En Sıcak Konular

'Çözüme katkıya hazırız'

27 Aralık 2008 20:08 tsi
'Çözüme katkıya hazırız' Kürdistan Demokratik Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Safin Dizayi “Her türlü çözüm için Ankara’nın görüşleri bizim için çok önemli, çözüm için her türlü katkıya hazırız” dedi.

Kürdistan Demokratik Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Safin Dizayi, son dönemde gelişen Ankara-Bağdat-Erbil ilişkileri ve PKK konusunda atılacak adımları NTV'den Mete Çubukçu’ya değerlendirdi. 

DÖNÜM NOKTASINDAYIZ
Son bir yıl içerisinde Ankara-Bağdat arasında ilişkiler gelişti, güvenlik anlaşması yapıldı. Siz bu süreci nasıl görüyorsunuz?
2008 yılının başındaki tüm karamsar tabloya rağmen, ilişkilerde yeni boyut yanacağını, optimist olduğumu söylemiştim, şu an da öyleyim. Bence artık ortak bir anlayışa sahip olduğumuz bir noktaya ulaşabildik. Bu yıl marttan beri bu atmosferi yaratmak için ulaşıyoruz. Ben şu an gelinen noktadan memnunum ve ilişkileri daha da iyi bir noktaya geleceğine inanıyorum. Dönüm noktalarından birini yaşadığımızı söyleyebilirim.

ADIM ADIM İLERLİYORUZ
Peki atılan yeni adımlar yeterli mi? Ya da şöyle sorayım: Bundan sonra ne gibi adımlara ihtiyaç var?
Irak Kürdistan’ı bölgesi Türk medyasının çok üzerinde durduğu ve olumsuz vurgular yaparak işlediği bir konu. Hedefimiz ileride daha sağlıklı bir ilişki oluşması için diplomatik ilişkileri kullanarak bazı mekanizmaları devreye sokmak. Mart ayında ilk görüşmemizi yaptık Bunu Mayıs ayında Türk delegasyonunun Barzani ile yaptığı görüşme izledi ve ardından Ekim ayında Bağdat’ta yine Barzani ile bir görüşme yapıldı. Yani biz adım adım ilerliyoruz, ilişkiler istediğimiz düzeye gelene kadar böyle devam edeceğiz.

ANKARA BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Ankara’nın yaklaşımı, KDP’ye ya da Kürt bölgesine karşı yaklaşımı değişti mi?
Bence Ankara artık Irak’taki gelişmelere bir bütün olarak bakabiliyor. Kürt tarafının denklemde ne kadar önemli bir yer oynadığını görüyor. Geçen sekiz aya göre Ankara’nın Kürt bölgesine bakışının çok daha realistik olduğunu söyleyebilirim. Bence doğru olan davranış da bu, umarım daha da ilerleyebiliriz. Washington-Ankara-Erbil arasında süren ilişkilerde hep Kürt faktörü eksikti. Pek çok antlaşma yapıldı ama pek çok nokta göz ardı edildi. Ancak son dönemde bunlar göze alınıyor ve çok daha pozitif adımlar atılıyor. Bağdat’taki görüşmelere KDP lideri de katıldı mesela bu iyi bir gelişmeydi, daha fazla gelişme bekliyoruz. Ankara’nın düşünceleri bizim için çok önemli.

DİYALOG İÇİN ORTAK ZEMİN HAZIR
Yani her iki taraf da birbirini anlamaya mı başladı?
Türkiye ile ilişkimizi artık sadece güvenlik ve PKK üzerinden kurmamamız lazım. Bunlardan çok daha fazla ortak noktamız var; ekonomik ve kültürel alanlarda. Elbette bir de enerji ile ilgili bir ortak noktamız var. Tüm bunlar Irak Kürt bölgesi ve Türkiye arasında iyi ilişkilerin sağlanması için yeterli sebepler. Tabii ki güvenlik de önemli, tüm bunları tartıştık, diyalog oluşturduk, yapıcı bir diyalog oluşturduk, böylece ortak bir anlayışa gelebildik ve artık birbirimizin endişelerini anlar durumdayız. Artık ortak bir anlayış var ve daha iyi bir diyalog için ortak zemin hazır. Biz Türkiye’nin öncelikli endişelerini anlıyoruz. Güvenlik meselesi bunların başında geliyor ama bunun bile çözüm için tartışılması gerekiyor.

TEK KONU GÜVENLİK DEĞİL
Ankara PKK konusunu önceliyor yani Türkiye için en önemli konu PKK’nın varlığının çıkardığı sorun. Peki sizin sorun olarak gördüğünüz önceliğiniz ne?
Biz güvenlik konusunun ajandadaki tek konu olmasını istemiyoruz, evet çok önemli bir konu ama daha başka bir çok konu var ve bazıları birbiriyle ilişkili. Ekonomik ilişkiler sağlanırsa güvenli bir bölge de sağlanabilir ama aynı şekilde güvenlik olmadan ekonomik yatırımlar için sağlıklı bir ortamın yaratılmasını bekleyemezsiniz. Biz yatırımcıları buraya çekmeye çalışıyoruz, güvenlik bu açıdan önemli ama tek konu değil.

PKK ŞİDDETİNE SON VERMELİ
Peki PKK konusunun çözümüne siz nasıl bir katkıda bulunmaya çalışıyorsunuz?
Bizim PKK ile olan ilişkimiz Türkiye’de yanlış aksettiriliyor. PKK’nın bölgemizdeki varlığı bizim arzumuz, onayımızla olan bir durum değil. Ama onları bölgeden çıkartmak için elimizdeki askeri seçenekler geçmişte işe yaramadı. Bu sebeple artık bu sorunu çözebilmek için başka seçenekler yaratmak lazım. Biz bu konuyu tartışamaya karar verdik; bu şiddeti, bu durumu nasıl engelleyeceğiz diye. Türk dostlarımızla da tartışmalı ve ortak bir çözüm bulmalıyız. Mesaj gayet net: PKK şiddetine son vermeli. Bizim için de büyük sorun. Türkiye için de yıllardan beri öyle, Türkiye artık doğru adımları hepimiz için atmalı. Eğer bizim bir katkımız olacaksa, eminim ki bizim liderlerimiz katılmaktan mutluluk duyacaktır. Artık diyalog ortamı sağlandı ve çözüm sağlanabilir.

ÇÖZÜM İÇİN ADRES BELİRLEMELİYİZ
KDP kendi bölgesinde PKK varlığını engellemek için ne yapıyor. Birtakım önlemler alındığını biliyoruz.
1961-1991 arasında bizim peşmergelemiz dağlarda savaştı. Buraların kontrol edilmesi kolay değil. Ama geçen yıl ekim ayından bu yana KDP çeşitli önlemler aldı. Kontrol noktaları, geçiş noktalarına sınırlamalar getirdi, havaalanları da aynı şekilde. Tüm bunların elbette etkisi oldu organizasyon üzerinde. Daha başka çözümler olmalı ama bunlar problemi sonlandıracak hamleler değil. İşte bu yüzden Türkiye ile görüşüp kendimize çözüm için adres belirlemeliyiz. Bizim durduğumuz yer çok net. Biz askeri müdahaleyle gelecek bir çözümden yana değiliz. Geçmişten ders almak lazım. Ayrıca halkımızın güvenliğinden sorumluyuz. Bu yüzden farklı şeyler yapmalıyız, ama PKK kendisini otorite olarak tanımlarsa o zaman bunu kabul edemeyiz.

ŞİDDETE SON VERMEK TÜRK HÜKÜMETİNİN ELİNDE
El Hayat gazetesinde PKK’nın tasfiyesi için geçenlerde gündeme getirilen iddiaların yeni olmadığını biliyoruz. Bu konular 10 yıldır farklı zamanlarda konuşulmuştur. Siz bu plan konusunda ne düşünüyorsunuz?
Gazetede yere alan planla ilgili detaylı bilgimiz yok. Ya da bu şekilde detaylı konuşulmuş değil. Hiçbir netliği yok. Böyle bir şey olacaksa Türkiye’nin katkısı ne olacak? Yani birçok boşluk var bu planda. Ancak ne yaparsak yapalım, nasıl bir çözüm üretirsek üretelim eğer Ankara buna cevap vermiyorsa hiçbir şekilde başarılı olamayız. Eminim ki, hükümet bu şiddete son vermek için çok kararlı, ama bu şiddete son vermek için üretilen tüm çözüm önerilerine sıcak bakmayı bir politika haline getirmeliler. Bu şiddete son vermek onlara kalmış bir durum.

GÜL KUZEY IRAK’A DA GELMELİ
İsterseniz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyareti ile bitirelim. Cumhurbaşkanını, Kürt bölgesine bekliyor musunuz?
2003 den beri Bağdat’taki Türk büyükelçiliğinden bile hiçbir ziyaret olmadı. Beklentimiz bu ziyaretlerin çoğalması. Elbette Cumhurbaşkanı Gül’ün Irak’a gelmesi hem Irak için bizim için önemli. Bence Ermenistan’a yaptığı ziyaret tarihseldi. Bağdat’a yapacağı ziyaret de çok önemli ama tabuları kırmak, tarihsel bir hareket yapmak için bölgeye, Kürdistan’a gelmesi gerekir. Bu Irak, Türkiye ve Kürdistan için dönüm noktası olur.

 



Bu haber 423 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,883 µs