Paravan STK'lara dikkat!

"Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça, sivil toplum kuruluşları, sivil ruhtan uzaklaşıp, anti demokratik oluşumların taşeronu olarak kullanılıyor." Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay böyle diyor ve bakın nasıl devam ediyor.

Kubilay'ı anma törenlerini iktidara karşı kullanmayı düşünen STK'lar başarısız oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis'i baskı altına almak için kurulan Ulusal Birlik Hareketi'nin ömrü 3 gün sürdü. Oluşumda yer aldığı belirtilen 40 sivil toplum örgütünden bazıları organizasyondan haberleri olmadığını açıkladı. Toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye Kamu-Sen ise platform içinde yer almadığını bildirdi. UBH'nin kurulduğu, öncülüğünü yapan ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur tarafından önceki duyurulduktan üç gün son iflas etti.

Sivil insiyatife, "ikna odalarıyla" asker yönetici

Bu hareketlenmeler üzerine konuşma ihtiyacı hissettiğini anlatan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem- Bir- Sen) Genel Başkanı Mürsel Turbay, "Güçlerini milletten almayan oluşumların iki gün içinde dağılmaları çok doğal" dedi." Halkın seçtiklerinin, istediklerini  elinin tersiyle iten bu hareketlenmeler, sivil toplum kuruluşu sıfatından uzaklar. Onlara "tabela sivil toplum kuruluşları" demek daha doğru. Her tabela asan halkın sesini duyurduğunu iddia ediyor. Bu kurluşlar maalesef sivil olmaktan uzaktır. Sivil olmaları için öncelikle demokrasiye ve özgürlüğe inanmaları gerekiyor. Fakat onlarda bu düşüncenin zerresi dahi yok. Hakla dayanmadan sivil insiyatfi olmaz" diyen Turbay, ADD ve UHB'nin başkanlığını yapan Şener Eruygur'a da gönderme yaptı. Eruygur bilindiği sivil değil, asker kökenli. Emekli asker Eruygur, ADD'nin başına gelirken hiç de demokratik bir süreç yaşanmadığı da aşikar. Nur Serter, Eruygur'un Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olması için, İstanbul Üniversitesi'ndeki başörtülü öğrencilere yaptığı gibi ikna odaları kurdumuştu.

Halkın senaryolara karnı tok

Konuşmasının devamında "Sivil kuruluşların Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde belirli merkezler tarafından anti demokratik bir takım hesaplar için kullanılmak istendiğini" açıklayan Turbay, sivil toplum örgütü kisvesi altında anti demokratik oluşumlar tertipleyen bazı kuruşulları da “Belirli merkezlerce planlanan Meclis'e yönelik baskı politikalarının taşeronu olmakla” suçladı. Bu merkezlerin hem iç hem de dış odaklı olduğunu vurgulayan Turbay, 28 Şubat'ta bu hareketlerin başarılı olduğunu inkar edemeyiz. Fakat artık, karşılarında eski halk yok. Kimseyi kandıramazlar. Tencere- tava çalma devri bitti. Ben 68- 70 kuşağını da 28 Şubat'da yaşamış biri olarak insanıız üzerinde çok senaryolar yazıldığına şahit oldum. Halk da şahit oldu. Bu saatten sonra halkın senaryolara karnı tok. Ben her hafta beş il geziyorum. Halk kendini sivil insiyatif olaraka niteleyip, halkın seçtiklerini tanımayanları istemiyor. " yorumunu yaptı.

Timur'un fillerinden önce "Timur" kaçtı

Çankaya seçimlerinde oyun tezgahlamak için kurulduğunu söylediği STK'ların kurucularının millet hareketi olamadıkları için "başı çekip kaçanlar olduğunu" vurgulayan Mürsel Turbay, "Timur'un filleri artık yok" benzetmesini yaptı. "Bu kişiler önce temsil ettiği kitlenin ne olduğuna baksın, öyle hareket etsin. "30- 40 bin kişi Kızılay'da toplandık" diyenlerin, polislerle birlikte 3 bin kişiyi bile bir araya getiremedilerini bütün herkes gördü." şeklinde konuşan Cumhurbaşkanlığı yaklaştıkça, bu yapay kuruluşların sayısının artacağını söyledi. Bu kurumların medya ile işbirliğine girdiğini hatırlatan Turbay, halkı uyanık olmaya ve farkındalığa davet etti.

STK'lar paralı kumar oynayabilir

Bu kuruluşların ismini vermek istemediği odaklarca finanse edildiğini belirten Mürsel Turbay, "Medya grubu satın alabilir, hatta varolan köklü ve halkı temsil eden bazı STK'ların yönetimlerine para ile kendilerine yakınlaşmalarını teklif edebilirler. Bunlar senaryo olabilir ama senaryoların gerçeğe yaslandıklarını göz ardı etmemek gerekir" şeklinde konuştu. Genç parti örneğini hatırlatan Turbay, "Para ile halk kesimlerini de yanlarına çekmeleri de mümkün " öngörüsünde bulundu. STK'ların bir ödevinin  de iktidarın yanlışlrını uyarmak ve temsil ettiği kitlenini isteklerini dile getirmek olduğunu hatırlatan Turbay, "Düşman odakların itkisiyle Sivillerin oylarıyla seçilen Hükümeti oyuncağı sanmak, tehdit etmek dolayısıyla da milletin gücünü yok saymak STK'ların görevi değil" dedi. Mürsel Turbay "Bu ülkenin demokratik STK'ları da var ve istersek onlar gibi 40 değil, 4 bin STK'yı demokrasi adına bir günde toplarız" sözleriyle konuşmasına son verdi.

iyibilgi.com