En Sıcak Konular

Akşam'dan Başbakan'a yanıt

21 Aralık 2008 15:49 tsi
"AKŞAM’ın dünkü manşeti ‘Doğalgazı kıstık, seçim kömürüne yüklendik: Bedava Zehir’di. Dumanaltı kent fotoğrafı, haberi süslüyordu. Başbakan Erdoğan habere çok kızdı.

Başbakan Bursa’da yaptığı konuşmada ‘O gazetenin patronu iddialıysa, gelsin o resmin çekildiği yere beraber gidelim. Her türlü iddiaya varım’ diye meydan okudu. Gazetemizin Yazı işleri Müdürü Cengiz Kahraman hemen o bölgeye gitti. Doğalgaz Nurtepe’ye 2003 yılında gelmiş

AKŞAM gazetesinin dün manşete taşıdığı ‘Bedava Zehir’ haberi Başbakan’ı kızdırdı. Erdoğan, “Yazıklar olsun. Doğalgaz olmayan bölgede tabii ki kömür yakılacak. O gazetenin patronu bu kadar iddialıysa, gelsin beraber gidelim, her tür iddiaya varım” dedi.

Başbakan, hafta içinde onaylamadığını söylediği aydınların Ermeni soykırımı imza kampanyasına da göndermede bulunarak, “Ermeniyle Rum benim için birdir. Son zamanlarda bizi bölmek isteyenler var” dedi. Bursa’da çeşitli açılışlara ve TOKİ konutları anahtar teslim törenine katılan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

SOBASINI DA ALIN: Valilere, belediye başkanlarına buradan bir kez daha söylüyorum: Gidip kapı kapı dolaşacaksınız. Kömürü olmayana kömürünü vereceksiniz. Hatta sobası olmayan kim varsa ona da sobasını alacaksınız.

YAZIKLAR OLSUN: Bugün yine medyada, bir gazete haber yapmış. Doğalgaz pahalı olduğu için kömür havayı zehirlemiş. “Zehir soluyoruz” diyor. Yazıklar olsun. Doğalgaz alamayan bir bölgede tabii ki kömür yakılacak. Eğer iddialıysan gel seninle o eve ben gideyim, ama ya gazeteni kapatacaksın ya da yalan yazmayacaksın. Evinde doğalgaz olmayan tabii ki kömür yakacak. Gerekirse bedava kömürü biz devlet olarak ulaştıracağız. O gazetenin patronu inanıyorsa, iddialıysa gelsin o resmin çekildiği yere beraber gedelim. Her türlü iddiaya varım. Habercilik yapacaksanız namuslu yapın. Doğruyu yazın.

Mehmet Akif Caddesi’nde

tek katlı bir gecekondu...

YAZI İşleri’nin 1. sayfa toplantısının tam ortasında Başbakan Erdoğan’ın Bursa’da “Doğalgazı kıstık, seçim kömürüne yüklendik: BEDAVA ZEHİR” başlıklı haberimize gösterdiği sert tepki ve ‘O bölgede doğalgaz yok” sözleri bizi de çok şaşırttı. Toplantıda birbirimize sorduk; ‘Gerçekten o bölgede doğalgaz yok muydu.’

Fotoğrafları arkadaşlarımızdan tekrar isteyip titizlikle inceledik. Her karesine baktık. Genel bir fotoğraf çekimi yapmıştı foto muhabiri arkadaşımız Cem Türkel. İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı İGDAŞ’ın hemen hemen her yere doğalgaz ulaştırdığını aynı kaynakların açıklamalarından biliyorduk.

Başbakan ‘iddialaşınca’ emin olmak için bölgeye muhabir arkadaşlarımızı gönderdik. Herhangi bir hataya ya da yanıltılmaya izin vermemek için AKŞAM’ın Yazı İşleri Müdürü olarak fotoğrafın çekildiği o bölgeye arkadaşlarımla birlikte gitmeye karar verdim. Bülent Şanlıkan’la beraber Başbakan’ı kızdıran o evi aradık. “O bölge” ve “o ev” Kağıthane ve Alibeyköy belediyelerinin ortasında kalan Nurtepe’deydi. Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde, tek katlı, içinde iki ailenin yaşadığı bir gecekondu... Öyle özellikle seçilmiş bir ev değildi.

Evin kapısını çaldım. Evin reisi Nuri Meriç ve annesiyle konuştum. Holde soba yanıyordu. Salonda elektrikli ısıtıcı odanın dekorunu tamamlıyordu. Nuri Meriç, kapısına kadar gelen doğalgazı parasızlık yüzünden eve çektirememiş. Evde soba kurulu. Meriç’in yaktığı kömürler yardım kömürleri değil. Yardım için yazılmışlar ancak alamamışlar. Anne söze girip “Kömürü muhtar dağıtıyor. Bize vermediler...” dedi.

Hemen karşısındaki üç katlı evde ise doğalgaz çekilmiş. Aynı cadde üzerinde toplanmış kalabalığa yanaşıp konuştuk. Nurtepe’ye

doğalgaz çok önceden gelmiş... Evine doğalgaz bağlamayan aileler olduğu gibi doğalgazı olup yakamayanlar da var.

BÜYÜKŞEHİR İYİ ÇALIŞMIŞ

Mehmet Akif Caddesi’nin devamında, o gecekonduya sadece 20 metre uzaklıktaki bir bakkala girdik. Bakkal aynı zamanda apartmanın da sahibi, doğalgazı var ama soba yakıyor. 40 yıllık Nurtepeli. Söylediğine göre doğalgaz hattı mahalleye 2003 yılında gelmiş. Komşu apartmanda bir ailenin evine de girdik. Aylık kirası 500 YTL. Doğalgazlı, petekler var ama sadece salonu süslüyor. Bugüne kadar hiç yakamamışlar; “Nasıl yakalım, doğalgaz ateş pahası. Buralarda pek kimse yakmaz” diyor, evin genç oğlu. “O bölge”de ve “o ev”de gördüğümüz manzara bu. Büyükşehir ve İGDAŞ işlerini iyi yapmış, doğalgaz hatlarını en ücra yere varoşların en tepesine kadar götürebilmeyi başarmış... Öte yandan diğer bir bölgeye giden arkadaşımız Ercan Öztürk’ün İkitelli ve Bağcılar’daki gözlemleri aynı: Doğalgaz var."

AKŞAM'IN GENEL YAYIN YÖNETMENİ KÜÇÜKKAYA DA KÖŞESİNE TAŞIDI

Bir gazetede eleştirel bir haber çıktığı zaman, ülkenin Başbakanı, o gazetenin patronuna meydan okuma anlayışını bırakmalıdır. Haberlerin, manşetlerin muhatabı patronlar değil, gazetecilerdir.

Haberimiz tümüyle doğrudur, tek bir maddi hata bile yoktur. Haberin arkasında en ufak bir kasıt ya da gizli gündem de bulunmamaktadır.

Bizim çıkış noktamız sadece gazetecilik refleksidir ve son zamanlarda okuyucularımızdan gelen hava kirliliği şikâyetlerinin araştırılmasından ibarettir.

“Orada doğalgaz var” sayın Başbakan, ancak insanlar doğalgaza yapılan yüksek oranlı zamdan sonra ucuz veya bedava kömürü tercih etmek zorunda kalıyorlar. Doğalgaz tüketiminde müthiş düşüş söz konusu; rakamlar gösteriyor.

Haberimiz budur. Büyük kentlerde hava kirliliği sorunu yeniden başgöstermiştir, bu da kesindir.

Biz ne hükümet yanlısı medyayız ne de hükümet karşıtı... Size karşı hiçbir önyargımız olmadığı da açıktır.

Gerçek, sadece gerçek neyi gösteriyorsa kamuoyuna onu sunuyoruz. Burada, iyi işler yaptığınız zaman çok sevineceğiniz ve etkileneceğiniz haberler göreceksiniz ama yanlışlarınızda çok üzüleceğiniz manşetlerimiz de olacak. Buna alışacağız.

“Halkın gazetesi olma iddiasını” taşıyoruz. Olumlu haberlerimiz, hükümete yakın medya gruplarında yayımlanmalarına göre çok daha etkili olacaktır. Aynı zamanda bizim gazetemizin yazdığı eleştirel ve olumsuz haberler de belli amaçlara yönelik değildir. Böyle okumalara imkân vermeyecek bir anlayışa sahibiz.

Tek kriterimiz, haberimizin doğru olmasıdır.

Elbette yanlış yapılabilir ama biliniz ki burada asla kasıt ya da art niyet söz konusu olmayacaktır. Siz haksızlığa uğradığınızda her zaman biz yanınızda olacağız. Ama dünkü talihsiz açıklamanızla bize büyük, çok büyük bir haksızlık yaptınız. Siz doğrudan koskoca bir gruba o haberi malettiniz. Her şeyden önce ülkenin önde gelen girişimcilerinden Mehmet Emin Karamehmet’e haksızlık yapıldı. Bu, aslında ondan da çok ülkeye haksızlıktır. Değerler yaratan böyle kaç girişimcisi var ki Türkiye’nin... Kaldı ki o hiçbir zaman yayın politikalarına karışan bir işadamı olmamıştır.

O da bu manşeti sizinle aynı saatlerde görmüş olmalı.

Sayın Başbakan; gazetenin kapatılmasından söz ediyorsunuz. Bu, hiçbir koşulda sizin telaffuz etmemeniz gereken bir yaklaşımdır. Biz rakibimiz gazetelerin de yaşamasını, hatta güçlenmesini isteriz. Basındaki çeşitlilik, demokrasinin teminatıdır.

Sert tepkinizden sonra yazı işleri müdürlerimizden birisi, muhabir arkadaşlarımla birlikte bölgeye bir kez daha giderek vatandaşlarla konuştu.

Evet, o bölgede doğalgaz sistemi var. Bunu, fotoğrafını yayınladığımız evin duvarındaki tabela da doğruluyor, konuştuğumuz onlarca mahalle sakini de. Keşke maddi imkânları elverse de hepsi doğalgaz kullanabilse...

Biz yoksul vatandaşlarımıza devletin yardım yapmasına asla karşı değiliz, olamayız. Tam tersine bu, sosyal devlet anlayışının gereğidir. Anadolu’da, çok eskiden beri, okumak isteyen, başarılı ve dar gelirli ailelerin çocuklarına görünmez eller hep destek olmuştur. Çok önceleri, partiniz henüz ortada bile yokken o yardımların nasıl yapıldığına en yakından tanık olmuş bir ortaokul öğrencisiyim. Biliyor musunuz, kimi zaman küçük bir esnafın, kimi zaman emekli bir memurun, bazen yörenin zengin insanlarının, çoğu zaman devletin şefkatli eli uzanmıştır o çocuklara... Ama hiçbir zaman yardım faaliyetleri ortada konuşulmamış, böylesine siyaset malzemesi haline gelmemiştir. Yardım edenlerle yardım edilenler birbirlerini görmezlerdi bile. Sosyal fonlardan çocuklar giydirilirken, sadece bir öğretmen eliyle yapılırdı bu.

Sayın Başbakan, birisi sizi yanıltmış. Üzgünüm. O eve biz bir daha gittik. Gelin beraber de gidelim.

aksam



Bu haber 763 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,891 µs