En Sıcak Konular

Bu ihaleler adamı çarpar

0 0 0000 00:00 tsi
Bu ihaleler adamı çarpar 2006'nın en önemli özelleştirme kalemlerinden biri olarak sayılan elektrik dağıtım bölgelerinin özel sektöre devri yılan hikayesine döndü. İhaleler sürekli erteleniyor. Peki neden? Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy ile konuş

Bu erteleme para piyasalarını da olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'nin enerjide izleyeceği yol haritasını belirleyen Enerji Strateji Belgesi'ne göre, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin, 2005 yılının Mart ayında başlanması gerekiyordu. Öte yandan Sayıştay'ın Enerji Raporu'nda, 'yap-işlet-devret' ve 'yap-işlet' modeliyle yapılan elektrik santrallarında devletin 2,2 milyar dolar zarara uğratıldığı tespitinin yer aldığını ifade etti. Türkiye için stratejik öneme sahip olan ve 1984 yılında özel sektör üretimi izni sonrasında özel sektör yüzünden sürekli zarar eden elektirik sektörümüz neden özelleştiriliyor? Yılan hikayesine dönen elektirik iheleleri 4 yıldır neden erteleniyor? Uzmanlar bugüne dek ne açıkladı? Şimdi durum ne? Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Sube Başkanı Erol Celepsoy ile konuştuk...

"Şartname ağır ağır hazırlandı, çünkü..."

2005 yılında "Enerji ihaleleri yabancıya hazırlanıyor" başlıklı yazısında Güntay Şimşek "Uzun bir süredir yapılamayan elektrik dağıtım ihalelerinde son noktaya gelindi. Ancak, Maliye Bakanlığı uhdesinde hazırlıkları sürdürülen ihale şartnameleri ne hikmetse yabancıların ilgisini çekecek tarzda düzenleniyor." demiş ve "Eğer Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Maliye Bakanlığı'nın direktifleri doğrultusunda şartnameleri hazırlarsa Türkiye'den hemen hemen hiçbir şirket bu ihaleye giremeyecek. Çünkü, ihale şartnamesine anlamsız bir şekilde konmak istenen yeterlilik detayları, Türk firmalarını dışarıda tutmaktan başka bir işe yaramayacak." iddiasında bulunmuştu. "Şartname elektrik dağıtımında Avrupa ve dünyada söz sahibi 7 büyük şirketin ilgisini çekmek üzere öylesine ağır hazırlanıyor ki, bu şirketlerin de yeterlilik alması zor görünüyor. Üzerinde düşünülmesi gereken şu; Elektrik Dağıtım İhaleleri'ne katılacak yabancı şirketler, Türkiye'nin bakir kaynakları üzerinde sermaye yapmaktan öteye Anadolu'ya ne getirebilirler? " diye sormuştu.

Dünya Bankası'nın kredileri keşmekeş yaratmak için

Ekonomi yazarı Necmettin Çakmak'ın da bu ihallerin yabancılar için hazırlandığı kanısında olanlardandı. 12. 12. 2005'de yayınladığı yazısında, enerji sektörünün Türkiye’de de kilit bir sektör ve oldukça kârlı bir yatırım alanı olduğundan yabancı sermaye için oldukça önemli bir mücadele alanı ve güç kazanma yolu olduğuna dikat çekmişti. Enerji sektörünün gücü dolayısıyla Uzun yıllardır elektrik enerjisi alanında piyasayı denetiminde tutan Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) sürekli olarak hedef konumunda olduğunu belirten Çakmak, elektrik hizmetlerinin de “yeniden yapılandırma” adı altında piyasa malına dönüşüp, keşmekeşe sürüklendiğine vurgu yapmıştı.

Adım adım sinsice bölündü

Keşmekeşin ilk adımının, 1993 yılında Dünya Bankası’nın verdiği kredilerle TEK’in, TEAŞ ve TEDAŞ olarak ikiye bölünmesiyle atıldığını söyleyen Çakmak, "Başka bir kredi ile de TEAŞ, İletim A.Ş., Üretim A.Ş. ve Ticaret Taahhüt A.Ş. olarak üçe ayrıştırıldı. Sonrasında ise Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret ve İşletme Hakkının Devri gibi sermayeye yeni imkanlar sağlayacak adımlar atıldı. Son adım olarak da sektörün çokuluslu şirketlere aktarılmasının aracı olan Elektrik Piyasası Kanunu çıkartıldı. Ve bu yasanın elektrikte rekabet ortamı getireceği iddia edildi. Aslında bu tamamıyla aldatmacaydı. Çünkü, elektrik sektörü yapısı gereği doğal bir tekel ve bir tüketiciye birden fazla seçenek sunulamadığı için de rekabet ortamı sağlamıyor. Zira, bunu, TEDAŞ’a bağlı elektrik dağıtım şebekelerinin 29 görev bölgesine ayrılarak özerkleştirme ve hizmet imkanlarının artırılacağının ileri sürülmesinde gördük. Ne var ki, ne böyle bir şey oldu, ne de hizmet götürme noktasında bir ilerleme görüldü. Peki, ne oldu?

Şartname yabancılar için yayınlandı

Detayları uzun bir değerlendirme konusu ancak, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; daha önce bölge şebekelerinin özelleştirilmesi ile birilerinin cebi şişirildi, imtiyazlı hale getirildi." demişti. AKP'nin giriştiği elektirik bölgesi ihalelerinin şartnamesini eleştiren Çakmak, "ÖİB, ihale şartnamesinde “3 yıllık işletme deneyimi” arayarak, ihalelere yerli yatırımcıların girmesinin önüne engel koydu, yabancılara kapıyı sonuna kadar araladı. Araladı dedik, çünkü Türkiye’de iflasla sonuçlanan Kayseri Elektrik örneği dışında yerli yatırımcıların elektrik dağıtımı konusunda 3 yıllık işletme deneyimi yok. Bu durumdan vazife çıkaran idare, ihalelerin Avrupa’da enerji üretim ve dağıtımında “oligopol” olma yolunda hızla ilerleyen yabancı şirketlere verilmesine zemin hazırladı." yorumunu yapmıştı.

Kamu elektiriğe sahip çıkmalı

2007 yılındayız. 3 yıldır ertelenen ihallerin, seçim sonrasına bırakılacağını açıklayan Enerji Bakanı Hilmi Güler, altyapı ve hukuki sorunlardan dolayı bu ertelemeyi gerçekleştirdiklerini söyledi. "İyibilgi" ye konuşan Elektirik Mühendisler Odası Başkanı Erol Celepsoy, "Geri adımın ardında, devirden sonra yapılacak elektirik zamlarının AKP'nin oylarını azaltacağı korkusu var" yorumunu yaptı. Kamunun elektrik sektöründen elini eteğini çekmesinden doğan sorunları görmezden gelmesini eleştiren Celepsoy, "Kamu bir an önce ülke için stratejik öneme sahip elektirik kurumlarını tek elde toplayıp planlama yapmalı. Özelleştirme sevdesından vazgeçmeli. Planlama olmaması yüüznden ülkemizdek enerji kaynaklarını kullanamıyoruz. Bu sektör özel sektörün insafına bırakılamaz" dedi.

IMF arkasında şirketlerle bu ihaleler için baskı yapıyor

Türkiye'nin IMF ve arkasındaki ülkelerin baskısı ile elektrik ihaleleri yaptığını belirten Celepsoy, "Devletin elindekileri özelleştirdiniz, elektrik kurmlarından başka bir şey bırakmadınız, bari onlar elimizde kalsın" diye hükümete seslendi. IMF'yi yöneten şirketlerin elektrik kurumlarını alarak ülkede güç sahibi olmayı planladıklarını anlatan Erol Celepsoy, bu şirketlerin de Türkiye'de bazı taşeron kurumlarla şimdiden planlarını uygulamaya başladıklarını anlattı. Israrlarımıza rağmen taşeron firmaları açıklamayan Celepsoy, "Bu şirketlerin içinde medya kurumlarına sahip olan şirketler de var, bazı kurumlara da sus payı verildi" dedi. Hükümetin ihale için düzenlediği şartnamelerle, Türkiye'deki şirketlere imkan tanımadığını beliryen Celepsoy, "Herşey ortada, ülkedeki enerjiyi bağımlı hale getirmek istiyor, doğalgaza enerjisine bağımlılık yaratıp, ardından doğazgaz yetersizliği bahane edip,  nükleer enerji santrali kuralım diyorlar" yorumunu yaptı.  

iyibilgi.com



Bu haber 407 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,786 µs