ne yapmaya çalışıyor? | " /> ne yapmaya çalışıyor? | "/>

En Sıcak Konular

Yılmaz ne yapmaya çalışıyor?

2 Şubat 2009 12:11 tsi
Yılmaz ne yapmaya çalışıyor? Mesut Yılmaz İsmet Berkan’la “mektup arkadaşı” olmuş görünüyor. Olabilir. Bizi ilgilendiren, Türkiye’nin netameli bir dönemini anlatırken kendisini “nasıl” savunduğu. Bu savunmaya itirazlarımız var. Türkiye “safra

Bu ara Mesut Yılmaz Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan ile “mektup arkadaşı” olmuş görünüyor. Ne zaman Radikal’de başbakanlık yaptığı döneme ilişkin bir satır çıksa, başlıyor mektup yazmaya. Bugün de Berkan’ın köşesinde Mesut Yılmaz’ın mektubu var. Bir önceki mektubu 16 Ocak’ta yayınlanmıştı.

Mektup yazmak iyidir. Daha sıcak ve insani bir iletişim şeklidir. Ayrıca belge değeri de yüksektir. Örneğin bir telefon görüşmesini sonradan “öyle demek istememiştim” diyerek reddedebilirsiniz, ama mektup yazılı bir şeydir ve reddetme imkanınız yoktur.

Öncelikle Yılmaz’ın mektubuna konu olan “savunması”na bakalım.

MİT ve Emniyetin ilgili elemanlarından özel bir çalışma grubu oluşturduğumu, adeta başlarında durarak koordinasyonu sağladığımı ve her türlü ihtiyaçlarını karşıladığımı daha önce anlatmıştım. Bu grup mafya ile mücadelede ve elebaşlarının yakalanmasında çok önemli hizmet yaptı. Sonra gün geldi, bu kurumların başındaki kişilerden bir talebim oldu. Filan kişinin mafya ile ilgisi olduğu iddia ediliyor, bu kişi bir banka alımı için başvurdu. Bana elinizdeki belgeleri verin dedim. Bana ısrarla bu konuda ellerinde hiçbir belge olmadığını söylediler. Üstlerinden ve benden sakladıkları belgeleri daha sonra muhalefet milletvekiline verdiler. Eski bir MİT mensubu web sitesinde bu konuda en az 20 kaset yayınladı.

Emniyette de en az 30-40 kaset oldugu daha sonra meydana çıktı. Kurumların yozlaşması derken kasdettiğim işte budur.”

Yılmaz mektubun devamında katliam sanığı olarak aranan Abdullah Çatlı’nın MİT’in başındaki “üç yıldızlı general” tarafından “en üst düzey mercilerin” bilgisi dahilinde yurt dışına gönderilmiş olduğunu hatırlatarak, “şimdi gelin de 1998’in Başbakanına yol gösterin lütfen” diye soruyor. Çaresizliğini, aczini ifade ediyor.

Yılmaz önceliğinin “geçmişteki yanlış işlerin durdurulması ve tekrarlanmaması” olduğunu söyleyerek bunu sağladığını iddia ediyor. Kurumların yeniden yapılandırılmasında “çok ciddi” adımlar atıldığını da ekleyerek. Ama o “çok ciddi” adımların neler olduğunu belirtmiyor mektubunda…

Mesut Yılmaz, Susurluk Raporunu kitap haline getiren Radikal gazetesine bir de sitemde bulunuyor ve “bunun bir nüshasını da savcılığa gönderemez miydiniz” diyor.

Mektubun önemli yönleri bunlar. Sondan başlayalım.

Susurluk Raporu’nu hazırlatmak, başbakanlığı döneminde sayın Mesut Yılmaz’ın ifa ettiği en önemli icraatıdır. Ama aynı zamanda bu rapor onun en önemli çıkmazı da olmuştur.

Eksikleri bir yana, yine de devletin güvenlik birimlerinin veya o güvenlik birimleri içerisinde “çeteleşmiş” bazılarının varlığının ve yürüttükleri kirli işlerin en önemli belgelerinden biri, Susurluk Raporu’dur.

Peki Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’a bu raporu hazırlatan Mesut Yılmaz sonra bu raporla ne yapmıştır? Boşuna hafızalarınızı zorlamayın: Hiçbir şey! Şimdi İsmet Berkan’a “keşke o raporu savcılığa da gönderseydiniz” demesi de acı acı gülümsetmekten başka bir anlam ifade etmiyor.

Sayın Yılmaz devletin güvenlik birimlerini kontrol edememekten yakınıyor. Bu söz ve tespitler ilk bakışta insanda bir samimiyet duygusu uyandırıyor. “Ne yapsın adamcağız” diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz.

Mesut Yılmaz’ın yaratmak istediği duygu da zaten tamamen bu!

Fakat bir başbakan tarafından “gerçek” olarak kabul edilecek şey, asla bu değil…

Bu tip durumlarda 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kullanmayı pek sevdiği bir sözü vardır: Siz orada Yalova Kaymakamı mıydınız sayın Yılmaz?

Ortada Susurluk diye bir hadise varken, bunun ilişki ve bağlantıları orta yere saçılmışken, üstüne üstlük sizin talimatınızla bir Susurluk Raporu hazırlanmışken, harekete geçmek, devletin güvenlik birimlerindeki çeteleşmeye neşter atmak, siyaseti ve Türkiye’yi bu zihniyetten arındırmak için bundan daha önemli fırsat ve gerekçeler olabilir miydi?

Ergenekon olayı Ümraniye’de bir gecekondu evinde bulunan el bombalarıyla bu aşamaya geldi. Ortada Susurluk kadar somut veriler yoktu yani…

Öncesi de var kuşkusuz, ama 90’lı yıllar boyunca Türkiye’de başbakanlık, cumhurbaşkanlığı gibi kritik noktalarda görev yapmış herkes (Turgut Özal bunun dışında tutulabilir), Türkiye’nin demokrasisi adına, geleceğini güvenle inşa etmesi adına, “çok ciddi” vebal altında bulunmaktadır.

Ortalık “karıştığında” derhal “acaba darbe mi geliyor” diye koltuğuna gömülüp gelişmeleri izleyenler, o koltuğa oturmanın siyaseten ne kadar ağır sorumluluklar gerektirdiğini unutamazlar, bize de unutturamazlar.

Sayın Mesut Yılmaz’ın kendini savunma gayreti insani bulunabilir; ama Yılmaz’dan dahasını beklemek hakkımızdır. “Dahası” ne demektir, söyleyelim: Gerçekten vicdani bir muhasebe yapmak, özeleştiri yapmak ve Türkiye’nin geleceğini inşa etmesi çabasına katkıda bulunmak…

Mesut Yılmaz geçen yıl Japonya ziyareti dönüşünde Türkiye’de “Japon modeli” bir siyasi parti kuracağını deklare etmişti. O çalışma ne oldu, bilemiyoruz, ama halen milletvekili olarak mecliste oturan Yılmaz’ın orada sadece oturmaması gerektiği kanısındayız…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com



Bu haber 1,156 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,011 µs