Eurovision'da vahşet!

0 0 0000 00:00 tsi


Cumartesi gecesi yapılan Eurovision Şarkı Yarışması'nda Finlandiya'yı temsil eden Lordi grubu birinci oldu.
Alman Bild gazetesi 'Mide bulandırıcı rock şarkıcı kazandı' dedi.

Ben bir müzik otoritesi değilim.

Ancak iyi bir müzik kulağımın olduğunu düşünüyor ve müziğin insancıl gücüne inanıyorum.

İtiraf edeyim yarışmanın tümünü izlemedim.

Ancak benim favorim Bosna grubu idi.

Hatta bir ara Avrupalıların Bosna'ya oy vererek 'günah çıkarabileceklerini' düşündüm.

Çünkü bu Avrupalılar doksanlı yılların başında yüzbinlerce Bosnalı'nın Haçlı mantıklı Sırplar tarafından hunharca öldürülmesine ve yaralanmasına sessiz kalmıştı.

Eurovision bir fırsattı.Ya da ben öyle düşünmüştüm.

Çünkü Bosnalı grubun şarkısı duygusaldı ve Bosnalı insanın o dramını umutla anlatıyordu.

Ama Avrupalı bir kez daha garipliğini ve vicdansızlığını kanıtladı. Üstelik küstahça Finlandiyalı Lordi grubuna oy vererek.

Grup ile ilgili çok şey söylendi. Hatta grup üyelerinin satanist oldukları yönünde haberler var.

Politikanın şeytanları yetmiyormuş gibi şimdi de gerçek şeytanlar işe karıştı. Kendi ülkesinde bile tepki ile karşılanan bu grubun kıyafet ve gösterileri berbat idi. İçerik daha da berbat.

Anlaşılan Batı'nın düşmanlık, nefret ve savaş kültürü giderek Avrupa toplumlarında yerleşiyor.

Müzik deyip geçmeyin. Daha önce de bu köşede Oscar ödülleri konusunda bir şeyler söylemiştim.

Yani verilen ödüllerin neredeyse tümü 'homoseksüel' konu ve kişilere verilmesi ile ilgili.

ABD'nin başını çektiği Neo-Con kültür başta Hıristiyanlar olmak üzere hepimizi belirli bir tarafa çekmek istiyor.

Sevgili Peygemberimize yönelik küstahça yapılan saldırı bunların en sonuncusu olmayacak.
Abu Greip'teki işkenceler, Felluce'deki cami katliamları, Filistin'de yaşanan günlük cinayetler.

Şimdi de 'korku' salan Lordi'nin Eurovision birinciliği.

Kültür emperyalizmi dedikleri bu olsa gerek.

Batı 'top, tüfek ve dolarlarla' başaramadığını şimdi Oscar ve Eurovision ödülleri ile sonuçlandırmaya çalışıyor.

Baksanıza Amerikan filmlerine.

Yüzde 90'ı 'anormal'! Yani Kızılderili katliamları, zenci kölelerin sömürülmesi, Hiroşima ve Nagazaki bombaları, cinayetler, hayalötesi kurgular, sapık ilişkiler, savaş, katliamlar vs.

Şöyle bir düşünün; ne zaman 'adamakıllı' bir Amerikan filmi seyrettiniz?

Son iki not.

Birincisi Türk insanının ilginç tavrı ile ilgili.

Türkler, Ermeni gruba 10 puan verdi.

Ermeniler 'soykırım' ile ilgili iddialarına destek aramayı sürdürürken Türkler biraz da Anadolu müziğinin ezgilerini andıran Ermeni parçaya 10 puan verdi. Herkes şaşırmıştı.

Tıpkı Fransızların herkesi şaşırtığı gibi.

Fransızler kendi politikacılarının 'Ermeni soykırımı' konusundaki tavrına rağmen Sibel Tüzün'e 12 puan verdi.

Keşke Türkler de Fransız şarkıya benzer şekilde karşılık verebilseydi. Anlaşılan; politikanın çelişkileri müzikte kendini gösterdi.

Bir örnek daha.

İsrail ve Amerika'daki Yahudi lobileri AK Parti hükümetinden ve dolayısıyla Türkiye'den pek hoşnut değiller.

İsrailliler Sibel Tüzün'e bir oy verdi.

Türkler ise İsrailli gruba hiç puan vermedi!

Keşke Amerikalılar da Eurovision'a katılsaydı da kaç puan alabileceklerini görebilseydik!





Bu haber 242 defa okundu.