Cumhurbaşkanlığı seçiminde tilki senaryoları

0 0 0000 00:00 tsi
Politikayı “çözüm üretme sanatı” olarak kullanmak yerine, güncel gelişmeleri “siyasal çıkarlar” yönünde kullanma eğilimi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kim daha “kurnazca” kullanacak pozisyonuna getirdi. Şimdi de CHPR

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın TBMM’de gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu takiben hızla Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları yönündeki açılaması, bu seferde “ne olursa ne olur” tartışmalarını Ankara kulislerine taşıdı.

CHP’nin bu yöndeki başvurusu seçimin iptali yönünde olacağından, Anayasa Mahkemesi’nin olası kararları ve bunların ayrı ayrı zamanlaması farklı ve tartışmalı sonuçlar üretebiliyor.

Bu başvuru durumunda en hızlı ve problemsiz karar, Mahkeme’nin CHP’nin başvurusunu zaman kaybetmeden reddetmesi hali.. Bu halde TBMM’deki seçim turları devam eder ve Cumhurbaşkanı seçilir. Ancak bundan farklı kararlar ve zamanlamaları değişik varyantları gündeme getiriyor.

Mahkeme başvuruyu yine süratle karara bağlar ve yerinde bulursa, bundan sonra yapılması gereken ilk işlem, kararın Resmi Gazete'de yayımlanması. Ancak bu  o kadar kolay değil. Zira bu kararın uygulayıcısı Başbakanlık. Başbakanlık bu kararı Resmi Gazete’ye gönderir ve yayınlatırsa işte o zaman seçim turları durur.

Bununla beraber Ankara siyaseti oldukça dalgalanır. Zira Cumhurbaşkanı’nın 30 günlük sürede seçilmesi gerekiyor. Bu süre içinde yapılacak turlarda sonuç alınamazsa, TBMM’nin seçime gitmesi gerekiyor. Bu hal Anayasa’nın emri.

Bu durumda AKP sıkışır.. Ya yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi başlatıp başlatamayacağı tartışılmaya açılır ki, bunun hukuki tartışmalırı başlıbaşına ayrı bir konudur.. Ya muhalefetle uzlaşılır.. Ya da genel seçime gitme fikri yeniden tartışmaya açılır. 

Tabii bir de terzsi var. Yani Başbakanlığın Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını Resmi Gazete’de “yayımlamaması”. Ertelemesi. AKP bu kararı görmeyerek seçim turlarına devam edip yeni Cumhurbaşkanı seçebilir. Bu bir yol. Ama sonucu ne kadar tatlı olur tartışmalı. Zira Cumhurbaşkanı Sezer Anayasa Mahkemesi’nin kararını göstererek görevi bırakmayabilir. Böylece Türk siyasal hayatı oldukça ilginç bir yeniliğe imza atmış olur. Aynı anda iki cumhurbaşkanı!

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin itirazını hemen karara bağlamayabilir.. Kararını seçimden sonra verebilir. Ancak bu arada yeni Cumhurbaşkanı seçilmiş olduğundan bir daha ama iyice çetrefilli tartıştışmalar başlar.

Örneğin “Yüksek Mahkeme kararları geriye yürümez” düsturunun uygulanıp uygulanmaması hızla gündeme gelir. Hele geriye yürütülürse bu sefer de milletvekili seçimi yapılıp yapılmayacağı-belirlenen süre aşılmış olacağından-kavgası başlar.

Bu konu üzerinde Ankara odaklarını meşgul eden bir seri alternatif senaryo daha bulunuyor. Hepsinin kendine göre mantıklı ya da mantıksız açılımı var.. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bir özelliğini unutmamak gerekiyor. Türkiye’nin bu en yüksek mahkemesi “çözüm getiren” bir yargı organı.. Türkiye’nin süratle bu netameli politik arenadan sıyrılabilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin “gereğini düşüneceği” konusunda kimsenin pek şüphesi bulunmuyor.

iyibilgi.com

Bu haber 381 defa okundu.