Kritik eşikte önemli konferans

0 0 0000 00:00 tsi

Geçen hafta Brüksel'den yayın yapan PKK'nın Roj-TV'si, Barzani'nin Kürdistan TV'si ile ortak yayın yaptı.
İki örgütün temsilcileri canlı yayında buluşup ortak bir politika belirlemeyi tartıştılar.
Bölgeyi bilenler için alışılmadık bir yayındı bu...
Çünkü, bir süre öncesine kadar PKK ile KDP arasında kanlı bir çatışma ortamı vardı. Roj TV kurulduğundan beri "KDP'lilerce şehit edilen PKK gerillaları" için ağıtlar yayımlıyordu.
Buna karşın KDP'nin televizyonunda PKK'nın adı bile anılmıyordu.
Şimdi ortaya çıkan bu yakınlaşma, herkes için şaşırtıcı...
Avrupa'dan durumu izleyen bir uzmanın yorumu şu:
"Ankara seyirci kaldığı için Kürtler çözümün adresini Süleymaniye'de aramaya başladı."
Peki ne olur bunun sonucu?
"İlkel bir milliyetçilik ve Türk düşmanlığı temelinde bir Kürt dayanışması..."
***
Bu durum tam da Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin şekillenmeye başladığı, Güneydoğu'da umutsuz gözlerin Barzani'ye çevrildiği, Kuzey Irak'la bölge arasında ticari, siyasi, kültürel işbirliğinin yoğunlaştığı bir dönemde ortaya çıkıyor.
Amerika'nın Kuzey Irak'ta daha fazla kargaşa istemediği, Kürt örgütlere aralarında anlaşmalarını telkin ettiği anlaşılıyor.
Aynı süreçte Kuzey Irak'ta PKK varlığına son vermeyi amaçlayan 3 bacaklı "PKK koordinatörleri projesi" de can çekişiyor.
Bölgede inisiyatif tamamen Barzani'nin eline geçiyor.
Bu durum karşısında bir an önce Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon isteyen de var, "Sorunu önce kendi sınırlarımız içinde çözelim" diyen de....
İşte bu ikinciler bugün Ankara'da toplanıyorlar.
"Türkiye Barışını Arıyor" başlıklı 2 günlük konferansta Kürt sorununa çözüm aranacak.
Yaşar Kemal'in açacağı konferansa geniş bir yelpazede katılım var:
Altan Öymen'den Mümtaz'er Türköne'ye, Osman Baydemir'den Salim Uslu'ya kadar çok farklı görüşler bir araya geliyor.
***
PKK 1 Ekim'de ateşkes ilan etmişti. Zaman zaman çatışmalarla bölünse de bu ateşkes hâlâ yürürlükte...
Geçen gün Abdullah Öcalan'ın avukatları, müvekkillerinin bir mesajını aktardılar. Öcalan, Erdoğan'ın "Güneydoğu'da operasyona göz yumma karşılığı askerden Köşk vizesi aldığını" öne sürdü:
"Mayısa kadar devlet adım atmazsa ve sonuçta da savaşa dair karar çıkarsa, ben aradan çekileceğim, arkadaşlarımdan özür dileyeceğim, 'Kusura bakmayın, ben yokum' diyeceğim. Zarar veren bir savaşta olacaklardan sorumlu olmam" dedi.
Sonra da "Kullanılıyor mu?" söylentilerine atıf yaparcasına, "Böyle bir durumda kendimi de kullandırtmam" diye ekledi.
Bu arada hakem rolü oynayacak bir aydınlar komisyonuna silah teslim edebileceklerini söyledi.
Baştan beri kendisini Türkiye'ye teslim eden Amerika'ya ve Barzani'nin yükselen rolüne şiddetle karşı çıkan Öcalan, şimdilerde KDP'nin arabuluculuğuna daha sıcak yaklaşıyor.
Bu da gücün Barzani'de toplanmasının bir başka göstergesi...
***
Türkiye zaten dikenli bir yoldan geçiyor.
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi provokasyona son derece elverişli bir zemin sunuyor. Bunun üzerine eklenecek bir çatışma ortamı felaket olur. Tabii, Güneydoğu'nun kıble olarak Barzani'ye dönmesi de...
Tehlikeyi sezen kimi devlet yetkilileri uyarılar yapıyor.
Dileriz, bugün toplanacak aydınlar da bu gidişatı tersine çevirebilecek barışçıl çözüm önerileri üretebilirler.

Bu haber 292 defa okundu.