Balbay'ın bitmeyen gerilimi

8 Temmuz 2009 11:31 tsi
‘Darbe günlükleri’ büyük yankı yaratan Balbay’ın ‘gerilimli yıllar’ dizisi, adına tezat, çok dingin bir havada sürüp duruyor. Balbay sildiği o notlardan kitap yapacaktı, olmadı dizi yaptı. Ama galiba bu pek parlak bir savunma

Ergenekon dalgalarına kapılarak tutuklanan Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, bir süredir gazetesinde, “Gerilimli yıllar” adı altında bir yazı dizisi hazırlıyor.

Balbay’ın kamuoyuna “Darbe günlükleri” olarak yansıyan ve Ergenekon dava dosyalarına giren “notları”, hatırlanacağı üzere kamuoyunda büyük yankı yaratmıştı.

“Darbe günlükleri” yayınlanmadan önce basın camiasında neredeyse “Hepimiz Balbay’ız” türü bir “dayanışma” eğilimi baş göstermişti. Ancak Balbay’ın tutuklanmasının onun gazetecilik faaliyetleriyle bir ilgisi olmadığı anlaşılınca, kendilerini “Hepimiz Balbay’ız” diye ortaya atanlar birer ikişer köşelerine çekilmişlerdi.

Taraf yazarı Alper Görmüş, 7 Temmuz 2009 tarihli köşesinde “Balbay’ın ‘gerilimli yıllar’ dizisi neden hiçbir etki yaratmadı?” diye soruyor. Konuyu sürdüreceğini belirten Görmüş, yazısının başlığına çıkardığı soruya şöyle cevap veriyor:

“Boşluklu 334 bin 882 vuruşluk” gerilim dolu günlüklere dayanan bir dizinin “yakında” Cumhuriyet’te başlayacağı ilk duyurulduğunda gülümsemeden edemedim. “Bakın, dediğimiz gibi, Balbay bu notları kitap yazmak için tutmuştu, fakat o olmayınca şimdi dizi yapmaya karar verdi” demeye getiren bu çıkış o zaman pek naif görünmüştü gözüme. Mal ortadaydı, bunun nesini dizi yapacaktı Balbay?

Ve gördük; ben bu yazıyı yazarken dizinin 17. bölümünü idrak etmiştik ve dizi sona erecekmiş gibi görünmüyordu. Fakat heyhat, nerede “Günlükler”deki heyecan, nerede “Gerilimli Yıllar”daki sakinlik...

Balbay hazırladığı dizide gerçekleri açıklamaktan imtina ettiği ve “olan” şeyi bir başka bağlama oturtarak izah etmekte hayli zorlandığı için inandırıcı olamıyor ve gazetesine tiraj kazandıracağı umut edilen yazı dizisi herhangi bir ilgi veya “yankı” yaratmıyor, yaratamıyor…

Hemen söyleyelim, Balbay’ın notlarını biraz da alelacele “düzenleyerek” yazı dizisi haline getirmesi, muhtemelen avukatlarının kendisine verdiği bir “savunma taktiği”dir. Malum; Balbay savcılıkta verdiği ifadede notları için “ilerde kitap yapacaktım” demişti. Maksat, kitap yapamadı, işte dizi yapıyor desinler.

Fakat “enteresan” olan şu: Balbay madem bu notları kitap yazmak için tutmuştu; o halde Ergenekon soruşturması başlayınca neden silmişti? Kitap yazmaktan vazgeçtiği için mi?

Hatırlıyoruz, Balbay’ın günlükleri savcılıkta önüne konulduğunda, kendisinin ilk tepkisi, “ama ben bunları silmiştim” olmuştu… Gerçekten de silmişti, ama bilgisayarının hard diskinden bu silinen dosyaların kurtarılmasının mümkün olabileceğini hesaba katmamıştı…

Dönemin emekli veya muvazzaf komutanlarıyla son derece samimi bir dille gerçekleşen ve Balbay’ın adeta “darbe tahrikçiliği” yapan değerlendirmeleriyle dikkat çeken o notlar, hafızalarımıza “Balbay’ın darbe günlükleri” olarak yer etti. “Kitap notları” savunması ne kadar inandırıcılıktan yoksunsa, “Gerilimli yıllar” dizisi de bir o kadar zorlama…

Balbay ve İlhan ağabeyi yaşadıkları gerilimi nasıl aşarlar bilemiyoruz, ama bir de “alakasız” haber vermiş olalım: Balbay’ın notlarını “Balbay’ın darbe günlükleri” olarak kamuoyuna ilk duyuran, Doğan Medya Grubu bünyesinde, Doğan Akın’ın yönetiminde yayın yapan “tempo24” adlı haber sitesiydi… İfşa ettiği dosya doğal olarak büyük ilgi gören ve yayın hayatına yeni başlamış olmasına rağmen izlenen bir web sitesi haline gelen tempo24, geçtiğimiz ay sessiz-sedasız kapandı…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 780 defa okundu.