En Sıcak Konular

Avrupa'ya felç, solundan inecek!

16 Aralık 2008 13:04 tsi
Avrupa'ya felç, solundan inecek! Doğu ile Batı'nın 'ortası' çökerken...

iyibilgi Ankara

İncelikli değerlendirmeler, Avrupa ile Rusya arasında kalan geniş bloğun çökme ihtimali taşıdığını dillendiriyor. Öte yandan AB’nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için Rusya’ya yakınlaşmasını önerenler de mevcut. Bu olursa, “aradakilerin” ne olacağı büyük soruyu oluşturuyor. Ama daha önemlisi, bu olası yeni düzen bazılarını hayli korkutacak!

Bugün küresel tahtıravallilerin en büyük korkusu, Avrupa Birliği’nin yeni üyelerinin “tercihlerini değiştirme” riski. O risk, dünya dengelerini tamamen değiştirecek bir ivmenin gelebileceğini gösterebilir.

Peki tam olarak bahsedilen bu risk ne, nasıl gelişebilir? Avrupa Birliği, uzun zamandır hem global politikalarda hem enerji ihtiyacında hem ekonomik göstergelerinde hem politik dengeler kriterlerinde hayli sıkıntılı bir süreci yaşıyor.

İşin kötüsü bu süreç için “işin daha başlangıcı” diyenler de var. Anımsanacağı gibi kısa süre önce yayınlanan, ABD istihbarat örgütlerinin biraraya gelerek her 4 yılda bir hazırlanan son rapor, AB’nin geleceğini “topal bir adamın sağa sola yalpalaması” olarak tasvir etmişti.

Ama aynı raporda pek göze batmayan bir diğer nokta, AB’nin yeni üyelerinin ve eski Sovyet ülkelerinin yaşayacağı kompozisyondu. Bu ülkeler zaten “arada-derede” kalmanın ağır sıkıntılarını, üstelik sosyal ve siyasal olarak da yaşıyorlardı.

İşte bu kabaca anlatılan tablo bugün itibariyle küresel krizin soğuk yüzüyle buluşmuş görünüyor. Kısaca söylemek gerekirse, sosyal patlamaları önlemek geçmişe göre daha zor olacak.

Dünya ekonomisinde yaşanan ve her ülkeyi bir şekilde etkileyen krizin siyasi sonuçları da giderek ağırlaşacak. Örneğe,  bir farklı bakış açısıyla, aynı coğrafyanın dibinde bulunan, ama AB üyesi Yunanistan’da son yaşanan olayları katmak da mümkün.

Komşunun yaşadığı bu kritik gelişmeleri, sadece polisin bir genci vurmasına gösterilen tepki diyerek görmek tabloyu hallice ıskalamak anlamına geliyor. Bu sosyal olaylar ağır biçimde siyasi sonuçlar doğuracak.

İnal Batu, Yunanistan olayları ile ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği beyanatta, “Ben bu durumu AB’nin ciddi bir iflası olarak değerlendiriyorum. Artık AB için tehlike çanları çalıyor” diyerek yorumluyor.


Faruk Loğoğlu da benzer fikir de; “Küresel mali kriz tüm toplumları, özellikle de krize pek hazırlıklı olmayan Avrupa toplumlarını daha fazla etkiliyor. Daha da etkileyecektir.”

Sabah yazarı Soli Özel, 14 Aralık tarihli köşe yazısında konuyu genişletiyor; “Financial Times gazetesinde yazan Anatol Lieven krizin Avrupa Birliğinin yeni üyelerinin demokrasiye olan bağlılıklarını zayıflatma tehlikesinden dem vuruyordu. Demokratik kurumsallaşmasını tamamlayamamış ülkeler açısından bu tehlikenin varlığı kuşku götürmez. Tarih zaten kriz ortamlarında iyice telaşlanan orta sınıfların faşizme kolaylıkla kayabildiklerini gösteriyor.”

Özel’in kaygısının “faşizm” olduğu anlaşılıyor ama durum tespitini “tekrar”da gösterdiği netlik, uluslararası analizlerin vaazları ile uyuşmuyor. Çünkü o tetkikler, bu ülkelerin Rusya’ya “kayabileceğini” ve hatta “kayması gerektiğini” de söylüyor.

Bu ay başında Alman Deutche Welle, Christoph Hasselbach imzası ve “AB-Rusya yakınlaşması gerekli” başlığıyla yaptığı analizde bakın neler söylüyor; “AB’nin bu gelişmeler (Gürcistan olayı kastediliyor) üzerine Rusya ile planlanan ortaklık anlaşması için yürütülen müzakereleri durdurma kararı, anlaşılır bir durum. Kendileri de bir dönem Sovyet yönetimi altında acı çekmiş olan AB’nin Doğu’daki yeni üyeleri böyle bir karar için baskı oluşturdular: Rusya dışlanmalıydı!”

Sonra?.. Analiz devam ediyor; “Rusya’nın AB ile müzakerelerin yeniden başlatılması için hiçbir zahmete girmemesine rağmen şimdi AB tüm öfkesini sineye çekerek, Rusya’ya yeniden müzakerelere başlanması önerisini getirdi. Bu konuda Baltıklar, Polonyalılar ve Çekler, diş bileseler de AB’deki büyük devletlerin reel politik baskılarına boyun eğmek zorunda kaldılar.”

Daha sonra; “AB’nin bu adımı kesinlikle doğrudur. Çünkü mevcut durum tüm taraflar için tamamen değişti. Kafkaslar’daki savaşla başlayan süreç mali krize uzandı. AB ise buna ilave olarak Rusya’ya enerji alanındaki bağımlılığını azaltma gayretinde.”

Daha daha sonra: “Ekonomik darboğaz Rusya’da çabucak siyasi istikrarsızlık ve hoşnutsuzluğa yol açabilir. Bu da, Avrupa’nın doğusu ve aslında böylece Avrupa’nın tamamında bir istikrarsızlık tehlikesi anlamına geliyor.”

Ve final; “İşte bu yüzden AB’nin Moskova’ya yönelik attığı ilk adım her iki taraf için de olumlu sonuç vermeli.”

Adım adım geldiği görülen o (i)ki, Avrupa’yı topallatan ayak “sol” tarafı olacak. Ve iki, AB’nin Rusya’ya yakınlaşmasında denge azıcık bile bozulsa, küresel dengeleri içinden çıkılmaz kaymalara sürükleyeceği hissediliyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,188 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,084 µs