En Sıcak Konular

Tohum tanesiyle gelen işgal!

0 0 0000 00:00 tsi
Tohum tanesiyle gelen işgal! Kalelerimize, tersanelerimize girilmedi ama tarlalarımız, tohumlarımız, gen havuzumuz işgal altında. Meslek ve bilim çevreleri Yeni Tohumluk Yasası’na kuşkuyla yaklaşıyorlar.

Tohumluk Yasası

AB ile uyum bahanesiyle birçok yasa Meclis'ten  geçip yasalaşmaktadır. Bu yasalar, dar bir çevrede tartışılmakta ve kamuoyunun gündeminden düşmektedir. Yeterince bilgi verilmediği, kamuoyunda tartışılmadığı için, halk yasalardan habersizdir. Tohumluk Yasası da sessizce bu yasalar arasında 5553 kanun numarası ile yerini almıştır.

31 Ekim 2006 günü Tohumluk Yasası, Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girmiştir. TohumlukYasası, Türkiye'nin başına iş açacak önemde ve kapsamdadır. Bir bakıma Türkiye'yi içeriden  işgale uğratacaktır. Meslek ve ilim çevrelerinin, yasadan duydukları ürküntü ve kuşkuların bir kaçını paylaşalım.

Tohumluk Yasası, tohum üretimi, pazarlanması ve denetimi yetkisini tümüyle veya kısmen, çok uluslu yabancı sermaye şirketlerine, yabancı tohumculuk tekellerine bırakacaktır. Yasa'nın 15.nci maddesi “ Bakanlık, gerekli gördüğü hallerde, 5., 6., 7. ve 8. maddelerde belirtilen yetkilerini, kısmen veya tamamen Birliğe, kamu kurum ve kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişilerine veya üniversitelere...süreli veya süresiz devredebilir. “ diyor...

Yetkinin devir edilebileceği “özel hukuk tüzel kişileri “ kavramı muğlaktır. Yabancı veya yerli bir şirket olabilir. Yerli şirket bilahare yabancılar eline geçebilir. Bu konuda bir sınırlama yapılmamış. Birileri, yasaya geniş ve muğlak bu kavramı sokabildiği gibi yine birileri de yetkiyi devredebilir. Bu halde Türkiye, yabancı tohumculuk tekellerine “tohum
üretimi, dağıtımı ve denetiminde” bağımlı olacaktır. Türkiye'yi yabancı tohum tekellerinin pazarı yapacaktır. Bu tekeller, kendi ürettikleri tohumlar dışında yerli üretime ve başkalarına Türkiye pazarını kapatabilecektir. Bu kapitülasyondan da ağır bir sonuç olur.

Türkiye'de “Biyo Güvenlik Yasası” çıkarılmamıştır. Bu nedenle (GDO) “Genetik Kodu Değiştirilmiş” ürünlere karşı savunmasızdır. Her yıl binlerce ton GDO mısır ve soya ve sair ürünler ülkeye denetimsiz girmektedir. Genetik kodu değiştirilmiş (oynanmış) onca ürünün, insan sağlığını nasıl etkileyeceği bilinmeden (biz bilemiyoruz) una, nişastaya, şekere, şuruba ve binlerce çeşit ürüne dönüşmektedir. Halkın beslenme zincirine katılan bu ürünlerin sağlığa yapacağı olumsuzlukları denetleyemiyoruz. Son zamanlarda genç kızlarımızda “adet görmeme” rahatsızlığı yaygınlaşmıştır. Bunun anlamı kısırlıktır. Bunun yanında, neredeyse, her mahallede “Tüp Bebek” klinikleri açılıyor. İnsanlar kısırlık tedavisi görerek çocuk sahibi olmaya çalışıyorlar.

Düne kadar böyle bir ihtiyacı tanımıyorduk. Birdenbire böylesi bir ihtiyacın yoğunlaşması nedendir? GDO (genetiği ile oynanmış) gıdaların doğal sonucu olabilir mi? Birileri halkın sağlığını, ırkının üremesini denetliyor olabilir mi?

Tohumluk Yasası, “tescil edilmiş” tohumların satışına ve kullanımına izin veriyor. Türkiye geniş bir “gen havuzu”dur. On üç bin bitki çeşidi var. Avrupa'nın toplam bitki zenginliğinden daha fazlasına sahibiz. Bu bitkilerin üç bin kadarı sadece Anadolu'nun endemik bitkileridir. Binlerce yılın birikimi, ülkemiz koşullarında yaşamayı başarmış bitkiler bunlar. Şu haliyle bile, bunlarla yetmiş milyonu aşkın nüfusu besliyor ve ihracat yapıyoruz.

Bu gen zenginliğini tohumculuk tekellerine kaptırmak üzereyiz. Tekeller, gelişmiş teknolojileri, deneyimleri ve laboratuvar olanaklarıyla bitkinin genetik yapısında küçük bir değişiklik yaparak sahiplenme, adlarına tescil ettirebilme olanağına kavuştular. Adına tescil ettirdiği bitkinin ticaretini herkese yasaklayabilirler. Kendi malımız olan tohuma altın bedeli öderiz. Verim alabilmek için onların dayattığı gübreyi ve ilacı kullanmak zorunda
kalabiliriz. Bizi müthiş bir potansiyel tehdit bekliyor. İlgili kurumlar bilgisiz, susturulmuş veya ilgisizdirler.

Bu yasadan sonra geleneksel tohumları kullanamayacağız. Pazara çıkaramayacağız. İhtiyaç kadarını ancak ihtiyaç diye hediye edebileceğiz. Haberiniz olsun! Aksi halde, Tohumcular Birliği'nin, tohum tekellerinin hakemleri tarafından sorguya çekilecek, yargılanacak ve cezalandırılacağız. Pes vallahi!

ABD'nin Irak Geçici Yönetimi, 2004 yılında çıkardığı 81 sayılı karar ile önce Irak'ın 1970 tarihli Tohum Yasası'nı kaldırdı. Yerine kendi yasasını koydu. İsrail ile ABD'nin tohum tekellerine Irak pazarını açtı. Tohumculuk petrolden bile öncelikli bir çıkar alanıdır.

Artık bir ülkenin “kaleleri zabtedilmiş, tersanelerine girilmiş” olması gerekmiyor. İşgal bir tohum danesiyle bile gelebilir. Ülke tohumla “işgal edilebilir ve esaret yaşatılabilir.” Geçici hükümle Meclis'in bize tanıdığı süre beş yıldır. Bu sürede aklımız başımıza gelmezse olacaklara birlikte katlanacağız!

Hasip Öztürk - Bursa Haber



Bu haber 364 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,043 µs