En Sıcak Konular

İşte o meşhur Mülkiyeli kız

0 0 0000 00:00 tsi
İşte o meşhur Mülkiyeli kız Kim ne derse desin Türk şiirinin en önemli yapıtlarından birisi Mona Roza... Peki Mona Roza kim? Ünlü şair Sezai Karakoç'a o şiiri yazdıran kadın kim? İşte Karakoç'un üniversiteden arkadaşı Muazzez Akkaya...

Hürriyet'ten Ahmet Hakan'ın yazısı:

Mona Roza ile Sezai Karakoç aynı karede

MONA Roza şiirinin bende uyandırdığı imaj şuydu:

Yıl 1950’dir. Maraş Lisesi’nden mezun olmuş taşralı duyarlı şair Sezai, Mülkiye’ye girer.

Bu zeki ve mahcup genç, okulun en şımarık ve aldırmaz kızlarından birine, Muazzez’e vurulur.

Ama Muazzez’e açılamaz.

Açılmak ne kelime! Yanına bile yaklaşamaz.  

Ve kendini şiire vurur Sezai.

Böylece Türk edebiyatının en dokunaklı aşk şiirleri ortaya çıkar.

Hem de kuşaklar boyu nice taşralı genci acayip hırpalayan damardan şiirler.

Evet, benim Mona Roza’dan anladığım buydu.

Ancak "karakutu.com" sitesinin yayınladığı bu fotoğraf, bendeki imajın küçük çapta da olsa revize edilmesine neden oldu.

Fotoğrafı ilk gördüğümde tepkim şöyle oldu:

"Vay be! Demek ki tanışıyorlarmış."

Fotoğrafı biraz yakından incelediğimde ise gerçeği anladım:

Meğer Sezai Karakoç, o kadar da "çekingen", o kadar da "mahcup" kalmamış Muazzez Akkaya karşısında.

Bu toplu okul fotoğrafında Sezai Karakoç’un, Muazzez Hanım’ın hemen yanı başında yer tutma gayretini ve çabasını görüyoruz.

Buradan benim çıkardığım sonuç şudur:

Sezai Karakoç, ne yapıp edip "Mona Roza" şiirini, bir itiraf olarak Muazzez Akkaya’ya sunmuştur.

Ancak Muazzez Hanım, bu dokunaklı aşk şiirine rağmen Sezai Karakoç’un aşkına karşılık vermemiştir.

Demek ki neymiş:

Kadınların kalplerine girmek, bazen muazzam bir aşk şiiri ile bile mümkün olmuyormuş!

En gizemli Şiir: Mona Roza

MONA Roza "dokunaklı" bir şiirdir.

Çünkü...

Bu şiirde gururlu mu gururlu bir Doğu çocuğunun, içine düştüğü ve kimselere itiraf edemediği bir imkansız aşkın intihara meyilli dizeleri vardır:

"Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza / Henüz dinlemedin benden türküler / Benim aşkım sığmaz öyle her saza / En güzel şarkıyı bir kurşun söyler / Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza."

Mona Roza "gizemli" bir şiirdir. Çünkü...

Bu 14 kıtalık şiirin, kıta başlarındaki harflerin yan yana getirilmesinden "Muazzez Akkaya’m" çıkar.

Ve bu akrostiş nedeniyle tam 56 yıldır edebiyat çevrelerinde "Kim bu Muazzez Akkaya?" sorusu sorulur.

Sezai Karakoç’un ısrarlı ve katı suskunluğu ve yıllardır Muazzez Akkaya ile ilgili sorulara kapalı duruşu nedeniyle soruya cevap verilememişti.

Ama şimdi giz aydınlatıldı.

Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç’un sınıf arkadaşıdır.

Sırları çözülmüş bir aşk

BİRİNCİ SIR: Mona Roza şiiri "Mona Roza siyah güller, ak güller / Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak" diye başlar. Geyve’nin sırrı ortaya çıktı: Sezai Karakoç’un büyük aşkı Muazzez Akkaya Geyveliymiş.

İKİNCİ SIR: Mona Roza şiiri büyük efsanelere ve tevatürlere de konu oldu. Onlardan biri de Muazzez Akkaya’nın intihar ettiği şeklindeydi. Bu rivayet doğru değil. Çünkü Muazzez Hanım’ın şu anda New York’ta büyük kızı Dr. Ayşegül Giray ile birlikte yaşadığını biliyoruz.

ÜÇÜNCÜ SIR: Sezai Karakoç’un Mona Roza şiirini tamamen platonik duygular içinde yazdığı, Muazzez Akkaya ile hiç tanışmadığı sanılıyordu. Karakoç’un Muazzez Hanım’a açılıp açılmadığını hálá bilmiyoruz ama iki ismin birbiriyle tanıştıkları kesinleşti.

DÖRDÜNCÜ SIR: Muazzez Akkaya’nın durgun ve melankolik bir kadın olduğu sanılırdı. Hayalleri yıkma pahasına kızının tanıklığıyla söyleyelim: Karşımızda neşeli, esprili, hayat dolu bir kadın var.

BEŞİNCİ SIR: Muazzez Akkaya’nın Mülkiye yıllarında uluslararası yarışmalara katılan bir ping pong şampiyonu olduğu bilgisi, Sezai Karakoç’un ünlü "Ping Pong Masası" şiirini anlamlandırmamıza yardımcı oldu.

ALTINCI SIR: Mona Roza şiirinde "Artık inan bana muhacir kızı / Dinle ve kabul et itirafımı" şeklinde iki dize var. Muazzez Akkaya’nın, Geyve’ye sonradan yerleşmiş bir muhacir ailesinin kızı olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı?

İşte o meşhur Mülkiyeli kız

ADI: Muazzez Akkaya...

Kandilli Kız Lisesi’ni "Pekiyi" derecesiyle bitirdi.

1950’de Mülkiye’ye girdi.

Okulun en popüler kızlarındandı.

Baş döndürücü güzellikle ve Grace Kelly tipinde bir kız. Aynı okulda öğrenim gören sınıf arkadaşı şair Sezai Karakoç’u "fırtınalı bir aşk"ın içine sürükledi.

Böylece "Uğruna Türk edebiyatının en gizemli ve en dokunaklı aşk şiirinin yazıldığı kadın" olarak kayıtlara geçti.

Esin kaynağı olduğu Mona Roza şiirinden hiç haberdar olmadı.

Ancak okul günlerinde paltosunun cebinde şairi meçhul şiirler buldu ve bu şiirlerin şairinin sınıf arkadaşı Sezai Karakoç olduğunu bilmedi.

Okulu bitirdikten birkaç yıl sonra Maliye Bakanlığı’nda üst düzey görevler yapan ve geçen yıl hayatını kaybeden Orhan Giray ile evlendi.

Üç çocuğu oldu.

Şu anda büyük kızı Ayşegül Giray ile yaşıyor.



Bu haber 2,732 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,979 µs