklü değişikliklere uyum sağlamasıdır. Türkiye'nin bölgesinde güçlü bir lider ülke olabilmesi, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlemesini gerektiriyor. Asker bu amaçla kendisini geriye çekmeyi, şeffaflık ve hesaba çekilebilirlik ilkelerini benimsemeyi, günün anlam ve önemiyle ters düşen yanlışlıkları yapan mensuplarının sivil yargı önüne çıkmasını kabul etmeyi bilmeli...

Şu anda içinden geçtiğimiz süreç, Türkiye'nin demokratik eksikliklerini telâfi edeceği ve bölgesi için 'örnek ülke' haline dönüşeceği süreçtir. 'Modernleştirici güç' olma özelliği, bu sebeple, askerden sivile geçiyor ve asker kendi uğraş alanında daha da güçlenirken üzerinden vesayet kalkan sivil siyaset de ülke kalkınması görevini bütün yönleriyle üstleniyor.

Olan veya olacak olan budur...

Asker de bunun farkında gibi, ama olan-bitenin önemini bir türlü kavrayamayan CHP'yi ne yapacağız?



Bu haber 751 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,347 µs