En Sıcak Konular

Alışveriş merkezlerine hala gidiyor musunuz?

0 0 0000 00:00 tsi
Alışveriş merkezlerine hala gidiyor musunuz? Tüketim mabetleri alışveriş merkezlerinde kredi kartıyla sınıflandırılıyor, bir suçluymuşuz gibi aranıyor, hatta çocuklarımızı dövdürüyoruz. “Hayrola geçen hafta göremedik, kötü bir durum yok inşallah” diyen esnafa veda etmemek için bu yerlere

Bu dehşete dur diyelim!

Çağımız şehirlerinin modern tapınakları haline gelen alışveriş merkezleri gün geçtikçe gerçek yüzünü gösteriyor. Son günlerde alışveriş merkezlerinde yaşanan çirkin olaylar, bu modern tapınakların insanı salt alışveriş yapan nesne olarak gördüğünün altını kalın harflerle çizdi.

Cevahir Alışveriş Merkezi’nde, yürüyen merdivende, tedbirsizlik yüzünden ölen insanın ardından büyük bir pişkinlikle hiçbir tedbir alınmayışı ve bu yüzden bir çocuğun daha ölmesi bütün ülkeyi derinden sarstı. Bu olayın hemen ertesinde aynı alışveriş merkezinde bir kız çocuğunun güvenlik görevlilerince acımasızca dövüldüğü öğrenildi. Kız çocuğunun dayak görüntüleri hepimizin yüreklerini sızlattı. Küçük Ayşenur’u alışveriş merkezi kurbanı olan annenin haykırışları da. .

Tüketim merkezlerinin çalışanları da bunalımda

Bu merkezlerde çalışan ama düzene eklemlenemeyen insanlar ise bunalıma giriyor Cevahir Alışveriş Merkezi’nde güvenlik müdürü olarak çalışan Mithat Piroğlu yaşadığı üzüntüden dolayı kalp krizi geçirerek ölümü ve bu merkezde çalışan Storks adlı mağaza sahibi Muammer Alkım’ın mağazasını kapatması da bunun örneği.  Bu merkezleri mesken tutmuş, Mcdonald’s gibi şirketlerin de daha önce bir çocukları dövüp, buzdolabına kilitlemek gibi bir çok vukuata imza attığını da unutmayalım.

Şimdi Galeria’nın merdivenlerinde güvenlik önlemleri aldığını işitiyoruz medyada. Ama onların korktuğu insan sağlığı değil, itibar kaybı. Müşteri kaybetme korkusu. Artık, bizi tüketen bu alışveriş merkezlerine gitmeyelim. Eğer gitmeye devam edersek:

Tüketim mabedinde günah çıkartılmaz

İnsanları sömürmeye ve sağlıklarıyla oynamaya devam edecekler. Yoğun çalışma temposu ve televizyon bağımlılığı nedeniyle ailesi ile ilgilenemeyenlere, alternatif bir “günah çıkarma” mekanı olmayı sürdürecek, mahallemizin bakkal amcasının, pazarcı kadınların belini bükecekler.

Hipnoz halinde alışveriş yapıyoruz

Sadece bilinçaltımızın duyabildiği müziklerle ve ince hesaplarla kurgulanmış vitrinlerle, raflarla bizi kandırarak alışveriş yapmaya zorlayacaklar. Bizi hipnotize ettikten sonra elimize tutuşturdukları kredi kartları ile “kendimizi harcamamıza” sebep olacaklar.
İnce hesaplarla bütçemize göre veresiye defterine yazdırdığımız, mahalle esnafının” borcun birikiyor” uyarısıyla ayağımızı yorganımıza göre uzattığımız günlere, uzaktan baktıracaklar.

İşsizlerimiz limon alıp satamayacak

Belediyelerle işbirliği içinde olup, mahalle pazarlarını bir bir kapattırmaya devam edecekler. Hormonsuz gıdaları bize köylülerle ulaştıran, komşularımızla karşılaşıp ayaküstü lafladığımız, buluşma mekanlarımızı elimizden alacaklar. İşsizlerin “limon alıp satacağını” düşünerek ferahladığı pazarları kapatarak, pazarcıları ve alışveriş kültürümüzün “canına okuyacaklar”. Hormonsuz ve sağlıklı besinleri, ucuz alabildiğimiz pazarların kapanması ile bir çoğu yabancı sermayenin elinde olan alışveriş merkezlerinin bünyesinde barınan süpermarketlerden almak zorunda kalacağımız için genetiği değiştirilmiş ürünler tükettirilerek sağlığımızla oyuncak misali oynanacak.

Eğlenmek alışveriş yapmak değil ki…

Açık havada her adım başı temiz hava alırken bir dost yüzüyle karşılaştığımız pazarlar, mahallemizin küçük bakkalı ölürken, “Hayrola geçen hafta göremedik, sizi merak ettik, kötü bir durum yok inşallah” diyen, “elmanın iyisini bizim için ayırıp, tezgah altına saklayan” esnafa elveda edeceğiz. Ödemediğimiz taksitleri bile bankaya havale eden alışveriş merkezlerinin paragöz mağazaların “ Bilmemne kartla gelene yüzde 10 indirim hediye” yazılı mesajları ile yetinmek zorunda kalacağız. Bizi, dostluğumuz, insanlığımız ile değil de kredi kartımızla değerlendiren bu zihniyete işin kötüsü biz de uyum sağlayacağız. “Ama” diyeceğiz, “ama bizim bonuslu kartımız var, nasıl bize böyle muamele edersiniz?”

Gitmeyelim, götürmeyelim, alışmayalım

İyibilgi soruyor? Hala gitmeye devam edecek miyiz? Bizi kapılarda köpeklerle, vücudumuza radyasyon yayan arama cihazlarıyla bir suçluymuşuz gibi arayan, özel eşyalarımızı karıştırarak psikolojimizi alt üst eden bu “modern tapınaklara”. Elektrik sistemiyle vücudumuzun dengesini alt üst eden, çocuklarımızın dövüldüğü, insanların öldüğü, esnafımızın yara aldığı bu yerlere. Komşularımızda mahalle parklarında oturmak, komşu akraba ziyaretlerinde bulunmak, deniz kıyısında çay içmek, sepet hazırlayıp pikniğe gitmek varken; para harcamaya endeksli insanlık dışı bu alanlarda kaybettiğimiz vaktin ne zaman farkına varacağız? Çocuklarımızı,  tüketim mabedi kültürüyle büyütmekten ne zaman vazgeçeceğiz? 

iyibilgi.com



Bu haber 388 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,903 µs