En Sıcak Konular

Yeni bir devlet yapısı ile kastettiği ne?

0 0 0000 00:00 tsi
Yeni bir devlet yapısı ile kastettiği ne? Dün bir gazetede röportajı çıkan MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, "yeni bir devlet yapısı ve anlayışı gerekli" yolundaki ifadelerine açıklık getirdi. Öneş'in "yeni yapıdan" kastettiği ne? İşte Öneş'in yeni açıklamaları...

CNN TÜRK'te yayınlanan 'Ankara Kulisi' programına katılan Cevat Öneş, Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtladı. Öneş'in açıklamalarından çarpıcı başlıklar şöyle:
 
* "Bölünme korkusu ortadan kaldırılmalı. Anayasal vatandaşlık neden olmasın. Artık devletin bölünmesi gibi bir durumla karşılaşma olasılığı yoktur. Kürt tarafında da bazı katı düşünceler mevcut, bunların yumuşatılması gerekiyor"
 
* "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bir hata yok. Bir konsensus var. Ancak uygulanan politikalarımız beklenen bütünleşmeyi sağlayamadı, aksine ayrılmayı tetikledi. Bu bütünselliği yeniden yaratmayı başarmamız gerekiyor"
 
* "Bugün Türkçe konuşamayan Güneydoğulu milyonlarla ifade edilen bir sorun varsa, eğer anadili dışında Türkçeyi öğretememişsek bu bir sorundur"
 
* "Doğuştan Kürt diline sahipler ama 'siz Kürt değilsiniz' diye ortaya çıkarsanız, bir dayanışma ortamını öldürürsünüz"
 
* "Vedat Türkali'nin bir sözü var: 'Ne mutlu Türküm demekten gurur duyuyorum ama sizleri de kucaklıyorum' demişti. 'Ne mutlu Türkiye vatandaşıyım' diyene... 'Ne mutlu Türküm diyene'nin değiştirilmesi teklifi değil, onun korunurken bu kavramlarla genişletilmesi.."
 
* "Örgütle bir devlet masaya oturmaz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik bir ülkedir, meşru bir devlettir, seçimle iktidarlar oluşur ve seçimle iktidarlar giderler. Paramiliter bir örgütün çizgileri de bellidir. Bunların hak talep etmeleri mümkün değildir"
 
* "(Kuzey Irak'ta) oluşacak bağımsız bir yapıyla eğer ilişkilerimiz iyi değilse ve o yapı bir süper güçle bağlantılıysa, siyasi yönelişleri de bizim demografik yapımızı etkileyecektir. 70 milyonluk bir Türkiye'nin 3.5 milyonluk bir oluşum karşısında bütünlüğünü koruması durumunda böylesi gelişmelerden korkulması gibi bir tahayyülü anlamıyorum"
 
* "Sınır aşımına müdahale olayı da sizin süper güçlerle ilişkilerinizle bağlantılı"

Röportajdan öne çıkan bölümler
 
Murat Yetkin: Konferansa katılım nedeniniz neydi?

Cevat Öneş: "Sayın Yetkin şunu açıklıkla ifade edeyim. Konferans çağrısında çözümün Türkiye'nin iç dinamiklerinde olduğu belirtiliyordu. Sosyal barışı sosyal adaletten ayrı düşünmeyen bir anlayış denmişti. Şahsen ben bundan etkilendim ve böylesine bir barış çağrısına sivil vatandaş olarak tepkisiz kalamaycağımı düşünerek katılayım dedim. Şimdi ben o konferansta çeşitli olumsuzluklar ve yeterli olmayan değerlendirmelerle kartşılaştım ama fotoğrafın tümü çerçevesinde bir çözümün, bir diyalogun başlayabileceği beklentisi var. Çeşitli etnik kökenleriyle birçok insan da oradaydı. Bu talebin yaygınlaşması gerekiyor. Bir sinerji yaratılması gerekiyor. Ancak toplumsal taleplerle başlatılan toplumsal iradeler çözüm getirebilir"
 
Fikret Bila: Yeni bir devlet yapısı ve anlayışı gerekli dediniz. Bundan neyi kastediyor sunuz?
Cevat Öneş: "Bu çağdaş-demokratik yapı. Zaten AB sürecini yaşayan ve AB kriterleri çerçevesinde değişmekte olan Türkiye bu cevabı veriyor. Toplumsal talebin hazırlanması gerekli. Bir talebin içinden bir toplumsal siyasal proje çıkması gerekli. Siyasi iradenin duruşu ve bu siyasi iradenin güven vermesi gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünme-parçalanma korkusunun sona erdirilmesi gereklidir. Artık devletin bölünmesi gibi bir durumla karşılaşma olasılığı yoktur. Parlamento'daki partiler 1982 Anayasası'nın değiştirilmesinden yana. Bizim Anadolu zenginliğimizi ortaya çıkan bir değişim neden olmasın. T.C. 'nin kuruluş amacına ters düşmeyen bir anayasa neden olmasın. Atatürk'ün 'Ne mutlu Türküm diyene' ifadesini bir soy eğilimi göstermeyen bir sözdü. O halde bunu çağımızın getirdiği noktada, anayasal maddelerle neden kucaklamayalım. Bir anayasal vatandaşlık, anayasal yuırtseverlik gibi kapsayacak bir yaklaşımı neden çıkarmayalım. 'Ne mutlu Türküm diyene' yerine 'Ne mutlu Türkiye vatandaşıyım diyene' ibaresi konulabilir. Bu öneri daha çok ifadenin kaldırılması değil, sadece ifadeyi kavramlarla genişletmeyi amaçlayan bir öneri"

Murat Yetkin: Sayın Demirel de cumhurbaşkanlığı döneminde bu tip beyanlarda bulundu ama o dönem siyasi partilerden öyle tepkiler aldı ki. Bu öneriyi ortaya koyanları dışlayan bir refleks çıkıyor hep...
Cevat Öneş: "Burada bir proje üretememe eksikliği var ve iç politikanın istismar edilmesi olayı var. Bu ortaya çıkan toplumsal talepler siyaseti de etkileyecektir ve siyasetin de yeniden şekillendirilmesini sağlayacaktır"

Fikret Bila: MGK toplantılarından sonra bildiriler yayınlanır. Bu bildirilerde genelde bölücülük tehdidi ilk sıralarda yer alır. Siz aslında bunun böyle olmadıgını belirtiyorsunuz. Bölünme kaygısı boş bir kaygı mı?
Cevat Öneş: "Sayın Bila ben 1966 yılında teşikilata girdim. Komünizm tehdidiyle büyüdük sonra bölücü tehditlerle uğraştık, sonra da irtica tehdidi karşımıza çıktı. Ama bu tehditler temel unsurlar değil sonuçlardır. Bunlar yapısal sorunumuzdur, sistemden kaynaklanan sorunumuzdur"
 
Murat Yetkin: Sizce Irak'taki PKK varlığının çözülmesi neyi ne kadar etkileyecek?
Cevat Öneş: "Savaş konusunda bu kelimenin olduğu yerde 1 defa değil 10 defa düşüneceksiniz. Ortadoğu zaten kaynayan bir kazan. Oradaki münferit olaylarla ilgili bir söylem oluşturup, hasbel kadar oraya girerseniz nasıl çıkacağınızı da düşünmek zorundasınız"
 
Fikret Bila: Türkiye sonuçlarla değil bunların nedenleriyle mi ilgileniyor? Nedir bunun nedenleri? Atatürk'ün kürt politikasında bir hata mı vardı? Bir asimülasyona mı yönelmişlerdi? Bir de Kürt tezleri de var. Siz bu tezlere katılıyor musunuz?
Cevat Öneş: "T.C. 'nin kuruluşunda bir yanlışlık olmadığı ortada. Bugün yarattığı değerler sistemi aksak işleyen, zaman zaman kesintiye uğrayan demokrasimize rağmen çok değerli bir gelişme kaydetmiştir. Dağılan ve yıkılan bir Osmanlı'nın devamıyız ama çağımızın gerektirdiği sistemler içinde yeniden doğduk. Kurtuluş Savaşı'ndan nasıl çıktık? Biz bu durumdan Anadolu'da bahsettiğimiz farklı etnik ve farklı inanç sahiplerinin birlikteliğiyle çıktık yani. Anadolu'nun çok renkli çiçek bahçesinin güzelliğiyle çıktık. T.C.'nin kuruluşunda bir hata yok. Bir konsensus var. Ancak uygulanan politikalarımız beklenen bütünleşmeyi sağlayamadı, aksine ayrılmayı tetikledi. Bu bütünselliği yeniden yaratmayı başarmamız gerekiyor. O gün gittiğim konferansta da bunu gördüm. Önemli olan bunu organize edebilmek ve şekillendirebilmek"
 
Fikret Bila: 1938'den sonra izlenen politikalarda yanlışlar var dediniz? O günden beri izlenen politikalar bizleri bugünlere getirdi dediniz. Kürtlere dönük bir soykırım mı oldu?
Cevat Öneş: "Kırılma boktası olarak Kürt isyanlarını almak lazım. Bir güvensizlik ortamının yaratılması ve sonra devam etmesi, Ortadoğu'ya verilen şekillenmeden bu politikaların ön plana çıkması, Kürt hareketinde bağımsızlık gibi taleplerin hareketleri şekillenmesine yol açmıştır. Bu Türkiye'de de böyledir Ortadoğu'da da. Tabi T. C. bu sıkıntılar karşısında bir süre asimilasyon içinde bir bütünleştirme hareketi içerisine girdi ve olmadı. Bizim düşündüğümğz çağdaş bir entegrasyonu gerçekleştiremedi"
 
Murat Yetkin: "PKK'yı ortaya çıkaran 12 Eylül sonrasında oluşan Diyarbakır cezaevidir denir. Benzeştirme, tekleştirme politikaları yüzünden zunden butunleşme olamadı dediniz. PKK 20 yıldır saldırı düzenliyor ama ülkede Türk-Kürt çatışması olmuyor. Tekleştirme poltikasının amacı neydi ? Yanlış olan unsurları nelerdi?
Cevat Öneş: "Bugün Türkçe konuşamayan Güneydoğulu milyonlarla ifade edilen bir kadın sorunu varsa, eğer anadili dışında Türkçe'yi onlara öğretememişsek bu bir sorundur. Doğu ile Güneydoğu'nun geri kalmışlığı neticesinde bu temel bir sorundur. Feodal yapı çözülememişse bundan siyasal şekillenmenin etkisi var demek zorundayız. Mesela Kürt kimliğini kabul eden insanlarımız doğuştan Kürt diline sahipler. Ama siz onlara "Kürt değilsiniz" diye ortaya çıkarsanız bir dayanışma ortamını öldürürsünüz"
 
Fikret Bila: Gelinen noktada bize kamusal alanda Kürtçe eğitim verin bize diyorlar. Kürtçenin ikinci resmi bir dil olması gibi bir önlem var mı sizin kafanızda?
Cevat Öneş: "Türkçe'nin resmi dil olduğu konusunda kimsenin kafasında bir tartışma yok. Şimdi burada anadilin konuşulması meselesi gündeme geliyor. Ancak bunun eğitim dili olarak kullanılması meselesi briaz da bizim imkanlarımızla alakalı bir olay. Bu kısa vadeli bir olay değil. Uzun vadede Türkiye'nin gelişmişliğiyle yapacağı katkı çerçevesinde tartışılmalı"

Murat Yetkin: Söylediklerinizden şunu çıkartıyorum. "Türkiye şu an bir Irak bataklığının kıyısında duruyor. Ama bundan etkilenmemesi mümkün değil. Kürt devletinin oluşması kaçınılmaz gözüküyor, bundan etkilenmemek için ülkedeki düzenlemeleri yeniden gözden geçirmek gerekli"
Cevat Öneş:  "Evet. Türkiye'nin imkan ve kabiliyeti toplumsal bütünlüğü ve dayanışması ile doğru orantılıdır. Türkiye bütünlüğünü kendi içindeki dayanışma ile sağlayabilir"
 
Fikret Bila: Biz bir ulusal bütünlük sağlamalıyız diyorsunuz. Bir taraftan da ayrı kimliklerle bütünleşmeden söz ediyorsunuz. Bu çelişki değil mi?

Cevat Öneş: "Ben ulus devletin parçalanacağını düşünmüyorum. 20'nci yüzyıldaki ulus devletle 21'inci yüzyıldaki ulusçu devlet arasındaki farka dikkat çekmek istiyorum. Sadece gelişmelere uyum sağlayan, değişim yaratan ve zenginlikler içerisinde bütünlüğü arayan bir yeni ulus devlet anlayışı olarak merak ediyorum. Yoksa ulus devletler var olmaya devam edecektir"

Fikret Bila: Kürt devletinin kurulmasına nasıl bakıyorsunuz?
Cevat Öneş: "Orada oluşacak bağımsız bir yapıyla eğer ilişkilerimiz iyi değilse ve o yapı bir süper güçle bağlantılıysa, siyasi yönelişleri de bizim demografik yapımızı etkileyecektir. Ama 70 milyonluk bir Türkiye'nin 3.5 milyonluk bir oluşum karşısında bütünlüğünü koruması durumunda böylesi gelişmelerden korkması gibi bir bir ihtimal olacağını sanmıyorum. Zaten şu aşamadan sonra sizin müdahale edebileceğiniz bir durum olduğunu da snamıyorum"



Bu haber 274 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,661 µs