En Sıcak Konular

Diktatörünüzü unutmayın!

0 0 0000 00:00 tsi
Diktatörünüzü unutmayın! Kenan Evren’in biyografisi nasıl yazılırsa yazılsın eksik kalır. Öyle olmasa bizzat yazdığı ve ciltler süren “hatıraları” üzerine hala o kadar şey söylenmez, eklenmezdi. Ama tam da şu sıralar(!) kıymetini hatırlamamız da yarar var. Hem k

Yukarıda Allah var.. Bizim “darbecimiz” ya da uzun zamandır “rahat” konuşan muhaliflerine göre “cuntacımız” diğerlerinden farklı. Doğrusu şu ki, Türkiye’nin hemen her konudaki “farklılık” eğilimi “diktatörü” konusunda işlemiştir.. Ve Kenan Evren ne Saddam ile ne de Pinochet ile kıyas kabul etmez.

Evren her anlamda tüm diktatörlerden eğlencelidir! Belki Charlie Chaplin’in ünlü „diktatör“ filminde aşırı karikatürize edilmiş tasarımı hariç ve elbette sadece bu açından Hitler’le kıyaslanabilir. Adolf de nispeten „eğlenceli“ tutum ve „davranışlar“ geliştirmiş bir liderdi, Kenan Evren’de!

Netekim!.. Prof. Baskın Hoca’nın yıllara meydan okuyan, „Kenan Evren’in hayal ürünü hatıraları“ bu yüzden hep ilgi gördü.. Hele bazı konuşmaları… Örneğin Diyarbakır’da yaptığı; ’’Sevgili Darendeliler.. Neden burada ördek yetişmez biliyor musunuz? Çünkü huzur olmayan yerde ördek yetişmez. Netekim burada da yetişmiyor“ girizgahlı konuşması.

Öyle ya da böyle Kenan Evren nev-i şahsına münhasır bir diktatördü ve hala da hemen her konudaki görüşleriyle bu duruşunu korumaktadır. Tek fark artık Marmaris „sakini“ olmasıdır. Dünyü diktatörler tarihi kanlı bir kronoloji izler. Bunu tersten okumak da olası.. Diktatörler, tercih ettikleri yönetim biçimi nedeniyle „sertlikle“ hükmederler.. Ancak diktatörlerin çoğunun sonu da-muhtemelen „nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz“ prensibine de uygun olarak-trajik olur. Buna sol jargonun sabitlenmiş ilkelerinden olan „devrim önce kendi çocuklarını yer“ düsturunu da eklemlemek mümkün.

En yakın örnekler olarak tekraren Pinochet ve Saddam örnekleri verilebilir. İşte bu yüzden ülkelerin elde kalan diktatörleri en azından „tarih bilinci“ nedeniyle sahip çıkması gerekiyor. Zira Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte „genel olarak“ yerküre diktatoryal yönetimlere artık çok sıcak bakmıyor. Bunun için iktidardaki diktatör sayısı hızla azalırken, eski „darbecilerin“ sayısı da „doğal sebebler“le düşüyor.

Böylece ülkelerin eski „liderlerini“ sık hatırlaması ve „gelecek kuşaklara“ hikayeyi bir kez daha anlatması „şart kıssa“lardan oluyor. 

Standart Başlangıç…

Kenan Evren’in dünyaya geldiği Türkiye şartları, o dönemde hayata gelmiş bir çok ünlü simanınkinden farklı değil. 1918 yılında Manis’nın Alaşehir ilçesinde doğdu. Yine alışıldık biçimde ilk ve orta tahsilini “dağınık” biçimde, Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul'da tamamladı. Nihayet harp okulların Türkiye’nin her yöresinden ve her kesimden subay yetiştirme ve öğrenci alma prensibine uygun olarak Maltepe Askerî Lisesi'ne girdi.

1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi. Ve hem topçu subayı hem de  kurmay olarak Silahlı Kuvvetler'e çeşitli kademelerde hizmet verdi.. Bu genel ve resmi ifadeyi biraz açmak gerekiyor. Zira Evren’i Evren yapan aslında bu görevlerden çıkardıkları. Evren’i anlamak için süreci izlemek gerekiyor… Fakat daha önce pek dillendirilmeyen ama askeri teamüller ve sicil açısından çok önemli bir noktayı belirtmekte fayda var.


TSK’da özellikle Tümgeneral ve Korgeneral rütbelerinden yükselecek üst subayların seçimi gittikçe zorlaşır. “Kıdem, sicil ve liyakat” açısından neredeyse hepsi eşit konumda bulunan bu komutanlar içinden 3 veya 4 yıldız takacaklarla, ordu ve kuvvet komutanlıklarına yükseltilecek olanlar “kılı kırk yaran” bir incelemeden geçirilir. Yine de çoğu zaman eşitliğin bozulması zorlaşır. Bu eşitliğin bozulması için zaman zaman çok eskilere hatta Harp Okulu’ndan mezuniyet derecelerine kadar gidilir. Ancak “adam olacak çocuk” hesabı, burada da zorluk yaşanır zira çoğu ilk beş hatta bilemediniz ilk on içindedir.
Kenan Evren ise 1938 yılında 50. olarak teğmen rütbesi takmıştır. Esasında Evren’in yükselişinde–ileride değineceğiz-garipliklerin yeri küçümsenemez. Askeri yükseliş öykülerinde “sınıf”ta önemlidir. Örneğin kurmay olmayan subayların general rütbesine terfisi imkansız değilse de, yakındır. Yine bir Piyade’ye göre Levazım subayının general rütbelerinde iyice ilerlemesi de öyle.

Allah’tan Evren “topçudur!”

1936 yılında Maltepe Askeri Lisesi'nden, 1938 yılında Topçu Asteğmen rütbesiyle Harp Okulu'ndan, 1940 yılında Topçu Sınıf Okulu'ndan mezun oldu. 1946 yılına kadar çeşitli Topçu Birliklerinde Batarya Takım Komutanı ve Batarya Komutanı olarak görev yaptı. 1946 yılında girdiği Harp Akademisi'ni 1949 yılında bitirerek Kurmay oldu. 1964 yılına kadar çeşitli Karargah ve Birliklerde görev yaptı. 1963 yılında Tuğgeneral, 1966 yılında Tümgeneral, 1970 yılında Korgeneral ve 1974 yılında Orgeneralliğe yükseldi. Tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Okullar Dairesi Başkanlığı, Tümgeneral rütbesi ile 58 nci Er Eğitim Tümen Komutanlığı ve 2 nci Ordu Kurmay Başkanlığı, Korgeneral rütbesi ile 11 nci Kolordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevinde bulundu. Orgeneral rütbesinde Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay II nci Başkanlığı ve EGE Ordu Komutanlığı yaptı. 5 Eylül 1977 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına, 7 Mart 1978 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'na atandı.

Para-normal Yükseliş…

Resmi biyografi bu kadar söyler.. “Atandı”. Ama atanma o kadar basit olmadı. Olmamasının sebebi herhangi bir zorluk değil, her insana hayatı boyunca bir kez vuran “şans”la da ilgiliydi..

12 Eylül’den 9 Kasım 1982 tarihine kadar "Devlet, Milli Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı", 1 Temmuz 1983 tarihine kadar "Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı" olarak görev yaptı. 1 Temmuz 1983 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı.

1944 yılında Sekine Hanım'la evlenen Kenan Evren’in daha sonra isimleri sık sık çeşitli vesilerle anılan üç çocuk sahibi oldu. Sekine hanımın vefatı sonrası bir daha evlenmedi ama içlerinde-artık isimlerini tekrarlalamak istemediğimiz-ünlülerle anıldı. Bunların çoğu yalanlandı.

Kenan Evren ve dört komutan ya da zamanın popüler halk yakıştırmasıyla “beşi bi’yerde”, yıllarca eleştirilerin hedefi oldu. Bazı komutanlar eleştiri fırtınalarına hallice uğradılar. Örneğin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya çeşitli yolsuzluk iddiaları hep gündeme geldi ve Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın günümüzde hâlâ süren küskünlüklerine yol açtı.

Ancak Kara Kuvvetleri Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, ihtilalci kimliği dışında hemen hiçbir kritiğe uğramadı. MİT ve Kıbrıs harekatı sırasındaki görevleriyle ilgi çekmişti. 1974 yılında TSK’da orgeneral olan iki komutan Evren ve Ersin’di. Normalde Nurettin Ersin, Kenan Evren’den daha kıdemli bir komutandı. Ersin Harp Okulu’ndan 1937’de, Evren ise 1938’de mezun olmuştu. Ancak Evren Kore savaşına katılmış olması sebebiyle bir yıl kıdem almış ve durumları eşitlenmişti. Komutanların terfilerini kararlaştıran Yüksek Askeri Şûra Evren’i birinci sıradan, Ersin’i ise ikinci sıradan orgeneral yapınca Evren daha kıdemli hale geldi

Nurettin Ersin, orgeneral olduktan sonra Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. 1978’de Kenan Evren Genelkurmay Başkanı olunca Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Ülkede 12 Eylül ihtilalinin şartları yavaş yavaş oluşurken, Ersin’in Evren’den önce Harp Okulu’nu bitirmiş olması yeniden gündeme geldi. Bazı kişiler Ersin’e gelerek, gerçekte Evren’den kıdemli olduğundan ve ihtilalin liderinin o olması gerektiğinden söz etti. Ama Ersin bu yaklaşımlara prim vermedi. Böylece Ersin ile Evren arasındaki ast-üst macerası bir darbe efsanesi olarak söylenegeldi. Kaldı ki Evren’in Genelkurmay Başkanlığı’na oturması safahatında, atamalar ve emekliliklerden oluşan hallice bir tesadüfler zinciri de bulunuyor. Öyle ki bir çok yorumcuya  Evren’e komutanlık yolunun açılması için önünün temizlendiği fikri de hakim. 

Bu anlatıların hepsi Evren’in yükseliş ve yaşamının bir parçası. Ama O’nu ne kadar tanımlıyor tartışmalı. Örneğin ünlü ressamların eserleri için “ben de yaparım” demesi mi Kenan Evren’in hayata bakışını iyi anlatıyor yoksa resmi biyografisi mi?

Belki Evren’i en iyi anlatan(!) onun şu cümleleri olabilir… “Benim de hayatımda 7 rakamının çok büyük önemi vardır. 17.7.1917'de doğdum. Yani 1917 yılının 7'nci ayının 17'nci günü... 7 yaşında okula başladım.  17 yaşında Harp Okulu’na girdim. 27 yaşında evlendim. 227'nci alayın 57'nci bataryasında görev yaptım. 12 Eylül cumhuriyetimizin 57'nci yılına tekabül ediyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin 17'nci Genelkurmay Başkanı, 7'nci Cumhurbaşkanı oldum. 7.12.1983'te ilk defa TBMM'ye hitap ettim. Kaldığım apartmanın numarası 17'ydi. 17.7.1987'de 70'nci doğum günümü kutladım...”

Basit bir takıntı veya zararsız bir batıl itikat sayılabilir.. Tabii bir başka komutanın hayatında benzer bir rakamın aynı ölçülerde anlamı olmasaydı. O komutan ile o rakam hakkında kitaplar dahi yazılmış olmasa, Evren’in bu inancını sempatik bile bulmak mümkün olabilirdi. Ama o rakam 19, o komutan da Mustafa Kemal olmasaydı. Çünkü o zaman iş basit bir kopya öyküsüne dönüşüyor. Atatürk’ten sonra ülkeyi ikinci kez kurtarmış adam “imajı” yaratma sevdası biraz sakil kalıyor.



Bu haber 6,176 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,530 µs