Gizli tapu savaşları -1 | " /> Gizli tapu savaşları -1 | "/>

En Sıcak Konular

Yabancı alımlar durdurulamıyor! Gizli tapu savaşları -1

0 0 0000 00:00 tsi
Yabancı alımlar durdurulamıyor! Gizli tapu savaşları -1 Topraklarımız İsrailliler başta olmak üzere yabancılara nasıl satılıyor? Araziler kara para aklama aracı olarak nasıl kullanılıyor? Banka hortumcuları arazileri nasıl hortumluyor? Kim ne kadar arazi aldı? Alamayanlar hangi yöntemleri kullandı… İşte

3 Temmuz 2003 tarihinde Tapu Kanunu'nda yapılan değişiklikle, yabancı uyruklu gerçek kişilerin yanında, yine yabancı uyruklu tüzel kişiliğe sahip ticari şirketlerin de ülkemizde taşınmaz edinmelerinin önü açıldı.

Daha önce başkaları üzerinden mülk edinen yabancılara ait kurumlar artık rahatlıkla gayr-ı menkul alabilecekti. Önemli miktarda satışın ardından, 2005 yılı sonlarında çıkarılan yasayla arazi satışlarına bazı kısıtlamalar getirildi ama yüksek miktarda kıymetli arazi zaten elden çıkmıştı. Yine de-bu kısıtlamalara rağmen-    gayr-ı resmi satışlar devam etti.

Parselizasyon!..

"Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası"nın  yayınladığı rapora göre Türkiye’den toprak alan yabancı uyruklular arasında ilk 5 sırada; Yunanistan, Almanya, İngiltere, Suriye ve Avusturyalılar bulunuyor. Gerçekleştirilen bir başka araştırmaya göre, ülkemizdeki turizm merkezleri Antalya, Aydın, İzmir ve Muğla’da şu ana kadar 41 bin 362 yabancı, 32 bin 635 adet mülk satın aldı.
En fazla mülk satışı 14 bin 124 ile Antalya’da olurken, bu ilimizi 8 bin 218 ile Muğla, 5 bin 744 ile Aydın, 4 bin 549 ile de İzmir izledi. Kapladığı alan bakımından ise yabancılar en fazla Muğla’ya rağbet etti.

Turistik yörelere yatırımda İngilizler başı çekerken, 16 bin 436 İngiliz’in 4 ilde edindikleri taşınmaz sayısı 11 bin 807’yi buluyor. Bu arada gayr-ı menkule yatırımda İngilizler Muğla’yı, Almanlar, Hollandalılar, İrlandalılar ve Norveçliler Antalya’yı, Yunanlıların ise İzmir’i (!) tercih ediyor.

Atatürk'ün köşkünü sahipleneceklermiş!

Türkiye'de arazi ve mülk satışlarının "gayr-ı resmi" olarak en çok olduğu bölge ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi(!) Dikkat çekmek istemeyen Suriyeliler ve Lübnanlılar, Suriye kökenli başka ülke vatandaşları üzerinden araziler alıyor.
Ermeniler Van, Kars  yöresinde topraklanıyor. Tarsus ilçesinde de Atatürk'ün 1926 yılında kurduğu çiftlikte Ermeniler keşif çalışmaları yapıyor. Bu çalışmaları ortaya çıkaran tarihçi Cezmi Yurtsever; "Ermeniler, her zamanki gibi toprak ve tazminat talep etmeyi amaçlıyor" şeklinde görüş bildiriyor.

GAP ile İsrail aşkı

İsrail GAP'ta ipotek yolu ile arazileri kiralıyor. Tarımsal işbirliğinin üzerinde ısrarla duran İsrailli uzmanlar, 90'lı yılların başında Türk Tarım Bakanlığı'nda "İsrail masası" talebinde bile bulunmuşlardı.

İsrail daha sonra kendi Tarım Bakanlığı'nda GAP'ın fizibilite çalışmaları için 300 bin dolar tahsis ettiğini bildirdi. Ayrıca Türkiye'deki devlet çiftliklerinin özelleştirmesi çalışmalarında, İsrail Tarım Bakanlığı yine işbirliği önerdi. Milliyet, 13 Haziran 1995 tarihli "GAP'a Uluslararası İlgi Artıyor" başlıklı haberinde İsrail'in GAP'a yaptığı yatırımları konu edinmişti; "Bu dönemde İsrailli finans şirketleri GAP'a kredi sağlama yarışına girerken, zirai firmaları bölgede incelemelerde bulunmaya başladılar."

Bu dönemden sonra görüşmelerin sayısı hızla arttı. Ağustos 96'da İsrail Tarım Bakanlığı GAP bölgesinde arazi alımı için başvuruda bulundu. İsrail'in projeye ortak olabilme çabaları, Türkiye-İsrail ikili görüşmelerinin halen önemli bir gündem maddesini oluşturuyor.

Amberin Zaman, "Kaçınılmaz Ortaklık" isimli çalışmasında İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi David Granit'in, "İsrail'in tarımsal işbirliğine hazırız" cümlesini aktarıyor.. Granit, "İsrail'in sulama ve deniz suyunu kullanılır hale getirme teknolojisindeki üstünlüğü sayesinde "GAP için ideal bir ortak" olabileceğini söylediğini ve "GAP gibi bilinçli bir bölgesel planlamayı öngören, yöre halkına refah getirecek bir projeye tam destek veriyoruz" diyor.

Ağustos 2000 tarihli Milliyet Gazetesi'ndeki haberde de İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın 1 milyon dolar tutarındaki 6 sulama ve tarım projesinin İsrail'e verileceği yönünde güvence aldığı bildiriliyor.

Yabancılar Şanlıurfa'da doğum yapıyor

Devam eden zamanda Güneydoğu Ekspres Gazetesi'nde, Şanlıurfa İtalyan Hastanesi'nde yabancıların doğum yaptığı iddialarına yer veriliyor, iş bununla kalmıyor, Rahşan Ecevit, "GAP'ta ikinci bir Filistin olayı yaşanabilir. İsrail’in, GAP bölgesinde hiç toprak satın almadığı söylenir ama biraz kurcalanınca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü web sitesi karartılmıştır.İsrailliler bu toprakların çoğunu Yahudi kökenli Türkler yoluyla ele geçirmişlerdir. İsrail, GAP bölgesinde 450 bin dönüm arazi almıştır" diyordu.

Arazi satışlarının stratejik bölgelere sıçradığı, İsraillilerin Konya Askeri Hava Üssü yakınında 40 bin dekar arazi satın aldıklarını ileri süren Rahşan Ecevit, hükümetin mayınlı arazilerin temizlenmesi işinin yabancılara verilmesi konusunda da ısrarlı olduğunu savunuyor ve ekliyordu: "15 Nisan 2005 tarihi itibariyle, 52 bin 818 yabancı uyruklu şahıs tarafından 272 milyon 511 bin 493 metrekare arazi ve gayrimenkul satın alındı. Açıklananların dışında yabancılar adına Türk vatandaşları ve bazı şirketler aracılığıyla gizlice arazi ve maden yatakları alınıyor. Yabancı ülke şirketlerinin ve vatandaşlarının Türkiye’de toprak satın almalarının ardında çok ciddi Yunanistan ve Ermenistan lobileri bulunmaktadır"

"Orda bir köy var" ama bizim değil!..

24 Nisan referandumundan sonra Türk arazilerine özellikle Rum kökenli İngilizlerin satın almaya başladığı biliniyordu. Girne’deki Beşparmak Köyü'nün neredeyse tamamının yabancılar tarafından satın alındığı, köylülerin elinde sadece 100 dönümlük bir arazi kaldığı Milliyet Gazetesi tarafından duyurulduğunda durumun vahameti ortaya çıktı.

Haberde Beşparmak köyü sakinleri, Rum kökenli İngilizlerin Türk arazilerine ilgisinin çok olduğunu, ancak buna hiçbir yetkilinin müdahale etmediğini vurguluyordu. Beşparmak Köyü sakinlerinden Vahit Yürer, gazeteye oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Yürer, “Şimdiye kadar 1025 dönüm Türk arazisi yabancılara satıldı. Köyde Türk mallarını satan "terek"ler (eski toprak sahibinin ölmesinden sonra mirasla ilgilenmesi için ailenin seçtiği kişi) Celal Bayar ve Salahi Gabit adındaki memurlar köylülere sormadan toprakları satmaya başladı. Ne yapmak istiyorlar bilemiyoruz. Bu gidişle bütün köyü satacaklar” diyordu.

İşte korkunç tuzaklar

Türkiye'deki gayrimenkul ve arazi satışı konusunda iyibilgi'ye özel açıklamalarda bulunan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası yöneticilerinden Hüseyin Ülkü, Türkiye'de herhangi bir yabancı yatırımcının küçük bir şirketle dilediği kadar toprak alabilmesini serbest kılan yasaların mevcut olduğunu söylüyor. "Şirketi olan yabancı yatırımcıdan 'karşılıklılık' ilkesi bile aranmıyor. Kütüğe kayıt yaptırmak isterlerse aracı Türk şirketlerini kullanıyorlar. Burada çok ciddi oyunlar oynanıyor" diyen Ülkü bu oyunları şu sözlerle anlatıyor:
"Önce Türk şirketi sahibi araziyi alarak şirketi üzerine araziyi kayıt altına alıyor. Sonrasında şirket anonim şirketi ve hisseleri nama yazılı ise, hisse senedini düğün davetiyesi gibi bastırıp, yabancılara devrediyor. Bu devirde hisseler el değiştirirken şirket hukukuna bağlı olarak, şirketin bünyesindeki araziler ve mülkler de yabancıların eline geçirilmiş oluyor. Arsalar ya da binalar yabancıya geçerken, tapu idaresinin bu geçişten haberi bile olmuyor. Bu nedenle istatistiklere yansımıyor."

Büyük şirketlerimiz bizi sırtımızdan mı vuruyor?

"Büyük şirketlerin arazileri ise borsada satılıyor. Borsada yabancılara alışveriş kısıtlaması olmadığından peynir ekmek gibi araziler ve mülkler gidiyor" diyen Hüseyin Ülke, arazi geliştirme şirketlerinin de sicilinin bozuk olduğunu anlatıyor: "Koç gibi büyük holdinglerin Oğuz Satıcı gibi yabancı şirketlerle arası iyi olan kişilerin de aralarında bulunduğu arazi geliştirme şirketi sahipleri yabancı sermayeye arazi pazarlıyor. Bütün bu büyük şirketler, ülkeden büyük arazilerin imar haklarını alıp, yabancı sermayeye satmak için kurulmuş şirketlerdir. Kimi zaman bu satış işini yabancı sermaye ile ortak olup yapıyorlar."

Yabancı kentleri kuruluyor

Ülkemiz topraklarının adeta bir ihraç malzemesi haline geldiğinden yakınan Hüseyin Ülke, "Ülkemizde yabancı emeklilerin yerleştirileceği projeler üretiliyor ve böylece yabancı kentleri kuruluyor. Şehirlerimizde yabancılara satılan arazi oranı yasalara göre şehir arazisinin binde 3'ü kadar olmak zorunda. Sınır duvarı ile karşılaşanlar hisse devri oyunu ile rahatlıkla gemisini yüzdürüyor. Bu yüzden Türkiye'deki kısıtlama sanal."

Araziler nasıl kara para aklama alanı oldu?

Türkiye'de arazilerin kara para aklama alanına dönüştüğünü açıklayan Ülke, kumarhane sahiplerinin, kumarhane yakınlarında başkasının ismi ile açtıkları emlakçilerde, kumarda yenilenlerden imza alarak mülklerine el koyduklarını belirtiyor. Arazilerin silah kaçakçılarının, rüşvetçilerin, fuhuş sektörünün en önemli kara para aklama alanı olduğunu örneklemek için ise şu örnekleri veriyor: "Eski bürokratların, kaçakçıların mal varlıkları incelendiğinde üzerlerinde bir sürü mülkün olduğu görülüyor. Lütfi Topal'ın 1 tane olan dükkânı, 5 yılda 1000 gayrimenkule çıktı."

Banka hortumcularının hortumlu arazileri...

"Bankadan kredi çeken üçkâğıtçıların, banka yetkilileriyle anlaşıp, arazi ve gayrimenkullerini değerlerinin çok üstünde göstererek böylece fazla kredi alıyorlar" diyen Hüseyin Ülkü, bankalarda dönen dolapları anlatıyor: "Aldıkları krediyi geri ödemeyen bu sahtekârlar, ipotekli arazilerin satışa çıkarılmasını istiyorlar. Arazinin gerçek değeri 100 bin YTL, fakat 500 bin YTL gösterildiği için satılan arazide banka 400 bin YTL zarar ediyor."

Belediye başkanlarıyla derin bağlantıları var

"Biz dişimizden tırnağımızdan artırdıklarımızla ev aldığımız için bu piyasayı çok masum biliriz ama gerçekler çok çirkin" diyen Hüseyin Ülke, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Türk şirketleriyle evlilik yaparak, Türküye arazilerinin ele geçiren yabancılar, belediyelerin imar planlarını düzenleyebilir mi? Bu soruya "hakları yok" diye cevap verebilirsiniz ama düzenliyorlar. Çok derin bağlantıları var. Bir belediyede hangi partinin önde gittiğini saptayıp, seçimlerde o partiden kendilerine yakın adayları destekliyorlar. Seçim kampanyalarını finanse ediyorlar. Başkan seçilince de önüne projeleri koyuyorlar. Fakat biz iplerin dışarıda olduğunu çoğu kez göremiyoruz."

İsrail GAP'ta arazilere nasıl oturdu?

GAP arazilerini en son çıkan Tapu Kanunu ile karşılıklık ilkesi olmadan kiralayan İsraillilerin, kira sözleşmesini de süre koymadan yaptıklarını anlatan Hüseyin Ülke, "Mal sahibine para ipoteği veriyorlar. Para ipoteği verdikleri için bunun karşılığında oraya kuruluyorlar. "Çık" denildiği zaman o parayı geri isteyip, karşı tarafı caydırıyorlar. Kiralamadılarsa, şirket kurup alıyorlar. Bugün turizm bölgelerinde de 75 yıllığına yabancı sermayeye kiralandı kıyılar. GAP'ta sözleşmeli çiftçiliklerde ya da Ege kıyılarında bir yabancıyı yüz sene bırakırsanız,  bu yıllar içinde yasaların yeni haklar verip vermeyeceğini garanti edemezsiniz. Çok yakında askeri yasak bölgeler de dâhil olmak üzere ülkenin bütün toprakları Avrupa Uyum Yasaları çerçevesinde satılabilir hale gelecek. Adım adım gidildiği için bu düzenlemeler 3-5 yıl içinde olacak."

Hangi iktidar ne kadar sattı?

CHP Hükümetleri: 2.208 gayrımenkul- 70.971 bin metrekare alan
DP Hükümetleri: 1.406 gayrımenkul- 33.651  bin metrekare alan
Askeri Darbe Hükümetleri: 2.770 gayrımenkul- 14.486 bin metrekare alan
AP- DYP Hükümetleri: 4.921 gayrımenkul- 15.036 bin metrekare alan
ANAP Hükümeti: 8.590 gayrımenkul- 13.462 bin metrekare alan
MHP- DSP- ANAP Koalisyonu: 9.248 gayrımenkul- 9.725 bin metrekare alan
AKP: 29.517 gayrımenkul- 15.178 bin metrekare alan

iyibilgi.com



Bu haber 3,262 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,723 µs