İsrail Türkiye’den çok şey öğrendi

26 Aralık 2008 12:30 tsi
Ortadoğu’da savaş sesleri yeniden yükselirken iyibilgi İsrail’in basına geçtiği “PR” metnini masaya yatırıyor. Çünkü bu metin oldukça dikkat çekici. Hem İsrail’in “zor pozisy

Türkiye uluslararası sorumluluğu olan bir ülke... Dimağında altı yüz yıllık bir imparatorluğun devlet tecrübesini taşıdığı ve 1. Dünya Savaşı sonrasında yaşadığı derin kayıplardan ders çıkardığı için bir adım atmadan önce uluslararası meşruiyeti sonuna kadar gözetiyor. Örneğin 1974’te Kıbrıs çıkarması uluslararası meşruiyet tam olarak sağlandığı zaman gerçekleştirildi. Yunanistan’da darbe olmasaydı Türkiye başka bir meşrulaştırıcı gelişme bekleyecekti şüphesiz. Aynı şey Türkiye’nin Kuzey Irak operasyonlarında da gözlemleniyor. Türkiye özellikle son operasyonlarda şunun altını kalın bir şekilde çizdi: 1. Operasyon tamamıyla terör örgütüne yöneliktir, hiçbir sivile zarar verilmemektedir. Gerçekten de öyle oldu. Onca hava operasyonuna ve onca çatışmaya rağmen Kuzey Irak’ta hiçbir sivilin burnu kanamadı. 2. Sorunumuz PKK ile Kuzey Iraklılarla değil...

İsrail Türkiye’den ders aldı

Şimdi dikkatimizi tekrar Ortadoğu’ya çevirelim... İsrail ve Hamas arasında son bulan ateşkesten sonra Hamas İsrail’i roketlerle vuruyor ancak İsrail ilk kez bekliyor. Bunun sebebi şüphesiz 2006 yılından sonra İsrail aleyhine değişen dengeler... ABD’nin Irak’tan çekilecek olması ve İsrail’in 2006 yılında Hizbullah’a yenilmesi Tel Aviv’e ilk kez yenilmez olmadığını hatırlattı ve şunu söyledi: Uluslararası sistem aleyhine dönüyor, artık barış zamanı...

İsrail bu yüzden Hamas’a yönelik geniş çaplı bir operasyondan uzak duruyor. Gelen haberler Tel Aviv’in Gazze’ye yönelik sınırları belli bir operasyon düşündüğü. Bu operasyon öncesinde ilk kez İsrail bir şey yapıyor: Uluslararası kamuoyunu haklı olduğuna yönelik ikna etmeye çalışıyor. Önce BM nezdinde girişimlerde bulunan ve Genel Sekreter Ban Ki Moon’a “siz müdahale etmezseniz cevap vereceğiz” mektubu gönderen İsrail şimdi de basına gönderdiği açıklama metninde haklılığını ve yapılacak operasyonun niteliğini anlatıyor. Metindeki kimi ifadeler size de oldukça tanıdık gelecek:

Hamas İsrailli sivillere zarar veriyor, ancak İsrail Hamaslı teröristleri hedef almakta, sivilleri değil...
İsrail’in savaşı Gazze halkıyla değil, Hamaslı radikallerledir...

Bu iki ifadeyi ve diğerlerini ele aldığımızda şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Daha önce uluslararası meşruiyeti önemsemeyen ve her saldırıya anında yanıt veren İsrail aleyhine dönüşen dünyayı iyi okuduğunu kanıtlıyor. İsrail artık bir operasyon öncesinde dünyayı ikna etmek zorunda olduğunun bilincinde. Diğer yandan İsrail meşrulaştırıcı söylemini seçerken aslında Türkiye’nin sıklıkla başvurduğu bir yolu tercih ediyor. Hem vurgu hem de seçtiği cümlelerle Türkiye’nin yumuşak üslubundan esinlendiği izlenimi doğuruyor.

Elbette Türkiye ne söylediyse onu yapıyor. Kuzey Irakla ilişkilerini geliştirirken, diğer yandan PKK terörüyle boğuşuyor. Yapılan onca operasyona rağmen Kuzey Irak’ta sivillerin kılına zarar gelmiyor. Ancak İsrail’in durumu pek öyle değil: Sadece Gazze’ye 1,5 yılıdr uygulanan ambargo nedeniyle 1,5 milyon insan tecrit yaşıyor ve Gazze sokaklarında açlık kol geziyor. Şu ana kadar yaşamını kaybeden genç yaşlı Filistinlilerin rakamı ise hesaplanamayacak boyutta...

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,360 defa okundu.