Kurtulmuş'tan Kemal Derviş yanıtı

16 Aralık 2008 12:30 tsi
Siyasi arenada bir Kemal Derviş teranesi sürüp gidiyor; gelecek mi, ne olacak? "Kemal Derviş Türkiye'ye gelip parti kuracakmış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru bu kez Saadet lideri Numan Kurtulmuş'a soruldu..

Bilim ve fikir adamı merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim, vefatının birinci yılında, Birlik Vakfı’nda düzenlenen bir konferansla anıldı. Medeniyet Köprüsü Sabahattin Zaim başlıklı konferans Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş’taki genel merkez binasında gerçerleştirildi. Konferans’ın konuşmacısı Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Sabahattin Zaim’in Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına yaptığı katkıları anlattı. 

Kendisi ve eşinin de hocası olan ve “Hocaların hocası” unvanını alan, yetiştirdiği talebeleri, kurduğu hayır ve ilim kurumları ve fikir dünyamıza katkıları ile anılan Prof. Dr. Sabahattin Zaim’i yad etmek ve Kurtulmuş’u dinlemek için Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş’ta bulunan genel merkezini dolduran her yaş ve camiadan katılımcılar Zaim’i Kurtulmuş’un yorumu ile yeniden tanıdılar.

ZİHNİ BERRAK, SÖZÜ YALINDI
Zaim’in bilim adamlığı yönüyle doğu-batı dengesini kuran, yenilgi psikolojisinden uzak özellikleriyle kuvvetli iktisat formasyonuna da sahip olarak Çalışma Ekonomisi, İslam Ekonomisi ve Sosyal Politika alanında duayen olarak anıldığını belirten Kurtulmuş, Zaim’in hocalığında sürdürdüğü bitmeyen takibi, zihninin berraklığı, sözünün yalınlığı ve Türkçesi’nin güzelliği ile aynı zamanda kusursuz bir hatip olduğunu da dile getirdi.

Kurtulmuş, Zaim’in kendisi de dahil tüm öğrencilerine pergel örneği ile emsal sunduğunu ve “Bir pergel gibi; her konuda, her alanda bilgi sahibi olun mamafih bir konuda da uzmanlaşın” diyerek vasiyette bulunduğunu, Zaim’in sırça köşklerde oturan bir akademisyen değil her konuda sahip olduğu fikirleriyle toplumsal hayata bir bilge olarak katkıda bulunduğunu söyledi.

LİTERATÜRE KATKILARI
Zaim’in literatüre kazandırdığı çeşitli kavramlar bulunduğunu belirten Kurtulmuş, modern iktisatta önemli olanın gelir, para olduğunu ve bu iktisadın paranın kaynağını önemsemediğini belirterek, “Paranın meşru olup olmadığını önemsemeyen ve insanı ‘homoeconomicus’ olarak sadece faydacı bir birey olarak gören iktisadın yerine ‘homoislamicus’ terimi ile insanın manevi ve ahlaki boyutuna da dem vuran Zaim Hoca, bu alandaki boşluğu doldurarak adını iktisat tarihine yerleştirmiştir” şeklinde konuştu.

HAYIR KURUMLARININ DA DUAYENİ
Zaim’in sosyal hayattaki çalışmalarını dört başlık altında toplayan Kurtulmuş, bunun ilk ayağının İlim Yayma Cemiyeti ve sonrasında İlim Yayma Vakfı olduğunu belirtti. Zaim’in vakfın kurucularından olduğunu dile getiren Kurtulmuş, vakfın yönetiminde beraber bulunduklarını ve hocasının “Bu vakıfta yönetim kurulu üyesi olmak akademik kariyerden evladır” sözünün hala kulaklarını çınlattığını belirtti. Zaim’in Aydınlar Ocağı ve Birlik Vakfı’nda da içtimai sahaya hizmet ettiğini belirten Kurtulmuş, bu kapsamda ikinci olarak Zaim’in iş dünyası ile olan ilişkilerini dile getirdi.

Zaim’in MÜSİAD, İş Dünyası Vakfı gibi STK’ların yanı sıra Türkiye’ye faizsiz bankacılık sisteminin gelmesinde de emeği olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, hocasının TGTV ile de sivil toplum hayatında bir toparlayıcı olarak ön plana çıktığını kaydetti.

Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in “Model İnsan” kavramının öneminden de bahseden Kurtulmuş, şuurlu bir gençliğin, neslin yetişmesinin her tür kuvvetten önemli olduğunu hocasının ağzından her zaman duyduğunu belirtti.

GÜZEL BİR ŞEKİLDE YAD EDİLİYOR
“Güzel insandı, güzel bir şekilde yaşadı, güzel bir şekilde öldü ve güzel bir şekilde yad ediliyor” diyerek Zaim hakkındaki sözlerine son veren Kurtulmuş, Zaim Hoca’yı hiç görmemiş, hiç dinlememiş gençlerin de bu söyleşide bulunmasının kendisini daha bir yüreklendirdiğini ve Zaim Hoca’nın samimiyetinin bugün daha iyi anlaşıldığını belirtti.

Programın sonunda katılımcıların ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş “Küresel ekonomik kriz hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir?” şeklimde bir soruya şöyle cevap verdi:

“Bu kriz sadece bir finansal kriz değildir. Bu neo-liberal politikaların tüm argümanlarıyla iflas ettiği bir krizdir. Bu batı medeniyetinin dikte ettiği paradigmalarının çöküşü ile sonuçlanacak bir krizdir. Batının dikte ettiği çerçeve dağılmıştır ki bu çerçeve ile dünya artık ayakta duramaz. Biz bunu sekiz yıl evvel düzenlediğimiz basın toplantısında açıklamışken OECD bu gerçekleri ancak bugün rapor olarak hazırlamıştır.”

IMF İLE YÜRÜYEREK KRİZ ÇÖZÜLMEZ
IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslar arası Çalışma Örgütü gibi tüm yapılarıyla çökmüş ve batı, sistemini nasıl revize edeceği ile ilgili toplantılar yaparken, Sayın Başbakan IMF’den kredi almak için ABD’ye gittiğini hatırlatan ve “Daha bir ay evvel IMF ile anlaşmayacağını beyan eden hükümet şimdi IMF ile pazarlık aşamasında” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin ekonomik krizinin IMF ile yürümekle asla aşılamayacağını belirtti.

Türkiye’de 17. IMF programıyla beraber beş büyük değişim gerçekleştiğini bunların, tarım ve hayvancılığın yok olması, özelleştirme adıyla yapılan satışlar, finans sektörünün yabancılaştırılması, esnaf ve sanatkârın güçsüzleştirilmesi ve büyük sermaye yapılarının el değiştirmesi şeklinde açıklanabileceğini belirten Kurtulmuş, Ak Parti iktidarının kendisinden önceki hükümetin ekonomik programını aynen devam ettirdiğini dile getirdi.

Krizin ancak üretim maliyetlerini düşürmek, istidamı artırmak, esnaf ve sanatkâr üzerindeki vergi, fon ve sigorta primi gibi yükleri hafifletmek, doğu ve güneydoğu için kalıcı çözümler sunmakla aşılacağını belirten Kurtulmuş, bunun ancak bütçenin IMF tarafından değil milli politikalarla hazırlanmasıyla mümkün olacağını söyledi.

DERVİŞ GİTMEDİ Kİ GELSİN!
Bir dinleyicinin “Kemal Derviş Türkiye’ye gelip parti kuracakmış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna ise gülümseyerek cevap veren Kurtulmuş, “Sayın Derviş, Ak Parti iktidarının ekonomik programından her ortamda övgü ile bahsetti. Zira hükümetin sürdürdüğü program Sayın Derviş’in programının devamıdır, bunu kendisi de söylüyor. Derviş gitmedi ki gelsin” şeklinde konuştu.

Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim’i anlatmanın bir saate sığamayacağını belirten Kurtulmuş, konuşmasının sonunda Birlik Vakfı yöneticilerinin teşekkürleri ile beraber, Prof. Dr. Süleyman Yalçın’ın elinden bir şükran plaketi aldı.

cafesiyaset

Bu haber 737 defa okundu.