"O mektup bana gelse yırtar atardım!"

0 0 0000 00:00 tsi
Emekli general Kilercioğlu, Çankaya seçimleri ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Paşa, emekli askerlerce Genelkurmay'a gönderildiği iddia edilen "müdahale edin' mektubu" için "bana gelse yırtar atardım" dedi.

Marjinal çevrelerin ara rejim beklentilerine sert tepki gösteren Orhan Kilercioğlu, "Darbeler, demokrasilerde çözüm olamaz, savunulamaz." dedi. Emekli paşa, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a 'sürece müdahale edilmesi' için yazıldığı söylenen mektuba tepkisini ise "İmza için bana gelse yırtar atardım." ifadeleriyle dile getiriyor.

Kilercioğlu, cumhurbaşkanlığı seçimine değinirken, Anayasa'daki esasları hatırlatıyor. 'Rejim bunalımı ve ara rejimi' ise ihtimal olarak bile düşünmüyor. Emekli paşa, bu noktada "Bunun kime ne faydası var ki?" uyarısını yapıyor. Ona göre, demokrasinin çizgileri içinde her şey tartışılmalı; ancak sorunlar bunalımlara sebep olmadan çözülmeli: "Öyle şeyler olmaz, kimse düşünmemeli. Türkiye, darbeleri çoktan aşmıştır. Cumhuriyetin ve demokrasimizin eriştiği seviye bu gibi dedikodulardan bile hoşlanmaz. Darbeler, demokrasilerde çözüm olamaz, savunulamaz. Meseleleri demokratik sistem içinde çözmeliyiz."

Orhan Kilercioğlu, emekli askerler tarafından 'sürece müdahale etmesi' için Genelkurmay'a yazıldığı iddia edilen mektuba da sert tepki gösterdi. Bu tür girişimleri doğru bulmadığının altını çizen eski bakan, Genelkurmay Başkanlığı'nın mektubu yalanlamakla iyi ettiğine dikkat çekiyor. Orhan Kilercioğlu, şöyle devam ediyor: "İmza için bana gelseydi o mektup, yırtar atardım. Demokrasi hayatımız, ıstırap ve gözyaşı içinde sürdürülmemeli. Geriye dönüp baktığımızda darbeler, içeride güç kaybını ve üzüntüleri bırakmıştır. Ayrıca dışarıda da hiç de hoş bir görüntü oluşturmamıştır. Demokratik anlayış ve çağdaş yaklaşımlar hakim olmalı. Herkes kendi sorumluluğunu bilmeli ve yasalarımızın öngördüğü çizgiden ayrılmamalı."

Hükümetin liman çıkışına destek

Orhan Kilercioğlu, yakından bildiği Kıbrıs konusundaki gelişmeleri de yorumladı. Kilercioğlu, Annan Planı'ndan sonra dünyanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne bakışının yumuşadığı görüşünde. AB'nin Ada'yı bölünmeye teşvik ettiğini vurguluyor. Bu yüzden yeni gelişmeler ışığında politikaların gözden geçirilmesini, her alanda 'Yeni Ufuklara Açılış' stratejileri üretilmesini öneriyor. Hükümetin 'limanların Rumlara açılması' yönündeki çıkışını da normal karşılıyor: "Önemli konularda ilgili makam ve kuruluşların mevcut zaman içinde görüşlerini almak bir teamüldür. Anladığım kadarıyla hükümet yazılı bir metin vermiyor, daha öncesi mutabakata varılan bir konuda inisiyatif kullanıyor. Buna tarih içinde rastlanır."

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın romanını yazıyor

Orhan Kilercioğlu, kurmay albay iken Kıbrıs Barış Harekatı sırasında dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'ın özel kalem müdürüydü. Çıkarma öncesi ve sonrası perde gerisinde yaşananlara şahitlik etti. Uzun yıllar Kıbrıs'ta görev yaptı. 12 Eylül'de tuğgeneraldi. Emekli olduktan sonra DYP'den milletvekili seçildi. 1991'de kurulan Süleyman Demirel hükümetinde Kıbrıs'tan sorumlu devlet bakanıydı. Bugün aktif siyasetin içinde değil; ama memleket meselelerine kafa yoruyor. Uzmanlık alanı 'Kıbrıs' üzerine "Özgürlüğün Bedeli" adlı bir de roman yazıyor.
 
Zaman

Bu haber 658 defa okundu.