Şimdi!. Ya da...

0 0 0000 00:00 tsi
F tipi cezaevlerindeki uygulamaları protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan Avukat Behiç Aşçı'nın eylemi 300'üncü güne yaklaşıyor. Doktorlar Aşçı'nın çok tehlikeli bir döneme girdiğini belirtti. Hemen adım atılmazsa çok geç olacak!

İstanbul Barosu avukatlarından Behiç Aşçı, açlık grevinin 288. gününe girdi. Açlık grevi nedeniyle birçok sağlık problemi ortaya çıkan Aşçı, önceki gün İstanbul Tabip Odası'na bağlı bir grup doktor tarafından muayene edildi. Nörolojik ve psikiyatrik açıdan muayene edilen Aşçı'nın sağlık durumu, raporlaştırılarak hafta sonuna kadar açıklanacak. Doktorlar, Aşçı'nın sağlık durumuyla ilgili tüm bulguları bir araya getirdikten sonra ayrıntılı bir açıklama yapacaklar.

Aşçı'nın doktorlarından Şebnem Korur Fincancı, şimdiye kadar bağışıklık sisteminde ciddi sorunların çıktığını ve cilt lezyonlarının görüldüğünü ancak artık kalp problemlerinin de ortaya çıkmaya başlandığını söyledi. Fincancı, açlık grevi sona erdirilse bile kesin olmamakla birlikte vücutta kalıcı hasarların ortaya çıkabileceği bir döneme girildiği uyarısında bulundu. Bursa Barosu tarafından Adalet Bakanlığı'na yapılan çağrıda ise çözüm için önerileri şöyle sıralandı:

"Yaşanan sorunların fiili durumun uluslararası çağdaş ceza infaz standartları düzlemine taşınması suretiyle çözüm bulunabileceğini inanıyoruz. Bu çözüme yönelik atılması gereken ilk adım ülkemizde F tipi cezaevleri modeli uygulamasının 'tartışılabilir' olduğunun Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilmesidir. Atılacak ikinci adımsa; bilimsel kuruluşlar, uzman akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile tutuklu ve hükümlü temsilcilerinin içinde olacağı bilimsel bir tartışma platformu oluşturulmalıdır. Üçüncü ve son adım ise tarafsız olan bu platform zemininde gerçekleştirilecek olan söz konusu bilimsel tartışma sürecinin tamamlanması suretiyle ortaya çıkacak sonuçlar doğrultusunda F Tipi cezaevlerinin yeniden yapılandırılmasıdır."

Bursa Barosu, sorunun çözülmemesi durumunda konuyu "idare hukukunun sorumluluk esasları çerçevesinde" ulusal ve uluslararası yargı kurumlarına taşıyacaklarını belirtti.

KİM NE DEMİŞTİ
AVUKAT Behiç Aşçı, 5 Nisan Avukatlar Gü-nü'nde F Tipi Cezaevlerini protesto etmek için açlık grevine başlamıştı. Aşçı'nın eylemi bugün 288. gününe girdi. 288 gün boyunca birçok sivil toplum örgütü, insan hakları savunucusu, hukukçu, aydın ve sanatçı iktidara çağrıda bulunarak "tecrif'in ortadan kaldırılmasını ve Aşçı'nın eyleminin son bulmasını istemişlerdi.

TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ: "AŞÇI'nın Adalet Bakanlığı ve Meclis'in harekete geçmesi için ortaya koyduğu direnç, bence görevini tamamlamıştır. Bu konuda Meclis Başkanı olarak ben arkadaşımızın bir an önce yaşama hakkına saygı gösterilmesi, kendisinin öncelikle bu saygıyı taşımasını arzu ediyorum. İsteğimiz, Behiç Aşçı'nın direncinin, yani 'ölüm orucu' diye isim koyduğu olayın bitirilmesidir. İBu yapılabildiği takdirde konu üzerindeki çalışmayı Ocak ayının ilk haftasında başlayarak bir heyet marifetiyle sürdüreceğimizi söylemek istiyorum."

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK: "NE var cezaevlerinde? Bu kişi cezaevinde değil herhalde. Hiç o türlü ideolojik şeylerle vakit kaybetmeyin. Bu kişi evvela cezaevinde değil. İkincisi hak aramanın yolunun hukuk çerçevesinde olması gerekir. Biz hiç kimsenin ölüm orucu tutmasını, o şekilde hayatını kaybetmesini arzu etmiyoruz. Hiçbir insanın normal eceli dışında hayatını kaybetmesini arzu etmiyoruz. Cezaevi sistemlerimiz Avrupa standartlarına uygun."

TBMM BAŞKANVEKİLİ İSMAİL ALPTEKİN: Her şeyden önce bu memleketin bir evladı. TBMM Başkanı Arınç, bu meselenin çözülmesi konusunda ciddi bir gayret içinde. Her şeyden önce meseleye kutsal yaşam hakkı üzerinden bakıyoruz. Hukukçular olarak bizim görevimiz insanların yaşam haklarını koruma ve onun sağlanması konusunda mücadele vermektir. Bu işin noktalanması lazım."

İNSAN HAKLARI KOMİSYONU 2. BAŞKANI AHMET FARUK ÜNSAL: "F tipi cezaevlerinin, yönetmelikte yapılacak bir iyileştirmeyle daha yaşanması mümkün koşullara evrilebileceğini düşünüyorum. Ama ne yazık ki Sayın Bakan bu konuda ikna olabilmiş değil. Ben '3 kapı- 3 kilit' formülü'nün üzerinde uzlaşmak için uygun olduğunu düşünüyorum. Umarım birşeyler değişir"
 
Birgün

Bu haber 349 defa okundu.