En Sıcak Konular

Mevlana’nın incili!

0 0 0000 00:00 tsi
Mevlana’nın incili! iyibilgi yazı dizisine devam ediyor! İlk bölümde “Mevlana’nın” izini takip eden iyibilgi Japon-Amerikan Birleşik Kilisesi’ne ulaşmıştı. Fakat ikinci bölüm bizi tekrar Türkiye’ye yönlendiriyor! Yapboz oyununda boşluklar kapanı

Haberin birinci bölümünü okumak için tıklayın

Bu gazete ulaşabildiğimiz son sayısında bir kilisenin övgüsünü ve tanıtımını yapıyor ve link veriyor.  “Japanese American United Church of Manhattan (JAUC)- Manhattan (New York ) “Japon-Amerikan Birleşik Kilisesi.” Bu Metodist (Protestanlığın bir mezhebi-kolu) kilise ve geçmişi çok eskiye 1894’e kadar gidiyor. Yani asrı aşkın zamandır hizmet veriyor.

Genel havasından şunu çıkarmak çok olası. Daha çok uzak Asya, tabi Japonya ve periferisiyle birlikte ABD’deki göçmenlere “din” veren bir Kilise. Hem dikey hem de yatay olarak genişliyor. İlgili linklerine baktığınızda, özellikle Protestan kilise ve kuruluşlarla ilişkileri var ve bu normal karşılanmalı.

Ama bizim ilgimizi çeken nokta başka bir vektör. Bu “sanal din pazarlamasıyla” ilgili bir bölüm. Bu kiliselerin temel hedeflerine bakıldığında özellikle iki konu dikkat çekiyor. Birincisi çok dilli olmak. Yani bir yabancı dil üzerinden din satmak. Japonsanız, size İngilizce öğretiyorlar ama din dersleriyle. Neredeyse tüm sistematik bunun üzerine kurulmuş.

Bu çok önemli. Önemine sonra değineceğiz ama ikinci kısmı önce bitirelim. Sanal din ağı inanılmaz bir yapı. Sonu yok. Örneğin-JAUC üzerinden hareket etmeyi sürdürürsek-vizyonlarını/amaçlarını (tıpkı Türkiye’deki örnekleri gibi!) bir iki satır da ve genel ifadelerle anlatıp, “daha detaylı bilgi” için size hemen bir başka yere yönlendiriyorlar.

O yönü izleyelim… JAUC’un size önerdiği yolun ilk durağı, “God loves the world-Tanrı dünyayı seviyor” adresi. Bu adreste sizi “dört spiritual kanun” bekliyor. Hiç ne söylediklerine girmiyoruz. Bildik Hıristiyanlık propagandası. Tek sayfa. Bu yüzden detay öğrenme ihtiyacınız bir türlü bitmiyor. O da daha detaylı bilgi için sizi bir başka siteye havale ediyor ve bu böylece sürüp gidiyor.

Bir ara nerede bulunduğunuzu bile kaybedebiliyorsunuz. Bu noktada sanki çok karmaşıkmış gibi duran mimariyi hemen basite indirgemek lazım. Genellikle bir dini ya da inanç biçimini vaaz eden ana site bulunuyor. Bunun yanında da bir medya sitesi.  Bu medya sitesi benzer ve aynı inancı öneren siteler arasında sizi döndürüp duruyor.

Ta ki ikna olana kadar. Neye? Sunulan inancın daha “detaylı” anlatıldığı bir ürünü alana kadar! Öyle ki, hiçbir şey almadan çıkmaya karar verseniz bile-ki bu durumda sanki bir dükkana girmiş de, tüm elbiseleri tezgahtara indirip, bir şey almadan çıkmanın ayıp olacağını düşünen bir insan gibi oluyorsunuz-size bu sefer de “dua” satmaya çalışıyorlar.

Hemen sabitleyelim. Örneğin buraya kadar sürdüğümüz izin medya ayağı “Global Media Outceach” kurumu. Tıpkı yerli örneği gibi! Bu kuruma baktığınızda görüyorsunuz ki, her yer sanal site dolu. Meraklısı gidip bakabilir ama şu kadarını söyleyelim, tüm dünya coğrafyalara ayrılmış halde değerlendiriliyor ve her yıl 20 milyondan fazla insan bu sitelere ulaşıyor.

Son moda ise şu. Dua siparişi vermek! Bir konuda dua istiyorsunuz ya da Hıristiyanlığın bilinen dualarından istiyorsunuz, onlar da “duacıları” eliyle yerine getiriyorlar. Tabii ufak bir meblağ karşılığında ki, tanrı yolunda lafının bile edilmesi ayıp sayılacak kadar.

Şimdi birinci kısma dönebiliriz. Hatta en birinci kısma dönebiliriz! Bu, benzer ve bağlı kiliselerin ve yine bağlı dijital medyanın ortak bir özelliği var. Bu da özellikle dini duruş gösteren sayfalarında yabancı dil öğretimi ile ilgili kursları, bursları, oturumları, konferansları veren bölümlerinin olması.

Mesele şu ki hangi ülkedenseniz veya o ülkenin dilini kullanıyorsanız o dil üzerinden “İncil Çalışmaları” yapılıyor. Diyelim Filipinlisiniz, hemen sizin dilinizde bir “Bible Study” isimli kitabı burnunuza dayıyorlar. Ya da aynı isimli, “İncil Çalışması” kursuna yazılıyorsunuz. Genellikle ikisi bir arada oluyor. Artık hangi ülkedenseniz. Zaten bu kurslar küresel çapta. Yani sadece şu ya da bu ülkenin ya da salt Amerikan kiliselerinde verilen kurslar değil bunlar. Başlı başına bir ağ bu.

“E, peki ne olmuş. Bütün dünyada kurslar vermeye çalışıyorlarsa” diyebilirsiniz. Bir şey olduğundan değil. Bilgi veriyoruz  “iyibilgi”nin işi bu. İyi bilgi vermek. Yine verelim. Bu bütün dünyadaki kursların ortak bir adı da var. Hatta ortak bir şirketi de. Bu şirketin açtığı “kanallardan” “bilgi” öğretiyorlar. İsmi mi? ALFA!

Hatta bu kanaldan gelen bilgileri edinmek isteyen okurlarımıza Türkiye’deki adreslerini de verelim. Örneğin “İzmir”de bir kilise ALFA hizmetini sunuyor. Meraklısı habere yorum yazarsa adresini, telefonunu ve kimle görüşeceğini de verebiliriz. Ama ismini yazalım… “IŞIK” Kilisesi.



Bu haber 2,004 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,512 µs