vicdani ret yayılıyor | " /> vicdani ret yayılıyor | "/>

En Sıcak Konular

İsrail'de vicdani ret yayılıyor

18 Aralık 2008 22:50 tsi
İsrail'de vicdani ret yayılıyor Filistin'de savaşmamak için askere gitmeyenlerin sayısı son yedi yılda 30 kat arttı. 'Vicdani retçi'lerin sayısı iki bini geçti.

İsrail'de Filistin'de savaşmamak için askere gitmeyenlerin sayısı hızla artıyor. 3 Eylül 2001`de 62 lise öğrencisinin askerlik hizmetini reddedeceklerini açıklamasıyla başlayan vicdani ret'te şu anda sayı, iki binleri geçti.

İsrail'deki savaş karşıtlarının en önemli gruplarından biri, Shministim. Üyeleri arasında en dikkat çeken isim ise vicdani reddi nedeniyle toplam yedi kez hapse giren ve 234 günü hapiste geçiren, eski başbakan ırkçı politikacı Benyamin Netenyahu`nun yeğeni Yonatan Ben-Artzi.

Şu anda, İsrail hapishanelerinde, 18 İsrailli lise öğrencisi, Filistin topraklarında savaşmayı reddettikleri için hapis yatıyor. Bu öğrencilerin isimleri, Ronnie Gilbert, Adrienne Rich, Robert Meeropol, Adam Hochschild, Rabbi Lynn Gottleib, Howard Zinn, Rela Mazali, Debra Chasnoff, Ed Asner ve Aurora Levins-Morales.

Hapisteki bu gençler için başlatılan 'serbest bırakın' kampanyasında toplanan imzalar, bugün İsrail Savunma Bakanlığı yetkililerine ulaştırılacak. Kampanya kapsamında gençlere, internet üzerinden şimdiye kadar 18 bin destek mektubu ulaştı.

Bu akşam hapisteki gençler, ayrıca bir bildiri yayınlayarak, uluslararası kamuoyuna `İsrail'in Filistin'de illegal bir işgal gerçekleştirdiğini, bu kirli savaşta bir ölüm makinasına dönmek istemediklerini`duyuracak.

Gençlerin kampanyasını yürüttüğü `http://december18th.org` sitesinde görüşlerine yer verilen gençlerden biri olan 18 yaşındaki Raz Bar-David Varon, görüşlerini şöyle anlatıyor:

"Başkasını işgal eden bir asker olmak için doğmadım ben ve işgale karşı mücadele, benim de mücadelemdir. Bu, ümit için ve bazen çok uzaklarda olduğunu hissettiğim hakikat için bir mücadeledir. Benim de bu toplumda bir sorumluluğum var. Benim sorumluluğum reddetmektir."

Üç defa tutuklanan 19 yaşındaki Tamar Katz, "Ben yıllarca başkalarının topraklarını işgal eden, yabancıların topraklarını çalarak ırkçı bir rejimi sürdüren, sivillere zulmeden ve yanlış bir güvenlik anlayışı altında milyonların hayatını zehir eden işgalci bir ordunun bir parçası olmak istemiyorum" ifadelerini kullanıyor.

İsrailli gençlerin bu kampanyasına en büyük destek ise Irak`ta savaşmayı reddettikleri için yargılanan Amerikan askerlerinden geliyor.

İsrailli gençlerin savaşı reddetme cesareti, 2001 başlarında başladı, 2002'de ise bunu dönemin başbakanı Ariel Şaron`a bir mektupla duyurdular.

'Reddetme Cesareti' adında ordu mensuplarının oluşturduğu bir başka grup da, `Savaşanların Mektubu` ile işgal topraklarında hizmeti reddederek, kamuoyunun ilgisini çekmişti. 2003 Ocak sonu itibariyle, bu mektubu 520 yedek imzalamıştı. Nisan 2002`de İsrail ordusu 20000 yedeği acilen askere çağırdı, haliyle de bu vicdani retçi sayısında ani bir artışa yola açtı. Sadece Nisan 2002`de 50 vicdani retçi ortaya çıktı ve hepsi hapis cezası aldı.

Eylül 2002`de liseli öğrencilerin mektubu tekrar açıklandı ve bu defa 200`den fazla lise son sınıf öğrencisi tarafından imzalanmıştı. Öğrenciler Filistin topraklarında hizmeti reddederken; içlerinden önemli bir bölümü de İsrail ordusunda politik nedenlerle hizmet vermeyeceğini belirtiyordu.

Son zamanlarda, bu mektubun imzacılarının sayısı 300`ü aştı. İsrail`deki farklı vicdani ret gruplarından derlenen verilere göre, Eylül 2000`den beri yaklaşık 2000 kişi vicdani reddini açıkladı.

Dünya`nın en militarize ülkelerinden biri olan İsrail`de aktif birçok vicdani ret grubu bulunuyor. Shministim bu gruplardan biri...

Shministim İbranice 'lise' anlamına geliyor. Shministim grubu lise son sınıf öğrencilerinin oluşturduğu bir yapı. Birkaç yıl önce, dönemin İsrail başbakanı Ariel Şaron`a mektup yazıp, liseyi bitirdikten sonra yükümlü oldukları askerlik hizmetini pasifist nedenlerden dolayı yerine getirmeyeceklerini açıklamışlardı. Mektupta şu ifadeleri kullanmışlardı:

"İsrail`de yetişmiş 62 insan olarak bizim, size Filistinliler üzerinde sürdürülen baskıda yer almayacağımızı bildiren bir mektup yollayalı bir yılı geçti. Bugün İsrail`de ve işgal altındaki topraklarda durum daha da kötüye giderken; bize katılan birçok insanla beraber tekrar söylüyoruz ki, biz işgalin askerleri olmayı reddediyoruz.

İsrail Devleti; savaş suçu işliyor ve insan haklarını çiğniyor; Filistin kentlerini, kasabalarını ve köylerini tahrip ediyor, Filistinlilerin topraklarına el koyuyor, insanları yargılamadan gözaltına alıyor ve yargılamadan cezalandırıyor; evlerin, işyerlerinin, kamusal alanların kütlesel tahribatını yürütüyor; yağma, sokağa çıkma yasağı, tıbbi yardımı engelleme, İsrail yerleşimleri oluşturma ve bunları genişletme gibi insan ahlakına karşı eylemler yürütüyor ve onayladığı uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor. Bu ve diğer eylemleriyle, İsrail sistemli bir şekilde Filistinlilerin gündelik yaşamlarını sürdürmelerini engelliyor. Bu gerçeklik de, acı, korku ve ümitsizliğe yol açıyor; bunlar da terörist saldırılar getiriyor. Dahası, işgal sadece ahlaksız olmakla kalmıyor; aynı zamanda İsrail yurttaşlarının ve İsrai`de yaşayanların güvenliklerine de zarar veriyor. Böyle bir güvenlik hissi sadece, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki mutlak barış ile elde edilir.

Seçilmiş hükümet demokratik değerleri ve bölgede mutlak barış olasılıklarını çiğnediğinde, bizim vicdanımızı dinleyip Filistinlilere yönelik saldırılarda yer almayı reddetmekten başka bir şansımız kalmıyor.

Gençler olarak askerlik hizmeti için çağrı yaklaşırken; söz veriyoruz ki, işgalde hizmet etmemek için uygun gördüğümüz her şeyi yapacağız.

Bazılarımız askere yazılmayı reddedecek, bazılarımız Yeşil Hattın ötesinde hizmet etmeyi reddedecek, bazılarımızda başka şekillerde askerlik hizmetinden uzak durmaya çalışacak.

Tüm bu yolları, meşru ve gerekli görüyoruz ve diğer gençleri, askerleri, zorunlu askerlik mükelleflerini, yedek askerleri aynısını yapmaya çağırıyoruz."

İsrail devleti, 1948`deki kuruluşundan beri zorunlu askerlik uygulamasına sahip.
Tüm İsrail vatandaşları ve kalıcı oturma izni olanlar askerliğe elverişli olarak atfediliyor.
Fakat İsrail Milli Savunma Bakanlığı, Yahudi olmayan kadınları ve Dürziler dışındaki Filistinlileri askerlikten muaf tutuyor. Erkekler için askerlik 3 yıl, kadınlar içinse 20-21 ay sürmekte. Belli bazı alanlarda uzman olanlar (örneğin doktor ve hemşireler) ve memurlar için askerlik daha uzun sürebiliyor. Yedeklik hizmeti erkekler için 51 yaşına, kadınlar içinse 24 yaşına kadar geçerli.

İsrail Milli Savunma Hizmeti Kanunu`na göre, askerlik muafiyeti ancak; eğitim, ulusal ekonomi, güvenlik gerekçesi, ailevi nedenler ve bazı özel durumlarda geçerli. Vicdani retçiler de bu kanuna göre muafiyete elverişli olduklarını iddia etmişler ve `Vicdan Komitesi` ne başvurmuşlardı.

Herhangi bir yasal dayanağı, belirli prosedürü ve hukukiliği olmayan bu komisyon hakkında, çok az bilgi var. Eğitimsizlik, askerlik muafiyeti için bir neden. Askerlerin 8 yıllık zorunlu eğitimi tamamlamış olmaları gerekiyor. Yahudi ve Dürzi din eğitimi öğrencileri de askerlikten muaf tutulmakta. Evli, hamile ve çocuk sahibi kadınlar için muafiyet imkanı bulunmakta. Öğreniciyken, askerliklerini erteleten ve bu süreçte evlenen kadınların evlilik gerekçesiyle askerlikten muaf tutulmayı iddia etme hakları bulunmuyor.

Kadınların yüzde 40 kadarı askerlikten muaf tutuluyor ve bu oran son on yıl içinde giderek arttı.

Ayrıca, çok da net olmayan şartlar altında da olsa, kadınların dini nedenlerden dolayı vicdani ret hakkı var. Erkeklerin ise hiçbir şart altına böyle bir hakkı bulunmamakta. Dolayısıyla erkekler genelde, `askerliğe elverişsizlik` gerekçesiyle askerlik yapmayabiliyorlar.

dunyabulteni



Bu haber 475 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,630 µs